Logo

9. Hukuk Dairesi2022/11618 E. 2022/14538 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai, hafta tatili ve dini bayram genel tatil ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa alacakların hesabı ve karşılığının ödenip ödenmediği ile hüküm altına alınması gereken ihbar tazminatı alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından dava dilekçesinde talep edilen ihbar tazminatı bakiye miktarını aşan bir miktarın hüküm altına alınması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 31. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 29. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ve katılma yoluyla davacı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.11.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat Berna Yemenici ile davacı vekili Avukat ... ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin ... ...'daki ... Uluslararası Havalimanı başta olmak üzere tüm projelerinde elektrik teknisyeni olarak 21.09.2012-30.11.2017 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin 30.11.2017 tarihinde davalı Şirket tarafından sona erdirildiğini, müvekkilinin çalıştığı süre boyunca haftada altı gün 07.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını, şantiyelerin resmi açılışlarından önceki üç ay insanüstü bir çalışma temposu ile 07.00-00.00 saatleri arasında çalıştığını, bu çalışma dönemlerinde hafta sonu olan Pazar günleri hiç tatil yapmadığını, ayda iki Pazar günü 07.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, almış olduğu ücretin net 2.750,00 USD olduğunu, 750,00 USD'lik kısmının yurtdışında ihtiyaçlarını görmesi için elden avans olarak verildiğini, kalanın ise bankaya kısım kısım yatırıldığını, fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, davalı Şirket tarafından 3.225,41 USD ihbar tazminatı ödemesi yapıldığını ve bakiye 1.904,59 USD ihbar tazminatı alacağının olduğunu belirterek ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacı işçinin 21.09.2012-30.11.2017 tarihleri arasında ...'da elektrik teknisyeni olarak görev yaptığını ve bu çalışmasında ücretinin karşılıklı imzalanan İŞKUR sözleşmesi ile 1.333,00 USD olarak belirlendiğini, bu çalışmasındaki son ücretinin 1.528,00 USD olduğunu, davacının çalışma süresi dikkate alındığında ihbar tazminatı hak edişinin 56 gün olduğunun görüldüğünü ve aylık ücret olan 1.528,00 USD'ye 200,00 USD yemek ve konaklama masrafının ilave edildiğini, hesap edilen 1.728,00 USD ücret üzerinden toplam 3.225,41 USD ihbar tazminatının davacı işçiye ödendiğini, çıkış işlemleri sırasında bazı aylara dair hesaplamalarda eksiklik olduğunun tespit edilmesi üzerine 2.234,65 USD fazla çalışma ücreti ödendiğini, davacı işçinin çalışmasının 08.00-18.00 saatleri arasında olduğunu, davacının yıllık izin kullandığı tarihlerin hesaplamalardan dışlanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla fazlaca ödenen 407,07 USD izin ücretinin mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Davacı vekili, davacının almış olduğu son ücretin 2.750,00-USD olduğunu iddia etmiştir. Davalı vekili, davacı işçinin ücretinin karşılıklı imzalanan İşkur sözleşmesi ile 1.333,1- USD olarak kararlaştırıldığını, bu çalışmasındaki son ücretinin 1.528,00-USD olduğunu savunmuştur. Davalı tarafından 2017 yılının tüm dönemlerinde 2.000,00-USD maaş ödemesi yapıldığına ilişkin maaş ödeme dekontları sunulmuştur. Davacı tanıkları tarafından davacı işçi iddiasını destekler mahiyette beyanda bulunulmuştur. Davacı tarafından sunulan personel isimleri ve maaş bilgilerinin yer aldığı listede davacı işçinin ücretinin 2.750,00-USD olduğu, şantiyeden 750,00-USD, ...'de 2.000,00-USD olarak belirtildiği, bu hususun tanık anlatımları ile de desteklendiği görülmüştür. Davalı tarafından sunulan Yurtdışı Hizmet Akdinin incelenmesinde aylık ücretin 1.333,1- USD olarak belirtildiği görülmüştür. Tarafların iddia ve savunmaları, tanık beyanları, ücret bordroları, banka dekontları, davacı işçinin unvanı, kıdemi ve yurtdışında çalışması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacı ücretinin 2.750,00 USD olduğu, işveren tarafından yemek yardımı yapıldığı kabul edilerek davacını giydirilmiş brüt ücretinin 2.950,00 USD olduğu kabul edilmiştir.

... akdinin feshi yönünden yapılan incelemede; ... sözleşmesinin sona erme şeklinin ihtilaflı olmadığı, ... ilişkisinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılacak şekilde işin bitmesi sebebiyle sona erdiği, davacı işçiye kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı açıklamasıyla ödemeler yapıldığı, buna göre ... akdinin işveren tarafından haklı neden olmadan ve ihbar öneli tanınmadan feshedildiği kabul edilmiştir.

Kabule göre; ... akdinin ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde sonlandığı davacının hizmet süresi gereği hak kazanması gereken 8 haftalık = 56 günlük ihbar tazminatı kabul edilen en son aylık giydirilmiş brüt ücret üzerinden tespit edilerek davacının 5.506,67 USD net ihbar tazminatı hakkı bulunduğu, davacıya ödenen tutarın 3.225,41- USD olduğu, bu miktarın mahsubuyla davacının 2.281,26 USD ihbar tazminatı alacağı olduğu kabul edilmiştir.

