"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı yanında inşaat mühendisi olarak çalıştığını, davalı ile aralarında üç adet şantiye şefliği sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede yazılı ücretin gerçek ücret üzerinden yazılmadığını, emsal ücret üzerinden sözlü olarak anlaştıklarını, müvekkilinin defalarca talep etmesine rağmen işveren tarafından hiçbir ücretinin ödenmediğini, ... sözleşmesinin işçilik alacaklarının ödenmemesi haklı nedeniyle davacı tarafından feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı, ücret, yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil, fazla çalışma, hafta tatili alacakları ile uğradığı maddi ve manevi zarar tutarlarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile sözleşme imzalandıktan sonra davacının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hiçbir şantiyeye uğramadığını, bu nedenle hiçbir ücrete de hak kazanamadığını, iddia edildiği gibi aylık ücretin söz konusu olmadığını, davacının çalışmasının olmaması nedeniyle ücret alacakları talebinin reddi gerektiğini, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin yasal dayanağı bulunmadığını ve hiçbir alacak talep etmeden yıllarca çalışmasının da hayatın olağan akışına uygun düşmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.....2018 tarihli ve 2016/243 Esas, 2018/291 Karar sayılı kararıyla;
"... davacının 03/.../2011 - 20/03/2014 tarihleri arasında toplam 2 yıl 9 ay 17 gün süre ile davalı işveren nezdinde aylık 7.055,10 TL brüt ücretle çalıştığı, ... sözleşmesinin işçilik alacaklarının ödenmemesi haklı nedeniyle 4857 sayılı yasanın 24/II-e maddesi gereğince davacı tarafından feshedildiği değerlendirilmiş, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli hükme esas alınan 24/04/2017 tarihli Nevin Meriç Ünlücan tarafından düzenlenen bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamalar ile ıslah dilekçesi de dikkate alınarak ..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 18.04.2019 tarihli ve 2018/3963 Esas, 2019/1028 Karar sayılı kararıyla;
"...
Davalı tanıklarının beyanı da dikkate alındığında kısmi süreli ... ilişkisinin kurulduğu, aylık ücretin emsal ücrete göre belirlendiği, davacının ücretinin ödendiğini ispat külfeti kendisinde olan davalı işverence kanıtlanmayıp davacının ücret alacağı bulunduğundan ... akdini haklı nedenle feshettiği anlaşılmakla davacının kıdem tazminatına hak kazandığı tespiti yerindedir. Çalışma kısmi süreli olduğundan koşulların oluşması halinde davacının yıllık izin hakkı vardır. Davacı dava dilekçesinde sadece maddi ve manevi tazminat talebi konusunda değer belirtmiş, ... akdini dava dilekçesi ile feshettiğini bildirip diğer alacaklar yönünden miktar belirtmemiştir. Davacı vekilince sunulan 16/07/2012 tarihli açıklama dilekçesinde hizmet sözleşmesinden doğan alacaklar 217.131,31 TL olarak açıklanıp bu miktara göre harç yatırılmıştır. Islah dilekçesinde ise dosyada alınan ikinci bilirkişi raporu doğrultusunda; kıdem tazminatı, ücret ve yıllık izin ücreti alacağı yönünden miktar belirtilerek talepte bulunulmuştur. Ücret alacağı dava dilekçesi ve bunun açıklanmasına ilişkin dilekçede istendiğinden faiz başlangıcında hata bulunmamaktadır. Kıdem tazminatı ise feshe bağlı alacak olup ... akdi dava dilekçesi ile feshedildiğinden fesih tarihinden itibaren faiz işletilmesi yerindedir. Yıllık izin ücreti alacağının miktarı ise ıslah dilekçesinde belirtildiğinden bu alacak kalemine ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmiştir.
..." gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.02.2021 tarihli ve 2020/2576 Esas, 2021/3925 Karar sayılı bozma ilâmında;
"...
Dava dilekçesinde açıkça davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığı belirtilmiştir. Dava konusu kıdem tazminatı, ücret ve yıllık ücretli izin alacakları bakımından; davacı, çalışma süresini, kendisine en son ödenen aylık ücret miktarını, tazminat hesaplamasına esas alınacak aylık ücrete ek para veya parayla ölçülebilen sosyal menfaatleri, hak kazandığı izin süresini, çalışma süresi boyunca varsa kullanmadığı veya karşılığı ödenmeyen izin sürelerini belirleyebilecek durumdadır. Bu halde, dava konusu kıdem tazminatı, ücret ve yıllık ücretli izin alacakları gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri nazara alınarak, dava şartı yokluğundan anılan alacaklara yönelik taleplerin usulden reddi gerekirken, ..." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyulmakla;
"...
Yargıtay ilamı doğrultusunda, kıdem tazminatı, ücret ve yıllık ücretli izin alacakları gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri anlaşıldığından dava şartı yokluğundan anılan taleplerin usulden reddine karar vermek gerekmiş yine davacının fazla mesai, hafta tatili, ... alacağı ile maddi ve manevi tazminat alacaklarının bulunmadığı ..." gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, ön inceleme duruşmasında Mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının dava şartı eksikliği niteliğinde olduğu dolayısıyla verilen kesin sürede talebin belirlenmesine ve eksik harcın tamamlanmasına karar verildiğini, verilen kesin sürede talebin belirli hâle getirildiğini ve eksik harcın ikmal edildiğini, dava şartı eksikliğinin giderildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca dava şartı eksikliğinin giderilmesi durumunda hukuki yarar ve hâkimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davanın görülmesine devam edilmesi gerektiğini, davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin hatalı olacağının kabul edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu kıdem tazminatı, ücret ve yıllık ücretli izin alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilip edilemeyeceklerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107, nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi ile 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.