Logo

9. Hukuk Dairesi2022/10589 E. 2022/10159 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davaya konu hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dairemizin daha önceki bozma ilamında belirtilen hususlar ve asıl işverene tanınan yetkilerin denetleme yetkisi kapsamında kalması gözetilerek, mahkemenin muvazaa iddiasını reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : TESPİT

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Karayolları Genel Müdürlüğünün değişik işyerlerinde çalışan davacının kâğıt üzerinde taşeron işçisi olarak gösterilmek suretiyle işyerinde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesinin kapsamı dışında tutulmaya çalışıldığını, daha önce benzer konularda davalar açıldığını ve mahkemelerce taşeron işçilerinin ... işçisi olduğunun tespit edildiğini, bu kararların Yargıtay tarafından onandığını, bu itibarla 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının üyeliğinin Karayolları Genel Müdürlüğüne bildirildiği tarihten itibaren yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğini ileri sürerek davacının baştan itibaren davalı ... Müdürlüğün işçisi olduğunun ve davalı işyerinde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; daha önce sonuçlanan davaların işbu davaya dayanak teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu hususun Yargıtay tarafından da ifade edildiğini, davacının çalıştığı yüklenici firmalar ile müvekkili İdare arasında akdedilen sözleşmelerin anahtar teslimi ... niteliğinde olduğunu, yüklenici firmalar ile İdare arasında eser sözleşmesinin bulunduğunu, müvekkili İdarenin yalnızca ihale makamı niteliğinde olduğunu, herhangi bir işverenlik sıfatının bulunmadığını, kaldı ki kabul anlamına gelmemek üzere 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 4 üncü maddesi uyarınca davalı İdarenin yaptığı hizmetleri başkasından almasına imkân tanındığını, Yargıtay içtihatlarında da ilgili kanunun da yetki verilmiş olması hâlinde Kurumların asli işlerini alt işverenlere verebileceğinin kabul edildiğini ve bu durumun 4857 sayılı ... Kanununun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine uygun olduğunun benimsendiğini, muvazaa iddiasının soyut bir iddia olduğunu, müvekkili İdarenin kendi işçileri ile yaptığı sözleşmelere uygulanması gereken toplu ... sözleşmesinin aynı işyerinde çalışsa da ve aynı sendikaya üye olsa da alt işverenin kendi işçileri ile yapmış olduğu sözleşmeye uygulanamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.09.2021 tarihli ve 2019/669 Esas, 2021/822 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 29.12.2021 tarihli ve 2021/3943 Esas, 2021/3673 Karar sayılı kararıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 30.03.2022 tarihli ve 2022/3443 Esas, 2022/4200 Karar sayılı ilâmıyla;

"...

Somut uyuşmazlıkta, davacının davalıya ait işyerinde hizmet alım sözleşmeleri kapsamında dava dışı şirketler nezdinde düz işçi (mevcut dosya kapsamından tespit edildiği kadarıyla) olarak 15/05/2013 tarihinden itibaren (dava tarihi itibariyle) çalıştığı anlaşılmaktadır.

Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının davalı nezdindeki hizmet süresi içindeki çalıştığı işverenler ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameleri incelenerek dosya üzerinden sözleşmelerin muvazaalı olup olmadığı değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme yapılırken de çalışma süresine göre yürürlükte olan 6001 sayılı ... Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun ile 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesindeki hükümler dikkate alınmış, 6001 sayılı Kanunla tanınan hak gereği asıl işin alt işverene verilebileceği ancak genel muvazaa denetiminin yapılabileceği açıklamasıyla, hizmet alım sözleşmeleri ve teknik şartnameler incelendikten sonra bazı ihale dönemleri yönünden “hizmet alım sözleşmelerinde yapılacak işler ile çalıştırılacak personelin vasıfları, personele verilecek kılık ve kıyafete ilişkin hükümler, personelin sigortası ile ilgili alt işverenin yükümlülüğüne ilişkin hükümler, çalıştırılacak personelin ... güvenliği ve sağlığı ile ilgili alt işverenin alması gereken önlemlerle ilgili hükümler, çalıştırılacak personelin sayısına ve niteliğine ilişkin hükümler, personele ödenecek ücrete ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Sözleşme bedelinin oluşturulmasında ve fiyat farkı ile ilgili düzenlemelerde personel sayısı ile personele ödenecek ücret kriter olarak alınmıştır. Sözleşmede idarece uygun görülmeyen işçilerin işten çıkarılacağına, idarenin haberi ve onayı olmadan personelin görev yerinin değiştirilemeyeceğine, çalışan işçilerin isim ve imzalarının bulunduğu listenin her gün idareye verileceğine, ne kadar ücret ödeneceğine, asıl işverenin işçilerin işe alınması, çıkarılması, işçilerin görev değişikliği, izinleri, işin görülme yöntemi konularında söz sahibi olduğuna veya alt yüklenici işçilerine karşı kullandığı, ... organizasyonunu davalı asıl işveren Karayollarının yaptığı” gerekçeleriyle ilişkinin muvazaalı olduğu açıklanmıştır.

Asıl işverenin kendi işyerinde çalıştırılan alt işveren işçilerinden müteselsil sorumlu bulunan ve işin yürütümünün sağlıklı olmasından birinci derecede sorumluluğu bulunan kişi olması sebebiyle hizmet alım sözleşmesinde asıl işverene verilen yetkilerin denetleme yetkisi kapsamında kaldığının kabulü gerekir. Bu nedenle salt bu kapsamdaki bir kısım işveren yetkilerinin kullanılması muvazaanın varlığını göstermez.

Davalı asıl işverenin özellikle kendisine kanun gereği yüklenen yükümlülükler dikkate alındığında sadece yukarıda yer alan denetleme yetkisi kapsamında kalan, emir ve talimatların gerekçe gösterilerek muvazaaya ilişkin tespit yapılması yerinde olmayıp davanın reddi yerine kabulü hatalıdır. .." gerekçesiyle hüküm bozulmuş ve dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda, asıl işverenin kendi işyerinde çalıştırılan alt işveren işçilerinden müteselsil sorumlu bulunan ve işin yürütümünün sağlıklı olmasından birinci derecede sorumluluğu bulunan kişi olması sebebiyle hizmet alım sözleşmesinde asıl işverene verilen yetkilerin denetleme yetkisi kapsamında kaldığının kabulünün gerekeceği, bu nedenle salt bu kapsamdaki bir kısım işveren yetkilerinin kullanılmasının muvazaanın varlığını göstermediği, davalı asıl işverenin özellikle kendisine kanun gereği yüklenen yükümlülükler dikkate alındığında sadece denetleme yetkisi kapsamında kalan emir ve talimatların gerekçe gösterilerek muvazaaya ilişkin tespit yapılmasının mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, Anayasa ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, taraflarınca sunulan kesin delil niteliği taşıyan kararlar ve tanık beyanlarının değerlendirilmediğini, dosyada mevcut olan ihale sözleşmeleri ile eki niteliğindeki idari ve teknik şartnameler, tanık delili ve kesin delil niteliğindeki kararlar dikkate alındığında muvazaanın ispatlandığının görüleceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 69 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.