"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 15. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının işyerinde yaklaşık on yıldan bu yana hekim olarak çalışmaktayken son zamanlarda Şirket sahibinin kanuna ve ... sözleşmesine uymayan hâller ve davranışlar sergilemesi nedeniyle son çare olarak ... sözleşmesini derhâl feshetmek zorunda kaldığını, davacının diyaliz merkezi olan işyerinde özverili olarak yoğun bir tempoda çalışmasına rağmen son üç yılda ücretine herhangi bir zam yapılmadığını, davalı Şirketin sahibi de hekim olmasına rağmen davacının ücretine ilişkin konu açıldığında çeşitli bahaneler ve mazeretler üreterek en kısa zamanda ve ilk fırsatta ücret zammı yapacağını söyleyerek davacıyı uzun zamandan beri oyaladığını, davalı işverenin davacıya karşı manevi yönde defaatle baskı uyguladığını, hakaret ve sövme içeren kelimeler sarf ederek kişilik haklarına tecavüzde bulunduğunu ... sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... genel tatil ve zam ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 11.....2006 tarihinden itibaren davalı Şirkette tam gün doktor olarak çalıştığını, 10.08.2010 tarihinden itibaren ise mesul müdür sıfatını da alarak görevine devam ettiğini, davacının müvekkili Şirkete göndermiş olduğu ihtarnamede davalı Şirket sahibinin kanuna ve hizmet sözleşmesine uymayan davranışları nedeniyle ... sözleşmesini feshettiğini ... sürdüğünü, Şirket sahibinin davalı Şirkette herkes tarafından sevilen, saygı duyulan, tüm çalışanlara, meslektaşlarına hasta ve yakınlarına karşı sevgi ve hoşgörüyle yaklaşan bir doktor olduğunu, davacının ... sözleşmesine aykırı olarak müvekkili diyaliz merkezinden ayrılması sebebiyle diyaliz merkezini ve diyaliz hastalarını zor durumda bırakarak zarara uğramalarına sebebiyet verdiğini, davalı Şirkete ait diyaliz merkezinde iki adet sertifikalı tabip çalışmakta olduğunu, her ikisinin de ...'de ikamet edip ...'ya gidip geldiklerini, bunu düşünen davacı ve aynı konumda çalışan diğer doktorun haftada beş gün çalışmak yerine dört gün çalışmayı ve alınacak hastaya göre seans sayılarını kendilerinin belirlediklerini, idare ile yaptıkları görüşme sonucu iki haftalık seans ve çalışma şablonu oluşturmak sureti ile bunu sürekli olarak tekrarladıklarını, hâl böyle olunca davacının fazla çalışma durumunun söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...... Kanununun 20/2 maddesi uyarınca, feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene ait olup; sözleşmenin feshinde usul başlıklı 19. maddesi gereğince de; işveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin davalı işyerinden, karşılaştığı kötü muamele nedeni ile ayrılmak zorunda bırakıldığını iddia etmiş, davalı vekili ise işçinin işe gelmemesi nedeni ile mağdur olduklarının, ... akdini haklı nedenlerle feshedilmediğini beyan etmiş ve ihtarnameler ibraz edilmiştir. Söz konusu ihtarnamenin usulüne uygun bir şekilde davalıya tebliğ olmasına rağmen, davalının iddiaları ispatlayamadığı, böylelikle taraflar arasındaki ... akdinin davacı işçi tarafından 4857 sayılı Yasa'nın 24/ll maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiği, bu sebeple davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının iddiası, davacı tanıklarının anlatımı, ... Noterliği aracılığı ile gönderilen ihtarnameler ve yaklaşık 10 yıllık kıdemi bulunan bir doktorun herhangi bir neden olmadan tazminat hakkını sona erdirecek şekilde işyerinden istifa ederek ayrılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı da değerlendirilerek ... akdinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği sonucuna varılmıştır. ... akdinin davacı tarafından feshedilmesi nedeni ile ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacının sözleşmesinde zam alacağına ilişkin maddeye rastlanılmadığından, ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığı da anlaşılarak bu talep yönünden de red kararı verilmiştir.
