Logo

9. Hukuk Dairesi2022/10672 E. 2022/13983 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin feshi, aylık ücret miktarı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ispatı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının istifa dilekçesi ile iş sözleşmesini feshettiği, fazla mesai yaptığına dair tanık beyanları dışında yeterli ve kesin delil sunulamadığı, diğer alacak taleplerini destekleyecek delillerin bulunmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Akşehir 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, arabuluculuk yargılama gideri yönünden İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 15.....2011 tarihinde çalışmaya başladığını, ... sözleşmesinin 26.02.2016 tarihinde hiçbir haklı ve geçerli neden bulunmaksızın feshedildiğini, aylık ücretinin ... 1.800,00 TL olduğunu, yıllık izinlerini kullanamadığını, haftada altı gün çalıştığını, haftalık 10 saati geçen fazla çalışma yapmasına rağmen karşılığının ödenmediğini ... sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesini herhangi bir haklı sebep göstermeksizin bizatihi kendisinin feshettiğini, müvekkili Şirkete verdiği istifa dilekçesinde "şahsi gerekçelerimle kendi istek ve rızamla herhangi bir baskı olmadan" ifadelerini kullanarak fesih beyanında bulunduğunu, davacının yıllık izinlerini kullandığını, bu durumun izin defterleri ile ... olduğunu, işyerinde haftalık 45 saati geçen çalışma yaptırılmadığını, işin yoğunluğuna göre yapılması hâlinde fazla çalışma raporları esas alınmak suretiyle karşılığı olan ücretlerin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının el yazısı ve imzasını taşıyan 26.02.2016 tarihli istifa dilekçesi ile ... sözleşmesini feshettiği, yazıya ve imzaya açıkça itiraz etmediği, iradesinin fesada uğratıldığı yönünde bir iddiasınında bulunmadığı, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı, haftanın 6 günü çalıştığının ... olması karşısında hafta tatili alacağı talep edemeyeceği, imzalı ücretli izin cetvellerinden davacının kıdemine göre belirlenen ve kullandırılmayan yıllık izni bulunmadığı gerekçesiyle bu husustaki alacak taleplerinin reddine, tanık anlatımlarına göre 2 saat 30 dakika fazla çalışma yaptığının anlaşıldığı gerekçesiyle bilirkişi raporu ile hesaplanan fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması gerektiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair kesin olmak üzere karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvurusu dilekçesinde özetle bilirkişi raporunda hukuksal değerlendirme yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, yeni bir bilirkişiden rapor alınması gerektiği yönündeki haklı itirazlarının değerlendirilmediğini, davacı tanığı...'nin ücretlerin bir kısmının bankadan yatırılıp bir kısmının elden ödendiği yönündeki beyanının raporda değerlendirilmediğini, ücret bordrolarının her zaman gerçeği yansıtmadığı görüşünden hareketle, işyerinin niteliği, yapılan ..., işçinin işyerindeki kıdemi ve kalifiye eleman olması gibi niteliklerin birlikte değerlendirilmesiyle işçinin asgari ücretle çalıştığının kabulünün mümkün olmadığını, istifa dilekçesinin davacının iradesini yansıtmadığını, baskı veya yanılma sebebiyle doldurularak imzalanmış olduğu varsayımı ile hareket edilerek karar verilmesi gerektiğini, kısmi olarak açılan davada bilirkişi hesaplaması doğrultusunda ıslah talebinde bulunmak zorunda kaldıklarını, bu sebeple kararda belirtilen tutar istinaf sınırının altında kaldığından kesin olarak verilmiş ise de kesin nitelikte olmayıp Kanun yolu başvurusu açık olmak üzere karar verilmesi gerektiğini ve bu bağlamda istinaf başvurusunun kesinlik gerekçesiyle reddinin kanuna aykırı olduğunu ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının değerine ilişkin davacı yanca veya Mahkemece yapılmış bir tespit bulunmadığından kararı kesin olmayıp istinaf yolunun açık olduğu gerekçesiyle 30.12.2019 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, tanığın 19.11.2014-27.08.2015 tarihlerinde işyerinde çalıştığı, davacının ... sözleşmesinin sonlandığı tarihte işyerinde ödemelerin bankadan yapıldığı, elden ödeme yapılmadığı, bordrolara göre davacının son ücretinin asgari ücretin üzerinde brüt 1.832,40 TL olduğu, dosyada mübrez ve davacı tarafından imza, yazı inkarında, irade fesadı iddiasında bulunulmayan 26.02.2016 tarihli istifa dilekçesindeki açıklamalardan ... sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın feshettiği anlaşılan davacının kıdem ve ihbar tazminatına yönelik taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacının esasa yönelik istinaf başvurusunun reddine ancak 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesi, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ve 326 ncı maddeleri gözetilerek dava öncesi ödenen arabuluculuk ücreti ile zorunlu giderlerin yargılama giderleri olarak hüküm altına alınmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle resen dikkate alınacak arabulucu giderleri yönünden kararın düzeltilmesine, davacının ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, davacı tarafın esasa yönelik istinaf başvurusunun reddine, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak arabuluculuk ücreti yönünden yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle istinaf başvurusundaki sebepleri tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu beyanla kararın müvekkili lehine bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... sözleşmesinin feshi, aylık ücret miktarı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücretine yönelik alacakların ispatına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 24, 25, 41,46 ve 57 nci maddeleri ile mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.