Logo

9. Hukuk Dairesi2022/11076 E. 2022/15948 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin fesih şekli, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı, ücret miktarı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının olup olmadığı hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının, Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozmayı gerektirecek nitelikte görülmemesi ve kararın usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 48. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... ... 16. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Şirketin ...’daki şantiyelerinde 22.03.2012-17.09.2013 tarihleri arasında ekip başı olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini, davacının 08.00-22.00 saatleri arasında çalıştığını, iki haftada bir gün istirahat edebildiğini, dinî bayramların birinci günü hariç diğer tüm resmî tatil günlerinde çalışmasına rağmen bu çalışmalarının karşılığının da ödenmediğini, davacının son ... ücretinin 1.800,00 USD olduğunu, izin kullandığı 2013 yılı Nisan ayı ücretinin ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; belirsiz alacak davası açılamayacağını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın esasına yönelik olarak ise davacının, müvekkili Şirkette 22.03.2012-14.09.2013 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin istifa ile sona erdiğini, bu durumun sundukları istifa dilekçesi ile ... olduğunu, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanmayacağını, davacının kayıtlardaki ücretinin gerçek ücretini yansıttığını, davacının son ... 1.350,00 TL ücretle çalıştığını, bu durumun Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile de ... olduğunu, emsal ücret bakımından da davacının bu ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı Şirkette fazla çalışma uygulaması olmadığını, işin niteliği gereği fazla çalışma yapılmasının zaruri olduğu bazı istisnai durumlarda ise bunun karşılığının tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, davacının iddia ettiği günlük 14 saatlik çalışmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı Şirket nezdinde millî bayramlarda da izin kullandırıldığını, davacının hafta tatili ve yıllık izinlerini de tam olarak kullandığını, davacının resmî tatil günlerinde çalışmadığını, makul süre geçtikten sonra açılan davanın hakkın kötüye kullanımı olup kanuna aykırılık oluşturacağını, davacının faiz isteminin de yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...Davacının, dosya içeriği belgelerden, davalı işverene ait işyerinde 22/03/2012-14/09/2013 tarihleri arasındaki dönemde 1 yıl 5 ... 23 gün süre ile en son 2.250,25USD brüt ücretle çalışmış olduğu, barınma ve yemek yardımı ilavesi ile kıdem tazminatına esas giydirilmiş brüt ücretinin 2.450,25USD olduğu anlaşılmıştır.

...Dava; ... sözleşmesinin feshine dayalı kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacaklarına ilişkin tazminat davasıdır. Uyuşmazlık ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir sebeple feshedilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. ... sözleşmesinin haklı sebeple feshini ispat külfeti davalı işverene aittir.

Celp ve ibraz olunan belgeler, cevabi yazılar, dinlenen tanık beyanları, alınan bilirkişi raporuyla tüm dosya muhteviyatından; davalı tarafça davacının çalışmasının 03 kodu(istifa) nedeniyle sonlandığını savunmuş ise de; davalı işyerinin davacı gibi çok sayıda işçinin aynı anda (03) kodu ile işten çıkışının yapıldığı, yurt dışındaki çalışmalarda ekseriyetle ... bitimi nedeni ile çalışmalar sonlanmakta olup davalı nezdinde çalışan çok sayıda işçinin aynı şekilde ve haklarını geride bırakacak şekilde istifa ederek işten ayrılmalarının ayrıca bir işçinin tazminatlarını geride bırakacak şeilde istifa etmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının ... akdinin ... bitimi nedeniyle davalı işverenlik tarafından feshedilmiş olduğu, ... bitiminin 4857 sayılı ... Yasasına göre haklı nedenle fesih sebebi olmadığından ve dosyada çalışma dönemi için de ... akdinin işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdirildiğine dair başkaca bir kayıt ve belge sunulmamış olduğundan ... akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdirildiğine yönelik ispat külfeti üzerinde bulunan davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının bulunduğu sonuç ve kanaatine mahkememizce varılmıştır.

