"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı Bakanlıkta teknik eleman olarak çalıştığını, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası üyesi olduğunu, davacının üyesi olduğu sendika ile davalı Bakanlığın üyesi olduğu Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası’nın 01.01.2013-31.12.2014, 01.01.2015- 31.12.2016 ve 01.01.2017- 31.12.2018 tarihleri arasında geçerli işletme toplu iş sözleşmeleri imzaladığını, sözleşmelerin 36/1. maddesinde iş güçlüğü, iş riski ve özel hizmet zammının düzenlendiğini, buna göre, davacıya emsali memura ödenen hizmet zammının ödenmesi gerekirken, teknik olmayan personele ödenen hizmet zammının ödendiğini, bu uygulamanın doğru olmadığını, bu hususun emsal mahkeme kararları ile belirlendiğini iddia ederek hizmet zammı fark alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Toplu İş Sözleşmesinin 36/1 maddesi kapsamında kalmadığını, buna göre bir memurun teknik hizmetler sınıfını teşkil edebilmesi için mesleği ile ilgili görevi fiilen ifa etmesi yanında en az orta derecede mesleki eğitim görmesi şartının arandığını, davacı bu koşulları sağlamadığından Toplu İş Sözleşmesinin anılan maddesine göre ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle talep edilebilecek hizmet zammı alacağı farkı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının Toplu İş Sözleşmesinin hizmet zammı başlıklı 36. maddesine göre talepte bulunduğu, davacının öncesinde ikame ettiği davanın Yargıtay tarafından onanmasıyla davacının teknik personel vasfının sabit hale geldiği, onanarak kesinleşen dava dosyasında 31.12.2014 tarihine kadar hesaplama yapılmakla eldeki dosyada da yapılan hesaplamanın 01.01.2015 – 14.07.2019 tarihleri arasını içerdiği gerekçeleriyle davalı Bakanlığın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında, davacının hizmet zammı alacak farkının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık mevcuttur.
Davalı işyerinde uygulanmakta olan 2015-2016 ve 2017-2018 yıllarını kapsayan toplu iş sözleşmelerinin davaya konu hizmet zammı başlıklı 36. maddesinde,
“ Bu Toplu İş Sözleşmesinin kapsamında bulunan teknik elemanlara kariyerlerinin karşılığı emsali memur personele ödenen iş güçlüğü, iş riski, temininde güçlük zammı ve özel hizmet zammı tutarı, hizmet zammı olarak ödenir.
Bu Toplu İş Sözleşmesinin kapsamında bulunan teknik elemanlar dışındaki işçilere; hiçbir ödemeyi etkilememek kaydıyla her ay çıplak ücretlerinin % 13’lük tutarı hizmet zammı olarak ödenir. ” hükmü yer almaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı daha önce açmış olduğu dava ile 10.10.2014 - 31.12.2014 tarihleri arasında teknik personel olarak çalıştığını tespit ettirmiş ve bu dönem aralığına ilişkin hizmet zammı fark alacaklarını hüküm altına aldırmış, anılan karar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından onanmak sureti ile kesinleşmiştir. Dosya içerisinde yer alan, davalı Bakanlık tarafından dosyaya ibraz edilen bilgi ve belgelere göre 01.01.2015 tarihinden dava tarihi olan 23.07.2019 tarihine kadar olan aralıkta da davacının teknik personel olarak çalıştığı anlaşıldığından davacının Toplu İş Sözleşmesinin 36. maddesinin 1. fıkrasına göre hizmet zammı almaya hak kazandığının tespiti doğru olmuştur.
Davacı 01.01.2015 tarihinden itibaren hizmet zammı fark alacaklarının ödenmediğini, Toplu İş Sözleşmesinin 36. maddesinin 1. fıkrasına göre ödeme yapılması gerekirken 2.fıkrasına göre ödeme yapıldığını iddia etmiş olup davalı tarafından davacıya ödenmesi gereken hakların ödendiği, kabule göre ise emsal memur seçiminin hatalı olduğu savunulmuştur. Uyuşmazlığın çözümü için “emsali memur” kavramının doğru anlaşılması ve emsal memur seçiminin uygun yapılması gerekmektedir.
Her ne kadar davacının hizmet zammı alacak farkına yönelik açtığı ... 11. İş Mahkemesi’nin 2015/412 esas sayılı dava dosyasında verilen kabule yönelik karar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 25.06.2019 tarihli kararı ile onanarak kesinleşmişse de bahsedilen dava dosyasında emsal alınan “...” adlı memur personelin yüksekokul mezunu olduğu dikkate alındığında, davacının emsali memur olarak değerlendirilemeyeceği ve maddi hataya dayanan bu şekildeki kabulün davacı lehine bir kazanılmış hak teşkil etmeyeceği açıktır. “...” adlı memur personelin emsal kabul edilmesi halinde dahi 2016/11 bordro döneminden sonra ismi geçen memur personele ilişkin dosya kapsamında herhangi bir belge veya bilgi bulunmayıp, hesaplamaların bir oran tespit edilerek bu oran üzerinden yapılması, mahkemece verilen hükmün eksik araştırmaya dayandığını göstermektedir.
Buna göre Mahkemece yapılması gereken davacının fiilen yaptığı iş ile kıdemi ve davacıya ait tüm öğrenim belgeleri (diploma, varsa sertifika ve sair belgeler) birlikte değerlendirilerek davacının emsali memur personeli belirlemek, belirlenecek emsal memura ödenen hizmet zammı tutarı dikkate alınarak varsa hizmet zammı alacak farkını, yapılan ödemelerin mahsubu gerektiği gözden kaçırılmadan hüküm altına almaktır. Emsal memurun seçimi ve alacağın hesaplanması aşamalarında davacının kıdemi ve tahsil durumu; ilgili mevzuat ve özellikle dosya kapsamında da bulunan 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile birlikte değerlendirilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.