Taraflar arasında davacının fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı vekili, davacının, işyerinde çalıştığı süre boyunca 07:00 - 21:00 saatleri arasında çalıştığını, şantiyelerin resmi açılışlarından önceki 3 ay insanüstü bir çalışma temposu ile 07:00 - 24:00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmiştir. Davalı vekili, davalı şirkette çalışma saatlerinin 08:00 - 18:00 saatleri arasında olduğunu, 12:00 -13:00 saatleri arasında yemek molası verildiğini, bunun yanı sıra gün içerisinde 2 kez olmak üzere 20'şer dakikadan toplamda 40 dakika çay molası verildiğini, günlük 3 saat üzerinde çalışmanın kabul edilebilir olmadığını, fazla mesai ücretlerinin ödendiğini savunmuştur. Dinlenen tanık beyanlarından davacının haftanın 6 günü 08:00 - 19:00 saatleri arasında çalıştığı, çalışmasının 21:00 saatine kadar uzadığı, günlük 1,5 saatlik yasal ara dinlenmenin tenzili ve 45 saatlik haftalık yasal çalışma süresinin tenzili ile haftalık 24 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Fazla çalışma sürelerinin ispatı tanık beyanlarına dayandığından, davalı tarafından 05.01.2018 tarihinde “Fazla Mesai” açıklaması ile 2.234,65-USD ödemenin mahsubu ile hesaplanan 94.565,35 USD net fazla mesai ücretinden 1/3 oranında hakkaniyet indirimi uygulanarak davacının 63.043,00- USD net fazla mesai ücreti alacağı olduğu kabul edilmiş, fazlaya ilişkin talep reddedilmiş, hakkaniyet indirimi gereğince reddedilen miktar için davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir.

Taraflar arasında hafta tatili alacağı olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Hafta tatili ücreti yönünden yapılan incelemede davacı vekili, davacının ayda iki Pazar günü çalıştığını, hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini, açılış öncelerinde tüm hafta tatillerinde çalıştığını iddia etmiştir.. Davalı vekili davacının tüm hak edişlerinin ödendiğini, hafta tatillerinde daimi olarak çalışıldığı iddiasını kabul etmediklerini savunmuştur. Dinlenen davacı tanık ifadeleri birlikle değerlendirildiğinde davacının, ayda 2 hafta tatilinde çalıştığı kabul edilmiş, Süreler tanık beyanlarıyla ispatlandığından hesaplanan net 15.125,00 USD alacaktan 1/3 oranında hakkaniyet indirimi uygulanarak davacının net 10.083,00 -USD hafta tatili ücreti alacağı olduğu kabul edilmiş, fazlaya ilişkin talep reddedilmiş, hakkaniyet indirimi gereğince reddedilen miktar için davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir.

Davacı vekili, davacının resmi bayramların tamamında çalıştığını, dini bayramlarda ise Ramazan Bayramı'nda 1 gün, Kurban Bayramı'nda 2 gün izin kullanıldığını, diğer günler çalışıldığını iddia etmiştir. Davalı vekili, davacının tüm hak edişlerinin ödendiği, genel tatillerde daimi olarak çalışıldığı iddiasını kabul etmediklerini savunmuştur. Davacının ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı talebi yönünden ispat yükü davacı işçidedir. Tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının Kurban Bayramı'nda 2 gün, Ramazan Bayramı'nda 1 gün, Yılbaşı tatilinde 1 gün tatil yaptığı, diğer dini bayramlar günlerinde ve resmi tatil günlerinde çalıştığı kabul edilmiştir. Sürelerinin ispatı tanık beyanlarına dayandığından hesaplanan 3.025,00 USD net ... bayram ve genel tatil ücretinden 1/3 oranında hakkaniyet indirimi uygulanarak davacının 2.016,00-USD net ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı olduğu kabul edilmiş, fazlaya ilişkin talep reddedilmiş, hakkaniyet indirimi gereğince reddedilen miktar için davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir.

Davacı vekili, davalı şirket tarafından 3.225,41-TL ihbar tazminatı ödemesi yapıldığını ve bakiye 1.904,59-USD ihbar tazminatı alacağının olduğunu, Kasım 2017 maaşının 1.800,00-USD olarak yatırıldığını ve bu aya ilişkin elden alınan avans düşüldükten sonra 200,00-USD maaş alacağının olduğunu, Eylül 2017 maaşı olarak 1.800,00-USD yatırıldığını ve bu aya ilişkin elden avans düşüldükten sonra 200-USD maaş alacağı olduğunu, Haziran 2016 maaşı olarak 1641,00- USD yatırıldığını, bu aya ilişkin elden alınan avans düşüldükten sonra 400,00-USD maaş alacağı olduğunu, Ocak 2016 maaşı olarak 1.735,00-USD yatırıldığını, bu aya ilişkin elden alınan avans düşüldükten sonra 265,00-USD maaş alacağı olduğunu, Kasım 2015 maaşı olarak 1.656,00-USD yatırıldığını, bu aya ilişkin elden avans düşüldükten sonra 344,00-USD maaş alacağı olduğunu, Ekim 2015 maaşı olarak 1.735,00-USD yatırıldığını, bu aya ilişkin elden alınan avans düşüldükten sonra 265,00-USD maaş alacağı olduğunu iddia etmiştir. Davalı vekili, davacının tüm hak edişlerinin ödendiğini, bakiye ücret alacağının bulunmadığı ve banka kanalıyla ödendiği savunulmuştur.

