Logo

9. Hukuk Dairesi2022/10177 E. 2022/12188 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, vekaleten atandığı direktörlük pozisyonunda asaleten atanmış gibi çalıştığı dönem için ücret farkı, kıdem ve ihbar tazminatı farkı ile prim farkı alacaklarının olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının diğer direktörlerle aynı ücreti alacağına dair bir sözleşme bulunmadığı ve işverenin yönetim hakkı kapsamında farklı ücret belirleyebileceği gözetilerek, ücret farkı talebinin reddine ve buna bağlı diğer taleplerin de reddine karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı bulunarak bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, 01.09.2008-20.01.2015 tarihleri arasında davalı Şirkette çalıştığını, 16.01.2012 tarihinde finansal bilgi teknolojileri direktörlüğüne vekâleten atamasının yapıldığını, davalı Şirkette yürürlükte bulunan kariyer prosedürü gereğince 3 aylık vekâlet süresi sonrasında asaleten atamasının yapılmış sayıldığını, bu durumun davalı işverence de kabul edildiğini, davacının 16.01.2012 tarihinden itibaren direktör olarak görev yaptığını, ancak 16.01.2012 tarihi ile ... sözleşmesinin sona erdiği 20.01.2015 tarihleri arasında yeni pozisyonunun gerektirdiği ücretin ödenmediğini, kariyer hareketleri prosedürünün 4.4.2 maddesi gereğince yeni pozisyonun gerektirdiği ücretin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek fark kıdem ve ihbar tazminatları, fark ücret ve fark prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan ... sözleşmesi uyarınca davacının yaptığı işin yönetim hakkı kapsamında değiştirilebileceğinin kararlaştırıldığını, davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ....02.2018 tarihli ve 2016/250 Esas, 2018/71 Karar sayılı kararı ile davacının 17.01.2012 tarihinde terfi yazısı doğrultusunda finansal bilgi teknolojileri direktörü pozisyonuna vekâleten atamasının yapıldığı, 11.03.2013 tarihinde gelir güvencesi ve dask direktörlüğü görevine asaleten atandığı, ........2013 tarihinde finansal bilgi teknolojileri direktörü görevine atandığı, işyeri uygulaması gereği müdür vb. pozisyonlar için öncelikle vekâleten atama yapıldığı, vekâlet sürecinin olumlu değerlendirilmesi sonucunda asaleten atama yapıldığı, iki dönem arasında oluşan farkın çalışana ödendiği, bu durumda davacının vekâleten atandığı tarihten itibaren ücret farkı alacağına ve prim farkı alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 10.12.2020 tarihli ve 2018/1572 Esas, 2020/2461 Karar sayılı kararıyla;

"... davacının davalı işyerinde 01/09/2008-20/01/2015 tarihleri arasında 6 yıl 4 ay 22 gün hizmetinin bulunduğu, 28/08/2008 tarihli ... sözleşmesinde 5.500,00 TL brüt ücretle Proje Yöneticisi olarak görevlendirildiği, .../04/2010 tarihinde Gelir Güvencesi Müdürü olarak terfii aldığı ve ücretinin 8.850,00 TL brüt olarak belirlendiği, 23/01/2012 tarihinde Gelir Güvencesi ve DAS Direktörü görevine vekaleten getirildiği, ilgili yazıda ücret gösterilmediği, dosyada mevcut Personel Hareket Formu başlıklı belgede yeni görevinin Finansal Bilgi Teknolojileri Direktörü olarak belirtildiği ve bu tarihten itibaren işyeri kayıtlarında Direktör ünvanı ile gösterildiği, dosyaya sunulu 15/03/2013 tarihli e-posta içeriği ve tanık anlatımı ve fesih bildiriminde açıklanan ünvanı da dikkate alındığında Direktörlük görevine asaleten atamasının yapılmadığından söz edilemeyeceği, süreç itibariyle ücret bordroları incelendiğinde rutin altı aylık periyotta yapılan zam uygulaması dışında Direktör ünvanından kaynaklı ücret artışı bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı işverenlik cevabında, davacının ... sözleşmesi uyarınca geçici ya da devamlı olarak yaptığı işin değiştirilmesinin yönetim hakkı kapsamında bulunduğunu, yapılan görevlendirmeden kaynaklı hak talep edemeyeceğini ileri sürmüş ise de, .../08/2012 tarihli "Kariyer hareketleri Prosedürü" başlıklı belgede, vekalet süresince çalışana yeni pozisyonunun hak ve menfaatlerinin verileceği, vekalet sürecinde yükseldiği ... kademesinin ücret bandı kapsamında ücret artışı söz konusu ise aradaki ücret farkının asaleten atandığında çalışana maaş farkı olarak ödeneceği belirtilmiştir. Buna göre davacının Direktörlük görevine vekaleten atandığı 17/01/2012 tarihi ile ... sözleşmesinin sona erdiği 20/01/2015 tarihleri arasındaki ücret ve prim farkları ile buna bağlı oluşan kıdem ve ihbar tazminatı fark alacağı bulunduğuna yönelik ilk derece mahkemesi kabulünde ve başka veri bulunmadığından hesaplamanın organizasyon şemasında aynı bölümde yer alan ve bağlı çalışan sayısı itibariyle davacıya emsal olabilecek Direktöre ait ücret bordroları karşılaştırılarak yapılmasında isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı tarafın istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.

