"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyeri olan ... Usta Pide ve Kebap Salonunda 09.03.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, döner ustası olarak çalıştığını ve aylık ... ücretinin 3.300,00 TL olduğunu, aylık ücretinin asgari ücret kısmının banka üzerinden, geri kalan kısmının elden nakden ödeme ile gerçekleştiğini, 2017 yılı Ekim, Kasım, Aralık ayı ücretlerinin ödenmediğini, sigorta primlerinin eksik ödenmesi nedeniyle ... sözleşmesini noter kanalı ile haklı olarak 10.01.2018 tarihinde feshettiğini ... sürerek kıdem tazminatı ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ... sözleşmesini feshettiği 10.01.2018 tarihinde ödenmeyen işçilik alacakları olduğunun itibar edilen hesap raporunda tespit edildiği, buna göre davacının kıdem tazminatı talebinde haklı olduğu, davacının kıdemine göre toplamda 78 gün yıllık izin ... bulunduğu ve davacının bu izin hakkını kullandığına dair imzasına havi belge sunulmadığı, tanık anlatımlarına, banka kayıtlarına ve dosya kapsamına göre davacının fazla çalışma yaptığı, ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığı, karşılığı ücretlerin ödendiği hususunun davalı tarafça ispat edilemediği, hafta tatili yönünden arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden bu alacak yönünden davanın usulden reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda asgari geçim indiriminin hesaplama dışında tutulmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, asgari geçim indirimi hesaplamaya katılmadan alacak miktarları belirlendiğinden eksik hesaplama yapıldığını, fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının eksik hesaplandığını, bu alacaklardan %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılmasının hatalı olduğunu, diğer alacak taleplerinin de eksik hesaplandığını, ayrıca hafta tatili alacağının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ... sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...Davacı vekili her ne kadar AGİ eklenmeden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, bu suretle alacak taleplerinin eksik hesaplandığını belirterek istinaf talebinde bulunmuş ise de; Yargıtay 9. H.D.'nin 21/01/2019 tarihli 2015/28028 Esas 2019/1811 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi "AGİ ücret ve ücretin eki niteliğinde olmadığından ... veya brüt ücrete eklenemeyeceği, işçilik ücretinin AGİ eklenmeksizin hesaplanması gerektiğinden" davacı tarafın AGİnin hesaplamalara dahil edilmesi talebi haklı değildir. AGİ eklenmeksizin alacak miktarlarının belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Davacının hüküm altına alınmış olan fazla mesai alacağı dışındaki alacak miktarlarının belirlenmesinde ve hesaplanmasında dosyadaki delillere aykırı herhangi bir yan bulunmayıp yapılan hesaplamalar usul ve yasaya uygundur.
Davacının dava açmadan önce hafta tatili alacağı yönünden zorunlu dava şartı olan arabulucuya başvurmadan dava açtığı anlaşılmakla mahkemece bu alacak talebinin bu yönden usulden reddine karar verilmiş olması yerindedir.
Davacı tarafın bu hususlara ilişkin istinaf talebi haklı değildir.
Mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda haftalık 18 saati aşan fazla mesailerin Yargıtay içtihatları gereğince hesaba katılmadan hesaplama yapılması hatalıdır. Yargıtay 9. H.D'nin 2020/3516 Esas 2020/19993 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi "... Kanununda fazla mesaiye ilişkin günlük 3 saat ve haftalık 18 saat şeklinde bir sınırlama bulunmadığı gibi, Yargıtayın bu yönde yerleşik bir uygulaması da mevcut değildir. Yargıtay içtihadında da belirtildiği gibi tanık beyanları ile belirlenen fazla mesai saatlerinin haftalık 18 saat ile sınırlanması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi haklıdır. İlk derece mahkemesinin kararının bu yönden kaldırılması gerekmektedir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektiren bir durum olmadığından Dairemizce bu hususta yeniden hüküm kurulması uygun görülmüş, buna göre dosya kapsamında dinlenmiş olan tanık beyanları ve davalı ... yerinin bulunduğu mekanın avm oluşu da birlikte değerlendirilerek davacının sabah saat 09.30-22.00 arası 12.50 saat çalışma yaptığı kabul edilerek 1.5 saatlik ara dinlenmesi düşülerek 11 saat çalıştığı ve haftada 6 günden 66 saat ve 7. Gün 7.5 saat günlük mesai dışlandığında 3.5 saat daha eklenerek haftalık 69,5 saat çalıştığı kabul edilmiş, buna göre yasal 45 saatlik haftalık çalışma süresi düşüldüğünde davacının haftalık 24.5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş, mahkemece hükme esas alınan hesap raporundaki davacının son brüt ücretinin 4.429,49 TL olduğu kabul edilerek buna göre davacının talep edebileceği fazla mesai alacağı miktarı (hükme esas alınan bilirkişi hesap raporundaki tablodan da faydalanılarak bu tablodaki haftalık 18 saat çalışma yerine 24,5 saat çalışma eklenerek hesaplama yapılmıştır) 144.548,03 TL olarak belirlenerek davacının talep edebileceği fazla mesai alacağı miktarı tespit edilip, taleple bağlı kalınarak davacının bu alacağı kabul edilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ... sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; dava konusu kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının hesaplanması, yapılan indirim oranı ile hafta tatili ücretinin reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.