Logo

9. Hukuk Dairesi2021/9808 E. 2021/14454 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, kadroya geçişten sonraki ücretinin, iş sözleşmesinde belirtilen "asgari ücretin %40 fazlası" hükmüne göre her asgari ücret artışında yeniden hesaplanması gerektiği iddiasıyla açtığı ücret farkı davasında, davalı idarenin sözleşme hükmünün bu anlama gelmediği ve toplu iş sözleşmesi zamlarının uygulandığı savunmasıyla oluşan hukuki ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ve 375 sayılı KHK ek geçici 23. madde uyarınca kadroya geçen işçilerin ücretlerinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine tabi olduğu, taraflar arasındaki iş sözleşmesinde ücretin "her dönem geçerli asgari ücretin %40 fazlası" olarak değil, yalnızca kadroya geçiş tarihindeki asgari ücretin %40 fazlası olarak belirlendiği ve bu ücret üzerinden toplu iş sözleşmesi zamlarının uygulanmasının hukuka uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 10. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

...

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalıya ait Kredi Yurtlar Kurumu'nda işçi olarak çalışırken 02/04/2018 tarihinde 696 sayılı KHK ile kadroya geçirildiğini, geçiş öncesi alt işverende çalışırken ihale sözleşmelerine göre davacının ücretinin asgari ücretin %40 fazlası olarak belirlenip ödendiğini, kadroya geçerken de bu ücretin dikkate alındığını, 696 sayılı KHK 375 sayılı KHK ye eklenen geçici 23. madde ve 4857 sayılı Kanun gereği işçilerin mevcut ücret ve sosyal hakları korunarak kadroya geçtiklerini, kadroya geçişte de davalı Bakanlık ile imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde işçiye her ay brüt asgari ücretin %40 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılacağının hüküm altına alındığını, 2018 yılında geçiş hükümlerine uygun ödeme yapılsa da 2019 yılından itibaren temel ücreti olan asgari ücret +%40 fazlasının dikkate alınmayıp 31/12/2018 tarihindeki ücreti üzerine Toplu İş Sözleşmesinde öngörülen zammın uygulandığını, bu hali ile yapılan ödemelerin eksik olduğunu, zira temel ücretin her zaman asgari ücret +%40 olarak kabulünün gerektiğini, aksi halin 4857 sayılı Kanun'un 22. ve 62. maddelerine aykırı olduğunu, ücretin düşürülemeyeceğini, ileri sürerek fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının tahsilini istemiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, zamanaşımı def'ini öne sürerek davacının ücret ve diğer alacaklarının yasal düzenlemelere uygun olarak belirlenip ödendiğini, iş sözleşmesinde asgari ücretin fazlasının ödeneceğine ilişkin hüküm bulunmadığını, fark alacağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Yerel Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin %40 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın, her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, bu nedenle iş sözleşmesinin açık hükmü gereği ücret farkı ile diğer fark işçilik alacaklarının davacı tarafa ödenmesi gerektiği, davacı tarafın ücretinin, asgari ücretin % 40 fazlası olarak hesaplanarak temel ücretin tespit edilip %4 zam uygulanarak ödenmesi gerekirken davalı tarafça, davacının ücretlerinin sözleşme ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine aykırı şekilde eksik ödendiği, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf:

Karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince, özetle, "davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin %40 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Belirtmek gerekir ki; kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kural, her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar. Yargıtay 9. H.D'nin 28/10/2020 gün ve 2020/5661 Esas, 2020/14044 Karar sayılı emsal nitelikteki ilamı bu yöndedir. Dava konusu ücret, ilave tediye, ikramiye ücretlerine dair fark taleplerin kabulüne dair mahkeme kararı isabetli görülmüştür. Dairemizin emsal nitelikte aynı kapsamda verdiği 2021/529 esas-2021/375 karar sayılı ilamı da Yargıtay 9 HD nin 2021/4815 esas-2021/9133 karar sayılı ilamı ile onanmıştır." gerekçesiyle ve oyçukluğuyla davalı başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz:

Bölge Adliye Mahkemesi kararını davalı vekili taraf temyiz etmiştir.

Gerekçe:

20.11.2017 tarih ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (01.02.2018 tarih ve 7079 sayılı Kanun’un 118. maddesi aynen kabul edilen) 127. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmün Kararname’ye eklenen geçici 23. maddesinde maddede belirtilen kamu idareleri ve bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar ile ve yine maddede belirtilen idarelerin merkez ve taşra teşkilatlarında, 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 04.12.2017 tarihi itibariyle çalışmakta olanların, maddede öngörülen şartları taşımaları, yazılı olarak başvurmaları ve yapılacak sınavda başarılı olmaları kaydıyla sürekli işçi kadrolarına geçirilecekleri düzenlenmiştir. Aynı düzenlemeye göre, “sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin kadroları, başka bir işleme gerek kalmaksızın geçiş işleminin yapıldığı tarih itibariyle sürekli işçi unvanı ile ihdas edilmiş sayılır. Ihdas edilen kadrolar ilgili idarelerce adedi, bütçe ve teşkilatı ile birimi/yerleşim yeri belirtilmek suretiyle geçiş işlemlerinin yapıldığı tarihten itibaren iki ay içinde Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığına bildirilir. Sözleşmeleri askıya alınanlar ile askerde bulunanların kadroları hariç olmak üzere bu şekilde ihdas edilen sürekli işçi kadroları, herhangi bir sebeple boşalması halinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır” (375 sayılı KHK, geçici m. 23/4).

