"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ....12.2018 tarihli ve 2017/29 Esas, 2018/508 Karar sayılı kararı ile davanın tespit yönünden kabulüne, alacak talebi yönünden reddine karar verilmiş; bu kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 04.04.2019 tarihli 2019/711 Esas, 2019/935 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddi gerektiği gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin dosyanın yeniden yargılama yapılması için Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yargı yolunun idari yargı olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından hükmün istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararı davacı vekilince temyiz edilmiş Dairemizin 04.03.2021 tarihli bozma ilâmı ile Uyuşmazlık Mahkemesi kararları gözetildiğinde adli yargının görevli olduğu ve işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Yargıtay bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda tespit yönünden davanın kabulüne, alacaklar yönünden reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuş olup Dairemizin 19.01.2022 tarihli bozma ilâmı hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde çalışmakta iken davalı işyerinin özelleştirilmesi nedeniyle bu doğrultuda Devlet Personel Başkanlığına 24.....2009 tarihinde bildirimin yapıldığını, 2009 yılı Ağustos ayında davalı ile ilişiğinin kesildiğini, ancak müvekkilinin kamu kurumuna naklinin yapılması için Devlet Personel Başkanlığına bildirim sırasında verilen aylık ücret nakil ilmühaberinin (yer değiştirme nedeni ile atamalarda aylık bildirim tablosu) 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un (4046 sayılı Kanun) 22 nci maddesine uygun düzenlenmediğinin tespit edildiği, ücretinin eksik hesaplandığını, bir takım haklarından mahrum bırakıldığını, müvekkilinin ilişiğinin kesildiği tarihe kadar memurlara yapılan zamlar ve denge ödemelerinin kendisine de ödenmesi gerektiğinin belirtilmediğini, artış ve farkların da dikkate alınmadığını, bu durumların tespit ve tahsilinin gerektiğini, yine müvekkilinin yıl içinde belli dönemlerde verilen ve istikrar kazanan ikramiye alacaklarının da eklenmediğini, müvekkilinin başka Kuruma gönderildiği tarihte bir aya denk düşen ikramiyenin de tespiti gerektiğini, 4046 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca ... değer olarak maaş nakil ilmühaberindeki ücrete eklenerek Devlet Personel Başkanlığına bildirim yapılması gerektiği hâlde ilmühaberde ikramiye sütunu yer almasına rağmen karşılığının boş bırakıldığını, nakil bildiriminin bu hususta da eksik düzenlendiğinin tespiti ile ek ödeme ve denge tazminatı, ikramiye ve sosyal haklar fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın görev yönünden reddi gerektiğini, husumet yönünden itirazlarının olduğunu, davacının maaş nakil ilmühaberinin mevzuata uygun tanzim edildiğini, uyuşmazlığa konu edilen alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.09.2019 tarihli ve 2019/277 Esas, 2019/613 Karar sayılı kararı ile yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 12.12.2019 tarihli ve 2019/2971 Esas, 2019/3197 Karar sayılı kararı ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 04.03.2021 tarihli ve 2020/1063 Esas, 2021/5498 Karar sayılı kararıyla dava dosyası ve Uyuşmazlık Mahkemesinin bir çok kararı birlikte irdelendiğinde; uyuşmazlığın çözümünde ... mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 08.07.2021 tarihli ve 2021/193 Esas, 2021/347 Karar sayılı kararı ile tespit yönünden açılan davanın kabulü ile davacının davalı Kurumca Devlet Personel Başkanlığına bildirildiği tarih itibarıyla aylık maaş nakil ilmuhaberinde yer alan aylık ücretlerin hatalı olduğunun tespitine ve nakil bildiriminde aylık ücret miktarı 1.801,08TL, denge tazminatı 194,35TL, bir aya düşen ikramiye ... tutarı 633,32TL olmak üzere ... ücretinin 2.628,75TL olarak bildirilmesi gerektiğinin tespitine, davacının fark ücret alacağı, ikramiye alacağı, denge tazminatı ve diğer alacaklara yönelik olarak açılan davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 19.01.2022 tarihli ve 2021/12273 Esas, 2022/613Karar sayılı kararıyla davalı Şirkette çalışmakta iken 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun (406 sayılı Kanun) ek 29 uncu maddesi uyarınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilen davacının dava konusu ek ödemeden yararlanamayacağı, sözleşme kapsamında ödenen ikramiye ve ilave tediye gibi ücretlerin nakil ilmuhaberindeki ücrete eklenemeyeceği, nakil ilmuhaberindeki ücretinin eksik belirtilmediği, hâl böyle olunca Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; nakil ilmühaberinde ikramiye ve denge tazminatı kısmının boş olup doldurulmadığını, eksik bırakıldığını, müvekkilinin kamu görevlisi olup kamu görevlilerine yapılan artıştan yararlanması gerektiğini, söz konusu yerel Mahkeme kararı ile hukuki güvenilirlik ilkesinin tamamı ile ortadan kaldırıldığını, aynı mahiyetteki birçok dosyanın kabul kararı ile sonuçlanmış olup işçilere eksik ödenen ücretlerin iade edildiğini ... sürerek hatalı olan Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4046 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin beşinci fıkrasının davacı hakkında uygulanıp uygulanamayacağı ve buna göre Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ücretine denge tazminatı ve ikramiye tutarlarının eklenmesinin mümkün olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4046 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin beşinci fıkrası, 406 sayılı Kanun'un ek 29 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek 3 üncü maddesi, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek II cetveli.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.