Logo

9. Hukuk Dairesi2022/10360 E. 2022/12189 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fazla mesai ücretine ilişkin davada, bozma kararına uygun şekilde yargılama yapılıp yapılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen hususlara aykırı şekilde, bozma öncesinde dinlenmeyen tanığın bozma sonrası dinlenmesi ve fazla çalışma ücretinin bu tanığın beyanları da gözetilerek hesaplanması hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde müdür olarak çalıştığını, çalışma saatlerinin haftanın altı günü 07.30-22.30 saatleri arasında olduğunu, genel tatillerde çalışmasının devam ettiğini ... sürerek fazla çalışma ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ... sürdüklerini, davacının mağaza müdürü olup kendi çalışma saatlerini belirlediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 26.12.2016 tarihli ve 2015/349 Esas, 2016/550 Karar sayılı kararı ile;

"... Davacının ücretinin dönem asgari ücretin çok üzerinde olduğu (ortalama 3 katı) anlaşılmakla bu yönden sözleşmenin geçersiz sayılmasını gerektirecek bir durum olmadığından davacının ... sözleşmesinde fazla çalışmaların ücrete dahil olarak düzenlenmiş olması sebebi ile davacının yıllık 270 saate kadar ve günlük 11 saate kadar olan yasal sınırın altındaki fazla çalışmalarının sözleşme gereğince ücrete dahil olduğu anlaşılmıştır.

Tanıklar ve emsal dosyadaki davalı tanığının da ortak beyanı, çalışma şartlarının merkezden belirlendiği, işyerini denetleyen bir Bölge Müdürü olduğu ve davacının çalışma şartlarının onun kontrol ve denetiminde olduğu , davacının kendi çalışma koşullarının belirleyen bir çalışan olmadığı yönündedir.Tanıkların beyanlarına göre davacının kendi çalışma koşullarını belirlemediği, mağazaları denetleyen bölge müdürünün bulunması ve üst düzey bölge müdürü ve genel müdürlerin davacıya talimat ve görev verebileceği ve davacının bu talimat ve görevlere istinaden fazla çalışma yapabileceğindan davacı fazla çalışma ücret alacaklısıdır.

Tüm tanıklar davacının tüm dini ... ve resmi tatillerde çalıştığını beyan etmişlerdir. Bu beyanlara göre davacının tüm dini ve milli bayramlarda,resmi tatillerde çalıştığı ve sunulan son ücret bordosunda da genel tatil ek ücret tahakkuku olmadığı tespit edilmiştir.

Yukarıdan beri açıklanan nedenlerle dosyada toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davacının 97.759,66-TL brüt fazla çalışma ücreti alacağı ve 5.077,07-TL brüt genel tatil ücreti alacaklısı olduğu sonucuna varılmıştır..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 13.09.2017 tarihli ve 2017/409 Esas, 2017/959 Karar sayılı kararı davacı tanığı ....'nün mobil güvenlik görevlisi olarak çalışmakta olup davacının çalışma saatlerini bilebilecek konumda olduğu, işyerinde çalışanları denetleyen bölge müdürü bulunduğu bu nedenle davacının kendi çalışma şartlarını belirleyen bir çalışan olmadığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 29.....2020 tarihli ve 2017/44259 Esas, 2020/7956 Karar sayılı ilâmı ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaların 2010-2014 tarihleri arasına ilişkin olduğu ancak davalı tarafça tanık ile davacının 2012-2014 yılları arasında aynı bölge çalıştıklarını beyan ettiği bu nedenle tanık ile davacının hangi tarihlerde aynı bölgede çalıştıkları araştırıldıktan sonra karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, husumetli tanık beyanı doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu, tanık ....'nün davalı Şirket çalışanı olmadığını, fazla çalışma ücretinin tanığın çalışma süresi ile sınırlı olarak hesaplanması gerektiği belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, fazla çalışma ücretine yönelik bozma kararına uygun yargılama yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan Mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.

3. İlk Derece Mahkemecesince verilen karar, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların 2010-2014 tarihleri ile sınırlı olarak yapıldığı, ancak beyanı hükme esas alınan tanığın hangi tarihlerde davacı ile aynı bölgede çalıştığı tespit edilmeden karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında davacı tanıkları dinlenmiş; tanıkların davacı ile 01.01.2011-04.08.2014 tarihleri arasında birlikte çalıştığı kabul edilmek suretiyle yeniden hesaplanan fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır.

4. Yargıtay (Kapatılan) 22.Hukuk Dairesinin 29.....2020 tarihli bozma ilâmında açıkça gerekirse davacı tanığının yeniden dinlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Mahkemece bozma öncesi dinlenen davacı tanığı ....'nün yeniden dinlenmesi isabetli ise de bozma öncesinde dinlenmeyen ...'nün bozma sonrası tanık olarak dinlenmesi bozma ilâmına aykırıdır. Kaldı ki davacı vekilince 02.05.2016 tarihli duruşmada tanık ....'nün dinlenmesi yönündeki talepten vazgeçilmiş; Mahkemece mevcut delillere göre verilen karar davacı tarafça temyiz edilmemiştir. Bu hâlde Mahkemece bozma sonrası yargılama sırasında, bozmanın kapsamına da aykırı şekilde her iki tanığın dinlenmesi hatalı olmuştur.

5. Somut uyuşmazlıkta sadece davacı tanığı ....'nün beyanları dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiği açıktır. Dosya kapsamına göre davacı tanığı.... ile davacının 01.11.2012-14.08.2014 tarihleri arasında aynı bölgede çalışmalarının bulunduğunun anlaşılması karşısında Mahkemece fazla çalışma ücretinin bu dönemle sınırlı olmak üzere hesaplanması gerekmektedir.

6. Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar dikkate alınmadan karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.