696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23. maddesinde yüklenici çalışanlarının sürekli işçi kadrolarına geçirilmelerinden dolayı kamu maliyesine ek bir yük getirilmemesi de göz önünde bulundurulmuştur. Buna göre, “sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idrelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu iş sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu iş sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu iş sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitiminden önce toplu iş sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçisten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesine göre belirlenir. Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 Sayılı Kanunun geçici 7 inci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir”.

696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24. maddesinde ise, il özel idareleri ve belediyeler ile bağlı kuruluşlarında ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinde, birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketlerde çalışanların mahalli idareler ve birlikleri tarafından kurulacak şirketlerde işçi statüsünde çalıştırılmaları öngörülmüş; şirketlerde çalıştırılacakların ücret ile diğer mali ve sosyal hakları konusunda 375 sayılı KHK’nın geçici 23. maddesi hükümlerine paralel düzenlemelere yer verilmiştir.

Hizmet alım sözleşmelerinde yüklenici tarafından istihdam edilen işçilerin ücretlerinin asgari ücretin katları ya da asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklinde belirlenmesi hizmet alım sözleşmesinin devam ettiği döneme ilişkin uygulamadır. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 ve 24. maddeleri uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmeleri, geçiş işleminin yapıldığı tarih itibariyle feshedilmiş sayılır. Sürekli işçi kadrolarına geçirilmeyle ilgili söz konusu düzenlemenin hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışanların daha önce ücret ile diğer mali ve sosyal haklarını asgari ücretle irtibatlandıran uygulamalara son verdiği açıktır. Yükleniciler tarafından istihdam edilip de sınavla sürekli işçi kadrolarına geçen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının yeni süreçte Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağına ilişkin yukarıda belirtilen açık ve emredici yasal düzenleme karşısında, İş Kanunu’nun 22. ve 62. maddesi hükümlerinin ihlalinden söz edilemez. Belirtmek gerekir ki, sürekli kadroya geçirildikten sonra kamu kurum ve kuruluşlarınca bireysel iş sözleşmesinin yapılmamış olması da varılan bu sonuca etkili değildir.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından 98425987-045.02. E 282980 sayılı 01.02.2019 tarihli görüş bildirildiği,..." toplu iş sözleşmesinin ücret zammı maddesinde 01.01.2019 tarihindeki ücretlerine % 4 oranında zam yapılacağı belirtildiğinden, günlük çıplak ücretleri günlük 85,28-TL'nin altında kalan işçilerin ücretlerinin asgari ücret seviyesine yükseltilmesi ve miktarın üzerine Bakanlığımızca ilan edilen toplu iş sözleşmeleri gereğince 01.01.2019 tarihinden geçerli olmak üzere % 4 oranında zam yapılması ..." şeklinde belirtildiği anlaşılmaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında yapılan iş sözleşmesinde ücret; " İşçinin aylık brüt ücreti Asgari Ücret + %40 fazlası TL'dir. " şeklinde belirlenmiştir. Belirlenen bu ücret kadroya geçiş tarihindeki ücrettir. Sözleşmede açıkça temel ücretin " her dönem geçerli asgari ücretin %40 fazlası" olacağı yazılı olmadığı gibi sözleşme hükmü böyle bir anlam da içermemektedir.

Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davalı tarafça davacıya iş sözleşmesindeki düzenlemeye uygun şekilde 2018 yılında ücretleri ödenmiştir. Yine dava konusu 2019 yılından itibaren de Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan Toplu İş Sözleşmesi zamları uygulanarak davaya konu alacakları ödenmiştir. Sözü edilen uygulama Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nün görüş yazısına da uygun olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.01.2019 tarihi itibariyle artan asgari ücretin %40 fazlası oranı üzerinden ücret tespiti ile bu ücrete Toplu İş Sözleşmesi zamları uygulanması isabetli değildir.

Dairemizce onama kararı verilen ve Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde emsal olarak gösterilen 2021/4815 esas, 2021/9133 karar sayılı ilamına konu uyuşmazlıkta taraflar arasındaki iş sözleşmesinde ücretin " ..işbu sözleşme süresinde işçiye her ay brüt asgari ücretin %40 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılır" şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır. Bu düzenleme somut uyuşmazlıktaki sözleşme hükmünden farklı olup emsal durumda değildir.

Açıklanan nedenlerle, davaya konu uyuşmazlıkta davacı işçinin kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan iş sözleşmesinde açıkça her dönem geçerli asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceği öngörülmediğinden davalı uygulaması yerinde olup dava konusu taleplerin reddi gerekirken, hatalı değerlendirme ile kabulü bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç:

Temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 hükmü uyarınca dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.