İşyerinde fazla çalışma yapıldığı, genel ve hafta tatillerde de çalışıldığı ve ücretlerinin ödenmediği iddiası ispat yükümlülüğü kendisinde olan davacı işçi tarafından yerine getirildiği, ancak davalı tarafından talep edilen bu alacakların ödendiğine dair bir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı özetle davalının ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği, sonuç olarak davacının fazla mesai yaptığı, genel ve hafta tatillerinde çalıştığı, bu çalışmalarına karşılık gelen ücretler ile 2013 yılı nisan ayına ait ücretinin ödenmediği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. "gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının son aylık ücretinin ... 1.350,00 TL olduğunu, dolayısıyla ücreti 2.250,00 USD kabul edilerek yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, davacının ... sözleşmesinin kendi istifası ile sona erdiğini, yerleşik Yargıtay içtihatlarıyla da ... olduğu üzere haklı sebep olmaksızın istifa eden bir işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, hâl böyle iken davacı lehine tazminatlara karar verilmesinin hatalı olduğunu, ıslaha karşı yapmış oldukları zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, bu konuda ek rapor alınması gerektiği hâlde dosyanın hatalı şekilde karara bağlandığını, dava konusu tazminat alacaklarının 10 yıl, diğer ücret alacaklarının ise 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, ıslaha karşı ileriye sürdükleri zamanaşımı def'inin bu sürelere göre değerlendirilmesi gerektiğini, hükme esas bilirkişi raporunda hesaplanan işçilik alacaklarından yasal kesintilerin mahsup edilmemiş olduğunu, bu yönüyle de kararın hatalı olduğunu belirterekl Mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...Davacının aldığı ücret taraflar arasında ihtilaflıdır. Dosya mevcut delil durumu itibariyle davacının davalının ... ... şantiyelerinde 22/03/2012-14/09/2013 tarihleri arasında inşaat sıva işinde ekip başı olarak çalıştığı sabittir. Yargılama aşamasında davacı ve davalı tanıkları dinlenilmiştir. Davacı yukarıda belirtilen tarih aralığında sıvacı ekip başı olarak davalı işverenlikte çalışmış olmasına rağmen Uluslararası istinabe yoluyla dinlenilen davalı tanığı davacının 2013-2015 yılları arasında ve de ... ustası olarak çalıştığını beyan etmiş olup işbu davalı tanığının anlatımları dosyadaki diğer delillerin aksine davacıyı tariflemediği gibi kaldı ki davalı tanığının ifade tarihi itibariyle halen davalıda çalıştığı, dolayısıyla işvereni aleyhine tanıklık yapmasının da beklenemeyeceği üzere dosyada dinlenilen davalı tanığının başkaca yan delillerle de desteklenmeyen beyanlarına itibar olunamaz. Dinlenilen davacı tanıkları ise davacının 1.800,00 USD ile çalıştığını beyan ettikleri gibi ... şantiyelerinde çalıştığı belirtilerek ... İnşaat Sanatkarları Esnaf Odası'na yazılan müzekkereye verilen cevapta davacı emsali sıvacı ustasının alabileceği ücretin ... 1.800,00 USD-2.000,00 USD olabileceği bildirilmiş olup bunlar yanında davacının çalışmalarının yurt dışında gerçekleşmiş olması, daha fazla kazanç elde etmek gayesiyle işçilerin yurtdışında çalışmayı tercih ettikleri gerçeği, yurtdışında davacının yaptığı inşaat işinin ağırlığı ile davacının ekip başı olarak sorumlu kişilerden olması, meslekteki kıdemi, hayata dair yaşayım deneyimleri gözetildiğinde davacının 1.800,00 USD ... temel ücretle çalıştığı yönündeki mahkeme takdir ve kabulünde bir yanlışlık olmadığı anlaşılmış, bu konudaki davalı istinafları yerinde görülmemiştir.

