Logo

9. Hukuk Dairesi2021/9695 E. 2021/14034 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belirli süreli iş sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın hesabında, işçinin giydirilmiş brüt ücretine hangi unsurların dahil edileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, cezai şart hesabında işçinin giydirilmiş brüt ücretine toplu iş sözleşmesi hükümlerini uygulamaması ve bordrolara göre eksik hesaplama yapması hatalı bulunarak, iş sözleşmesinin 6. maddesi de gözetilerek giydirilmiş ücretin yeniden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 22.09.2008 tarihinde hizmet sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmenin 10. maddesinde çalışma süresine ilişkin cezai şart düzenlendiğini, hizmet sözleşmesinin objektif şartın yokluğu sebebiyle imzalandığı anda belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüştüğünü, müvekkilinin 05.03.2009 tarihinde işten ayrıldığını, davalı işverence iş sözleşmesinin feshi sebebiyle davacıdan cezai şart talep edildiğini, davacının talep edilen cezai şartı ödediğini ancak cezai şart hükmünün geçersiz olduğunu, geçerli olsa bile çalıştığı süre ile bir oranlamanın yapılmadığını, cezai şartın fahiş olduğunu ileri sürerek haksız olarak ödediği cezai şart bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının cezai şartı ödediğini ve davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının iş sözleşmesinin asgari süreli olup bu tür sözleşmelerde cezai şart kararlaştırılmasının hukuken mümkün ve geçerli olduğunu, ayrıca cezai şartın her iki taraf içinde kararlaştırıldığını ve fahiş olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı, davalının temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 26.12.2019 tarih, 2016/26450 esas ve 2019/24528 karar sayılı kararı ile cezai şartın geçerli olduğu ve Mahkemece, davacının çalıştığı ve çalışması gereken süreler oranlanmak ve mülga 818 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 161. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 182. maddesinin son fıkrası) gereği indirim yapılmak suretiyle belirlenecek cezai şart miktarının, davacının yaptığı cezai şart ödemesi ile karşılaştırılarak, davacı tarafından fazla ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; toplanan kanıtlara göre ve aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre hükmü temyiz eden tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Taraflar arasında cezai şartın hesaplanmasına esas ücretin nasıl belirleneceği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; taraflar arasında imzalanan belirli süreli iş sözleşmesine göre, davacının daimi personel değil aday personel olduğu, dosyada mevcut bulunan Toplu İş Sözleşmesi ilgili hükümlerinin tamamında ise, sağlanacak yardımların daimi personele ödeneceğinin belirlendiği, bu sebeple; davacının sendikalı personel olmasına rağmen giydirilmiş brüt ücretin belirlenmesinde Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin dikkate alınamayacağı, bordrolara göre hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece de bu görüşe itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.

Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde “ihbar tazminatına esas giydirilmiş en son aylık ücretin 6 aylık tutarının cezai şart olarak ödeneceği” kararlaştırıldıktan başka, 6. maddesinde “aday personelin ücretinin asgari ücret olduğu, Toplu İş Sözleşmesi hükümleri uyarınca ikramiye, sosyal yardım ve teşvik priminin ayrıca ödeneceği” düzenlenmiştir. Açıklanan sebeple, Toplu İş Sözleşmesinde daimi personele sağlanan tüm yardımların değil ise de; davacıya da sağlanması açıkça iş sözleşmesinde kararlaştırılan ikramiye, sosyal yardım ve teşvik primi düzenlemelerinin giydirilmiş ücret hesabında dikkate alınması gerekmektedir.

Öte yandan; işçinin bordroları incelendiğinde; yemek yardımı, gıda yardımı, birleştirilmiş sosyal hak adı altında ödemeler yapıldığı, ayrıca 2008 yılı Eylül ayında 325,00 TL giyim, 170,00 TL bayram parası olmak üzere toplam 495,00 TL de ek ödeme tahakkuku bulunduğu görülmektedir. Dolayısıyla; bordrolara göre yapılan giydirilmiş ücret hesabı da eksik ve hatalı olmuştur.

Şu halde; Mahkemece taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 6. maddesi de gözetilerek giydirilmiş ücretin yeniden hesaplatılması için hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 11.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.