Logo

9. Hukuk Dairesi2022/11647 E. 2022/13351 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği'nde çalıştığı halde, fiilen davalı İl Özel İdaresi'nin işçisi olup olmadığı ve buna bağlı olarak dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Birlik kayıtlarında gözükse de fiilen İl Özel İdaresi'nin sosyal tesislerinde aşçı olarak çalıştığı, Birliğin ise köylere yönelik hizmetlerde kullanılmadığı, dolayısıyla davacının İl Özel İdaresi işçisi gibi değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 10. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2019 tarihli ve 2018/513 Esas, 2019/72 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş; bu kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 29.05.2019 tarihli ve 2019/1518 Esas, 2019/742 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılması için Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davalı vekili dava dilekçesinde; davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği işçisi olarak görünmesine rağmen, davalı ... İdaresinin asıl işi kapsamında aşçı olarak çalıştığını, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ... sürerek davacının baştan itibaren davalı ... İdaresinin işçisi olduğunun tespiti ile davalı ... İdaresinin işçilerinden çok daha düşük ücretle çalıştırıldığını ... sürerek kıdem farkı, ücret farkı, akdi ilave tediye, yasal ilave tediye, yıpranma primi ve toplu ... sözleşmesi fark alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Köylere Hizmet Götürme Birliğinin 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu'na (5355 sayılı Kanun) göre kurulan ve ayrı bir tüzel kişiliği olan kurum olduğunu, davacının kendi iradesiyle Köylere Hizmet Götürme Birliği ile sözleşme imzaladığını, müvekkili İdarenin köylere yönelik işlerini Birlik aracılığı ile yapmasının kanuni bir işlem olduğunu, bu sebeple muvazaa iddiasını kabul etmediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı Merkez İlçe Köylere Hizmet Götürme Birliği cevap dilekçesi sunmamış, yargılama aşamasında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine dair karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına dair kararı üzerine, yeniden yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak tanık beyanları da dikkate alındığında davacının İl Özel İdaresine ait sosyal tesislerde aşçı olarak çalıştığı, diğer davalı Birlik üzerinden işçi temini yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar istinaf dilekçelerinde; davalılar arasında kanundan kaynaklı işbirliği olduğunu, muvazaa bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu 18. maddesinde Köylere Hizmet Götürme Birlikleri düzenlenmiştir. Maddenin 1.fıkrasında" İlçelerde, ... ürünlerinin pazarlanması hariç olmak üzere, ..., su, kanalizasyon ve benzeri altyapı tesisleri ile köylere ait diğer hizmetlerin yürütülmesine yardımcı olmak, bizzat yapmak, yaptırmak ve kırsal kalkınmayı sağlamak üzere, tüm köylerin iştiraki ile o ilçenin adını taşıyan, köylere hizmet götürme birliği kurulabilir.", 3.fıkrasında "İl özel idareleri; köye yönelik hizmetlere ilişkin yapım, bakım ve onarım işleri, bölünmüş ..., elektrifikasyon, köy yolu, içme suyu, sulama suyu ve kanalizasyon yatırımlarını, kendi bütçelerinde bu hizmetler için ayrılan ödenekleri köylere hizmet götürme birliklerine aktarmak suretiyle gerçekleştirebilirler. Aktarma işlemi il özel idarelerinde valinin onayıyla yapılır ve bu ödenekler tahsis amacı dışında kullanılamaz. Bu takdirde ..., birliğin tabi olduğu usul ve esaslara göre sonuçlandırılır. Köylere hizmet götürme birlikleri de bütçe imkânları ölçüsünde bu yatırımlara kendi bütçelerinden ödenek aktarabilirler. İl özel idareleri tarafından aktarılacak ödeneklerle gerçekleştirilecek yatırımlar, birliğin hizmet ve görev alanı sınırlamasına tabi olmaksızın yapılabilir." 4.fıkrasında "Vali ve kaymakamlar birlik hizmetlerini yürütmek üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarından personel görevlendirebilir." denilmiştir. Anılan Kanunun 18. Maddesinin 1. fıkrasında, köylere ait hizmetlerin yürütülmesine yardımcı olmak da köylere hizmet götürme birliklerinin amaçları ve faaliyet konuları arasında sayılmıştır. Bu düzenlemeye parelel olarak aynı maddenin 3. Fıkrasında da İl Özel İdarenin köylere yönelik belirli hizmetlerini birliklere ödenek aktarmak suretiyle gerçekleştirilebileceğini düzenlemiştir. Yine 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu'nun 64. Maddesinin 1. Fıkrasının a bendinde "Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerini bedelli veya bedelsiz üstlenebilir veya bu kuruluşlar ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir ve bu amaçla gerekli kaynak aktarımında bulunabilir. Bu takdirde ..., işin yapımını üstlenen kuruluşun tâbi olduğu mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır." düzenlemesi bulunmaktadır.

Yukarıdaki açıklamalara göre; dairemizin seri davalardaki gerekçelerinde belirtildiği üzere; birlik işçilerinin, köylere yönelik işlerde özel idare işçileri ile birlikte çalışması, asıl işveren alt işveren ilişkisi olarak değerlendirilmemiştir. Zira, yasa koyucu köylere yönelik hizmet ve işlerin görülmesinde İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliklerinin birlikte çalışmaları yönünde imkan tanımıştır.

Ancak, gerek tanık beyanları gerekçe özlük dosyasından ve tarafların beyanlarından; davacının, çalışma süresinde davalı ... idaresinin sosyal tesislerinde aşçı olarak çalıştığı sabittir. Bu konuda davalı tarafın açık bir itirazı bulunmamaktadır. Buna göre davacı, davalı ... tarafından köylere yönelik işlerde değil, köylere yönelik ... ve hizmetlerle doğrudan ilgisi olmayan işlerde çalıştırılmıştır. Dolayısıyla, bu dönemde davacı Köylere Hizmet Götürme Birliğine kayıtlı olmasına ve sözleşmelerin bu davalı adına imzalanmış olmasına rağmen, il özel idaresinin doğrudan köylerle ilgili olmayan kendi işlerinde çalıştırılmış olması nedeniyle; davacının davalı ... idarenin işçisi gibi ..." değerlendirilerek kurulan İlk Derece Mahkemesi hükmünün isabetli olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru nedenlerini tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin kanuna uygun olup olmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve buna bağlı olarak da davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5355 sayılı Kanun hükümleri, 5302 sayılı İl Özel İdareleri Kanunu ve ilgili mevzuat

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar tarafından temyiz dilekçelerinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.