Davacı vekili prim alacağı bakımından zamanaşımı uygulamasının hatalı olduğu yönünde itirazda bulunmuş ise de, bilirkişi ek raporu ile zamanaşımı değerlendirmesinin muacceliyet tarihine göre yapılmış olması nedeniyle itiraz yerinde görülmemiştir.

..." gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 15.05.2021 tarihli 2021/3703 Esas 2021/8973 Karar sayılı ilâmıyla; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının aylık ücretine asaleten atamasının yapıldığı Mart 2013 tarihi itibari ile rutin zam oranı dışında %28 oranında zam yapıldığı, aynı bordro ile ücret farkının da kendisine ödendiği, davalı işverenin işyerinde çalışan tüm direktörlere aynı ücreti ödeme zorunluluğunun bulunmadığı, direktörlerin kıdeminin, çalışan sayısının, niteliğinin farklı olabileceği, bu hususun işverenin yönetim hakkı kapsamında kaldığı, yine aynı yönde işyerinde çalışan davacı da dâhil dört direktörün Nisan 2014 tarihi itibari ile aylık ücretlerinin farklı olduğu, davacının direktörlüğe terfi ettirilmesinden sonra davacı ile davalı işveren arasında davacının diğer direktörlerle aynı ücreti alacağına dair bir sözleşme bulunmadığı, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek fark ücret alacağının reddine diğer taleplerin ise bozma dışı kaldığından bahisle kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde, fark ücret alacağının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacıya direktör olarak ödenen ücret ile aynı bölümde aynı unvan ile çalışan direktöre ödenen ücret kararında asgari ücretin 5,5 katı ve fazlası oranında ücret farkı bulunmasının işverenin yönetim hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davalı Şirkette tüm üst düzey yöneticilerin aynı ücret ile çalışacağına yönelik bir düzenleme bulunmadığını, davalı işyerinde süreklilik arz eden bir prim uygulaması bulunmadığını, davacının hak ettiği tüm alacakların ödendiğini belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının ücretinin eksik ödenip ödenmediği ve buna bağlı olarak fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, fark ücret ve fark prim alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dairemizin yukarıda belirtilen bozma ilâmında, davacı ile davalı işveren arasında davacının diğer direktörlerle aynı ücreti alacağına dair bir sözleşme bulunmadığı ve bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmının sadece fark ücret talebine ilişkin olduğu gerekçesiyle fark ücret talebinin reddine, fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı ile fark prim alacaklarının ise kabulüne karar verilmiştir.

3. Somut uyuşmazlıkta davacının fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, fark ücret ve fark prim alacaklarına yönelik talebinin dayanağı, davacının direktör unvanı ile çalışmasına rağmen eşit işe eşit ücret ilkesine aykırı olarak ücretinin direktör unvanına uygun olarak ödenmemesi iddiasıdır. Davacı vekilince sunulan temyiz dilekçesinde de bu iddia tekrarlanmıştır.

4. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacının fark ücret talebinin yerinde olmadığının Dairemiz bozma ilâmında belirtildiği, davacının diğer taleplerinin de ücret farkına dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince, Dairemiz bozma ilâmında belirtildiği üzere davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.