Ücretin ödendiğinin ispat külfeti davalı işverene ait bulunmaktadır. Celbedilen banka hesap ekstreleri incelendiğinde, mahkememizce kabul edilen ücret gözönünde bulundurularak davacıya yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının 2.033,00- USD net ücret alacağı bulunduğu kabul edilmiştir..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve katılma yoluyla davacı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını, davacı tarafından sunulan evrakın müvekkili Şirketin kaşesini ve yetkilinin imzasını taşımadığını ve süresi içerisinde sunulmadığını, bu evrakın değerlendirilmeye alınamayacağını, ücret tespitinin hatalı olduğunu, ihbar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil alacaklarında yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, hesaplamada Pazar ve tatil günlerine denk gelen genel tatil günlerinin dışlanmadığını, davacının fazla çalışmalarına ilişkin ücretin ödendiğini, husumetli tanık beyanlarına göre karar verildiğini, yapılan indirimin yetersiz olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davacı vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararında fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram genel tatili alacakları için uygulanan 1/3 oranında indirimin kaldırılarak talep artırım dilekçesindeki talepleri doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini, hem müvekkiline ait şahsi deliller hem de davalı Şirket nezdinde çalışan diğer işçilere ilişkin emsal delilleri sunduklarını, puantaj kayıtları, giriş çıkış kayıtları, davalı Şirkete ilişkin e- postalar ile duyurular ve Pazar nöbet çizelgelerinin sunulan deliller içerisinde bulunduğunu, sadece tanık beyanlarına dayanılmış gibi indirim uygulanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacı işçinin davalı şirkete ait işyerinde 21/09/2012 - 30/11/2017 tarihleri arasında 5 yıl, 2 ay, 9 gün süre ile en son 2.750 USD ücretle çalıştığı, yardımlarla giydirilmiş brüt ücretin 2.950 USD olduğu, ... sözleşmesinin tazminat gerektirmeyecek şekilde sona erdiği hususunda ispat yükü üzerine düşen davalı işverence bu külfetin gereğinin yerine getirilemediği, bu nedenle davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının yasal süreleri aşar şekilde fazla mesai yaptığını, hafta tatili ve ... bayram genel tatil günlerinde çalıştığını kanıtladığı, karşılığı ücretlerin ödendiğinin bordro, banka dekontu gibi yazılı belgelerle davalı işveren tarafından ispat edilemediği, davacıya yapılan ödemelerin mahsubu ile davacı işçinin bakiye ücret alacağının bulunduğu, fazla mesai, hafta tatili ve ... bayram genel tatil ücreti alacağının varlığının tanık anlatımları ile kanıtlanması karşısında bu alacaklardan 1/3 oranında yapılan hakkaniyet indiriminin hukuka uygun olduğu, hakkaniyet indiriminin hakkın özünü zedelemeyecek oranda yapılması gerektiğinden yapılan indirim oranının makul düzeyde ve Yargıtay uygulamaları ile örtüşen oranda olduğu anlaşılmakla tarafların bu yönleri amaçlayan istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.

Taraflarca ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücret alacağı talepleri yönünden istinaf edilen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belge ve delillere göre; ilk derece mahkemesinin uyuşmazlık konusu hukuki ilişki ve hususları nitelemesi, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri, delilleri takdir ve değerlendirmesi, uyuşmazlığın çözümü için gereken hukuk kurallarını uygulaması, uyuşmazlık konusu hususları gerekçelendirmesi isabetli olup, davalı vekili tarafından ileri sürülen ek rapora karşı beyan süresi dolmadan karar verildiği itirazı, son duruşmada kök ve ek rapora karşı beyanların tekrar edilmiş olması karşısında yerinde görülmediğinden ve kamu düzenine aykırı bir husus da tespit edilmediğinden..." gerekçeleriyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler ile birlikte davacının mutad işyerinin ... olduğunu, somut olayda ... hukukunun uygulanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasında, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa alacakların hesabı ve karşılığının ödenip ödenmediği ile hüküm altına alınması gereken ihbar tazminatı alacağının miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "Taleple bağlılık ilkesi" kenar başlıklı 26 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir

2. Dava dilekçesinde, ihbar tazminatı alacağının bir kısmının davalı işveren tarafından ödendiği ve bakiye 1.904,59 USD ihbar tazminatı alacağı kaldığı belirtilmiştir. Bu beyanın davacı tarafı bağlayacağı gözetilmeden belirtilen miktarı aşacak şekilde hesaplanan 2.281,26 USD ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.