... Davacı taraf, fazla çalışma ücreti ile ilgili iddialarını ispat etmek için yazılı belge ibraz etmeyerek tanık anlatımlarına dayanmıştır. Davacının çalıştığı diyaliz merkezi ... yerinde, davacı ile birlikte bir uzman doktor daha çalıştığı, her bir doktorun haftada 4 gün çalıştığı bu çalışılan sürede haftanın iki günü ...:00-15:15 saatleri arasında olmak üzere 9 saat 15 dakika çalışıldığı, 1 saat yemek molası 15'... dakikadan iki kez olmak üzere toplam yarım saat çay molası olmak üzere 1,5 saat ara dinlenme süresi düşüldüğünde günlük 9,15-1,30—7 saat 45 dakika olmak üzere (2X7,45515,5 saat) diğer iki gün ise ...:00-20:45 saatleri arasında olmak üzere 14 saat 45 dakika çalışıldığı, 1 saat yemek molası 15'... dakikadan iki kez olmak üzere toplam yarım saat çay molası olmak üzere 1,5 saat ara dinlenme süresi düşüldüğünde 14,45-1,5—13 saat 15 dakika olmak üzere (2X13,15526,5) çalıştığı haftalık toplam çalışma süresinin ise (13,15426,30—39 saat 45 dakika) 39 saat 45 dakika olup haftalık yasal çalışma süresi olan 45 saatten az olduğu anlaşıldığından fazla çalışma ücreti hesaplanmamıştır. Bilirkişinin dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu için itibar edilen ücrete göre hazırlanan hesap raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davacının talebinin reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı yasanın 46. Maddesine göre, işçilere tatil gününden önce 63. Maddeye göre belirlenen ... günlerinde çalışmış olmaları şartı ile 7 günlük zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat hafta tatili verilir. Davacı, haftada 7 gün çalıştığını iddia etmiştir.“Hekim seans görev tablosu dikkate alındığında; İlk hafta Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günü çalışmakta olan hekimin çalışma saatleri toplamı; 1348,54*13148,5- 43 saat, İkinci Hafta Pazartesi, Salı, ... ve Cumartesi günü çalışmakta olan hekimin çalışma saatleri toplamı da; 1318,5*1348,5> 43 saat olarak karşımıza çıkmaktadır.” tespiti yapıldığı ayrıca mahkemece yeminli olarak dinlenen tanıklar işyerinde Pazar günü çalışılmadığını beyan etmiş olmaları dikkate alındığında davacının hafta tatili çalıştığı iddiasını ispatlayamadığı kabul edilerek hafta tatili alacağı hesaplanmadığından bilirkişinin dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu için 01/04/2021 tarihli itibar edilen hesap raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davacının talebinin reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı yasanın 47. Maddesine göre, işyerinde çalışan işçiler, kanunlarda ulusal ... ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücret ödenir. Davacı, ugbt günlerinde çalışmasına rağmen ücretinin ödenmediğini iddia etmiştir. Dosyada bulunan 2010, 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait ücret bordrolarında davacıya ... günlerinde ücret ödemesi yapıldığı görülmektedir. Bilirkişinin dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu için itibar edilen hesap raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davacının ... alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. "gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ... sözleşmesinin işçi tarafından haklı olarak fesih edilmesi durumunda ihbar tazminatının işveren tarafından işçiye ödenmeyeceği yönünde bir hüküm bulunmadığını, mesul müdür hizmet sözleşmesinde belirtildiği üzere çalışma süresinin haftanın altı günü olduğunu, pazar günleri hariç haftanın altı günü içerisinde cumartesi gününün de olduğunu, ayrıca hem davacı hem de davalı tanıklarının ifadelerinde cumartesi günleri dâhil işyerinde haftada altı gün çalışıldığının açıkça görüldüğünü, dava dilekçesinin talep kısmında kötüniyet tazminatı talepleri mevcut olmasına rağmen raporda dikkate alınmamasının hatalı ve eksik olduğunu, tanık beyanlarına göre davacının ulusal ... genel tatil günlerinde çalıştığının açıkça görüleceğini ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının ... sözleşmesini haksız feshettiğini, kıdem tazminatına hak kazanmadığını ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...Davalı işveren tarafından yapılan istinaf talebi incelendiğinde, davacı tarafından davalı işverene gönderilen ... 2. Noterliğinin 17/.../2015 tarih 05063 yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde davacının ... akdinin ücretlerine zam yapılmadığı, ... ortamında kendisine baskı yapıldığı gibi gerekçelerle haklı nedenlerle feshettiğini iddia etmiştir. Dosyaya ibraz edilen özlük dosyası incelendiğinde, davacının işe ilk girerken imzalamış olduğu ... akdinde ve ayrıca mesul müdürlük görevi kendisine verilirken imzalamış olduğu sözleşme ve sonrasında kendisine yapılmış olan ödemelerde herhangi bir eksikliğin bulunduğunun ispatlanamadığı, davacının maaş miktarında yapılması taahhüt edilip yapılmayan herhangi bir zam miktarının ve alacağının bulunduğunun ispatlanamadığı, her ne kadar davacı tarafından işverenin kendisine hakaret, tehdit ve baskı yapıldığı iddia edilmiş ise de, işverenin davacıya bu tip eylemlerde bulunduğunun da ispatlanamadığı, sonuç olarak davacının ... akdini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığı, bu itibarla işyerinden kendisi istifa eden davacının kıdem tazminatına hak kazamayacağı, öte yandan davacının kötü niyet tazminatı talebinin şartlarının da oluşmadığı anlaşıldığından davacının kıdem tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin de reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır..." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ... sürülen gerekçeleri tekrar ederek ayrıca davacının işverenin haksız davranışları ile istifaya zorlandığını belirterek haklı nedenle istifa ettiğini, dokuz yıllık çalışması bulunduğunu, istifa etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tanık beyanlarına göre işverenin davacıya hakarette bulunduğunu belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının haklı fesih iddiasının ispatı, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.