"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesine haklı bir sebep bulunmadan son verildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı, tarafların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 29.11.2018 tarih 2017/18043 esas ve 2018/25830 karar sayılı kararı ile fazla çalışma kıdem tazminatı, avukatlık ücreti ve karar başlığında davalının hatalı belirtilmesi yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; toplanan kanıtlara göre ve aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre hükmü temyiz eden tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Fazla çalışma yönünden talebin aşılıp aşılmadığı ilk uyuşmazlık konusudur.
Davada talep edilen toplam fazla çalışma alacağı miktarı 10.000 TL olup mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan bakiye fazla çalışma miktarı yönünden davada ıslah yada ek dava bulunmamaktadır. Açıklanan sebeple; mahkemece fazla çalışma ücreti alacağı bakımından dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak hüküm kurulması gerekirken, ek dava olduğundan bahisle hesaplanan tüm fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması “taleple bağlılık ilkesi” ne aykırıdır.
3- Taraflar arasında hüküm altına alınan alacak kalemlerine yürütülmesi gereken faiz türü konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dava dilekçesinde tüm alacakların “dava tarihinden yasal faizi” ile hüküm altına alınması talep edilmiş olup bozma öncesi kıdem tazminatına “dava tarihinden yasal faiz” yürütülmüş olması bozma kapsamı dışında kalarak bu hususta davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece bu husus gözetilmeden bozma ilamı sonrası kıdem tazminatına “ dava tarihinden yasal faiz” yerine “ fesih tarihinden en yüksek mevduat faizi” yürütülmesi isabetli olmamıştır.
4-Öte yandan; “20.02.2014” olan dava tarihinin hüküm yerinde “07.06.2018” olarak belirtilmesi ve davada tek bir davalı bulunmasına karşın birden fazla davalı varmış gibi hüküm altına alınan kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacağının “davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” karar verilmesi de hatalıdır.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11.10.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.