Davalı tarafça davacının nedensiz şekilde istifa ederek işinden ayrıldığı dolayısıyla kıdem ihbar tazminatı talep edemeyeceği savunulmaktadır. Dosyaya sunulu el yazmalı davacı imzalı istifa dilekçesinde düzenleme tarihinin yer almadığı, dilekçe içeriğinde "... 09.25.20 tarihinde çıkış almak istiyorum..." ibarelerinin yer aldığı, dilekçe altında unvanı belli olmayan E. ... isimli şahsın imzasının altında .../09/2013 tarihinin yer aldığı, emniyet kayıtlarına göre davacının yurda girişinin 17/09/2013 olduğu, bu bilgiler ışığında öncelikle tarihsiz istifa dilekçesinin geçersiz olduğu, kaldı ki istifa dilekçesi E. ... isimli şahsın imzasının altında yer alan .../09/2013 tarihinde düzenlenmiş olsa davalı savunmasına göre dahi davacının en az 14/09/2013 tarihine kadar çalışmış olması nazara alındığında bu istifa dilekçesinin işleme alınmadığının değerlendirileceği, eğer davacı tarafından istifa dilekçesinde tırnak içerisinde yukarıda belirtilen 25/09/2013 tarihi çıkış için beklenecek ise bunun öncesinde 14/09/2013 tarihinde başkaca haklı sebep gösterilmeksizin davalı tarafça ... çıkışının gösterilmesinin işveren hasız feshine işaret edeceği, izah edilen çelişkiler yanında davalı tanık beyanına itibar edilemeyeceğine ilişkin yukarıdaki açıklamalar yanında davacı tanıklarından ...'in ... bitti diye bizi ülkemize gönderdiler şeklindeki beyanı birlikte değerlendirildiğinde; davacının ... akdinin davalı tarafça ... bitimi gerekçesiyle sonlandırıldığının anlaşıldığı, yasal olarak ise bu nitelikte işveren haklı fesih sebebi bulunmamasına göre dava konusu olayda haksız işveren feshinin olduğunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesince davacı lehine kıdem ihbar tazminatına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Davalı vekili davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını ileriye sürmüştür. Davacının davalı ... yerinde 22/03/2012-14/09/2013 tarihleri arasında çalıştığı, davacı vekilince dava dilekçesinde fazla mesai, hafta tatili ve ... alacaklarının belirsiz alacak davası olarak diğer alacaklara ilişkin davanın ise kısmi dava olarak açıldığının bildirildiği görülmüştür. Belirsiz alacak davasında zamanaşımının dava tarihi itibariyle kesileceği, 26/07/2017 dava tarihinden geriye 5 yıl gidilmekle ulaşılan 26/07/2012 tarihi nazara alınarak bilirkişice belirsiz alacağa konu edilen fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının hesap edildiği, dolayısıyla dava tarihine göre bu alacaklar yönüyle zamanaşımı değerlendirmesi yapılarak zamanaşımına uğramayan alacak kısımlarının belirlendiği, bu dava türünde alacağın tümü için zamanaşımı dava tarihi ile kesileceğinden bu alacaklar için yapılan ıslah/artırım dilekçelerine karşı ileriye sürülen zamanaşımı itirazlarının artık bir etkisinin olmayacağı, kaldı ki 19/10/2018 tarihinde davacı ıslahının davalı vekiline tebliğ olunduğu, davalı vekilince 23/10/2018 tarihinde dosyaya sunulan bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesine karşı beyan dilekçesinde ıslaha konu edilen miktarlar yönünden zamanaşımı itirazında bulunulmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret alacağına ilişkin taleplerin ise kısmi davaya konu edildiğinin anlaşıldığı, bunlardan kıdem ve ihbar tazminatları yönüyle zamanaşımı süresinin fesihten itibaren ileriye doğru 10 yıl olarak hesaplanması gerekeceği, 14/09/2013 fesih tarihinden itibaren 10 yıllık sürenin 14/09/2023 te dolacağı dolayısıyla bu alacaklar yönüyle zamanaşımının geçmesinin söz konusu olmadığı, kısmi davaya konu edilen ücret alacağının ise zamanaşımı itirazlarının dava ve ıslah tarihlerinden 5 yıl geriye gidilerek hesaplanması gerekeceği, talep edilen ücret alacağının Nisan 2013 ayına ilişkin olduğu, yargılama konusu davanın 26/07/2017 tarihinde açılmış olmasına göre bundan geriye 5 yıl gidildiğinde ulaşılan 26/07/2012 tarihi itibariyle ücret alacağının zamanaşımına uğramasının söz konusu olmadığı, yine yukarıda belirtildiği üzere davacı ıslahına karşı zamanaşımı itirazının da bulunulmamasına göre bu alacak kaleminin kabulü yönünde hüküm tesisinde de bir hatanın olmadığı, davalı vekilinin zamanaşımı hususundaki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda öncesinde brüt olarak hesap edilen kıdem tazminatından ... Hukuku Mevzuatı doğrultusunda damga vergisi yine ihbar tazminatından da damga ve gelir vergisi kesintileri yapılarak talep edilebilecek ... tutarların belirlendiği, diğer dava konusu alacakların ise davacının aldığı kabul edilen aylık ... 1.800,00 USD üzerinden hesap edildiği, dolayısıyla ... ücret üzerinden yapılan hesaplamalardan tekrardan davalı vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği yasal kesintilerin yapılmasının söz konusu olamayacağı, bu hususlarda ileriye sürülen davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Yukarıda da belirtildiği üzere kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağından; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesap şekline ayrıntılı ve gerekçeli istinaf itirazı olmadığından Dairemizce bu yönlerde herhangi bir değerlendirme ve irdelemeye gidilmemiştir.

Bu itibarla; dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre ... sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ... sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı olup olmadığı, buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı, davacının ücretinin tespiti, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı hesaplanması ve karşılığının ödenip ödenmediği hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.