Logo

9. Hukuk Dairesi2021/9919 E. 2021/14394 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işçilik alacakları davasında, davacı tarafından talep sonucunun yeterince açıklanıp açıklanmadığı ve somutlaştırma yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, mahkemece verilen kesin süreye rağmen talep sonucunu HMK’ya uygun olarak somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmediği, Yargıtay’ın önceki bozma kararında bu hususun gözden kaçırılarak maddi hata yapıldığı ve bu hatanın usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin 15.05.2006 tarihinden itibaren dava tarihine kadar davalı ... nezdinde işçi olarak çalıştığını, belirli bir tarihten sonra maaş, ücret ve ikramiye alacaklarının ödenmediğini ve geçici işçi statüsünde çalıştırıldığını ileri sürerek maaş, ücret ve ikramiye farklarına ait alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının talep konusu alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının dava konusunu somutlaştırma yükümlülüğüne riayet edilmediğini, dava dilekçesinin yasal unsurları içermediğini, davacının hangi tarihteki ve hangi nitelikteki alacağının ödenmediğinin açıklanmadığını, iddia edenin iddiasını ispatla mükellef olduğunu, ancak dava dilekçesinde somut bir iddia bulunmadığı gibi hangi delille ispatlanacağının da belirtilmediğini, dava dilekçesindeki bu eksik hususlar giderilmeden davaya devam edilemeyeceğini, davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen 09.06.2016 tarihli karar davalı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nce yapılan temyiz incelemesi sonucunda 19.02.2020 tarih,2016/29562 esas - 2020/2900 karar sayılı ilam ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak devam edilen yargılama sonunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Dosya kapsamında öncelikle çözümlenmesi gereken husus davacının süresinde ve usulüne uygun olarak talep sonucunu açıklayıp açıklamadığıdır.

Somut uyuşmazlıkta; davacı, 15.05.2006 tarihi itibariyle davalı bünyesinde çalıştığını ancak belirli bir tarihten sonra maaş, ücret ve ikramiyelerin ödenmediğini ve geçici işçi statüsünde çalıştırıldığını, bu hususun ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/372 esas -2013/514 sayılı kararı ile sabit olduğunu iddia ederek 1.000,00 TL maaş, ücret ve ikramiye farklarına ait alacaklarının ödenmesini talep etmiştir.

Mahkemece 11.11.2014 tarihli celsede dava dilekçesindeki açıklamaların yeterli olmadığı belirleyerek davacı tarafa bir haftalık kesin süre verilerek HMK’nun öngördüğü somutlaştırma yükümlülüğü kapsamında davacının açıklama yapmasını talep etmiştir. Davacı vekili bu talep üzerine 18.11.2014 tarihli açıklama dilekçesi ile “Alacak kalemleri dava dilekçesinde belirtilmiştir (Maaş, ücret ve ikramiye farkı). Bunun yanı sıra dava dilekçesinde delil olarak belirttiğim hizmet tespiti dava dosyasında alacak dönemi sabittir. Yani hizmet tespitine konu tarihler arası alacak dönemidir” beyanında bulunmakla yetinmiştir. Birebir emsal niteliğindeki; Dairemizin 2020/6041esas -2020/11027 karar sayılı, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 2016/9752 esas – 2019/7882 karar sayılı ve Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 2016/20920 esas – 2019/18362 karar sayılı dosyalarında da işaret edildiği gibi davacı vekilinin verdiği açıklama dilekçesi somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmekten son derece uzaktır. Yani, davacı taraf kendisine verilen kesin süreye rağmen somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Açıklanan nedenlerle Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken davanın esasına ilişkin karar verilmiş, verilen kararı davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesinde bu husus gözden kaçırılarak usul bozması yerine esasa ilişkin bir bozma kararı verilmiştir. Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin esasa ilişkin bozmasına uyularak bozmaya uygun yeni bir karar verilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarih ve 197/2-520 esas, 1988/89 karar sayılı kararında, Yargıtay'ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata nedeni olarak açıklanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kökleşmiş içtihatları maddi hataya dayanan bozma ya da onama ilamının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı yönündedir (Yargıtay HGK 17.01 2007 gün ve 2007/9-13 esas 2007/17 karar ve Yargıtay HGK 25.06.2008 gün ve 2008/11-448 esas, 2008/454 karar).

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957/13 esas, 1959 karar ve 09.05.1960 gün 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucunda verilen bir karara Mahkemece uyulsa dahi usuli kazanılmış hak oluşturmaz.

Yukarıdaki açıklamalar kapsamında dosya değerlendirildiğinde; davacı vekiline bozma öncesi davasını somutlaştırması için bir haftalık kesin süre verilmesine rağmen davacı vekili 18.11.2014 tarihli açıklama dilekçesinde dava dilekçesindeki taleplerini tekrarlamakla yetinmiş olup dava dilekçesindeki usuli eksiklik süresi içerisinde tamamlanmamıştır. Her ne kadar uyulmasına karar verilen bozma ilamında bu husus gözden kaçırılarak usul bozması yerine esasa ilişkin bir bozma kararı verilmiş ise de bu kararın maddi hataya dayandığı anlaşılmış olup taraflara hak bahşetmeyeceğinden davacının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği halde kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.