Logo

9. Hukuk Dairesi2022/12093 E. 2022/14472 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan sözleşme ile daha sonra uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümleri arasında ücret farkı alacağının olup olmadığı ve varsa faiz başlangıç tarihi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş sözleşmesindeki ücretinin, asgari ücretin belli bir yüzdesi olarak belirlendiği ve bu hükmün sonraki asgari ücret artışlarını da kapsadığı, ancak mahkemenin davacı talebini aşarak fazla miktarda ücret farkına hükmettiği ve faiz başlangıç tarihini hatalı belirlediği gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 10. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlık bünyesinde alt işveren şirketler aracılığıyla çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna atandığını ve ücretinin asgari ücretin % fazlası olarak belirlendiğini ayrıca müvekkilinin ücretine her altı aylık dönemde %4 ücret zammı yapılması gerektiğini, ancak 01.01.2019 tarihinden itibaren sadece %4 ücret zammı yapıldığını ve bu şekilde ücretlerinin eksik ödendiğini ileri sürerek 01.01.2019-01.11.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi ile Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacının ücretinde herhangi bir azalma olmadığını, davacı tarafça talep edilen faiz oranlarına ve faiz başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 696 sayılı KHK kapsamında 02.04.2018 tarihinden itibaren sürekli işçi kadrosuna geçtiği, imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinin birinci fıkrasında sözleşme süresince işçiye her ay brüt asgari ücretin % fazlası üzerinden ödeme yapılacağı belirtilmesine rağmen davalı tarafça davacının ücretinin eksik ödendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da hizmet alım sözleşmelerinin devam ettiği döneme ilişkin kural, uygulama ve ücretleri isteme hakkının bulunmadığını, davacının sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, davacı gibi sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ve diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağını, davacının bir yandan bireysel ... sözleşmesindeki orandan bir yandan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanmayı talep etmesinin çifte zam durumunu oluşturacağını, bu durumun çalışanlar arasında eşitsizlik yaratacağını, toplu ... sözleşmesi ile davacının ücretinde artış olduğunu, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine davacının ücreti 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 zam uygulanmadığını, davacının 2018 yılı ücreti korunarak bu ücrete %4 oranında zam yapıldığını, bu durumda ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kadroya geçirilirken imzaladığı ... sözleşmesinde ücret miktarının asgari ücretin belli oranda fazlası olarak belirtilmesine rağmen kadroya geçtikten sonra ücretin taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesine uygun olarak ödenmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen ücret fark alacağının bulunup bulunmadığı, ücret farkı alacağına yürütülen faizin türü ile başlangıç tarihi hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi hükümleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 34 ve 62 nci madde hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki (3) ve (4) numaralı paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta; davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacının ücretinin, geçiş esnasında düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesinin aylık ücrete ilişkin 7 nci maddesindeki oran dikkate alınmaksızın hatalı belirlendiği, temel ücretin hatalı belirlenmesi nedeniyle davacıya eksik ödeme yapıldığı iddia edilmiştir. Kadroya geçiş aşamasında imzalanan ... sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kural her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar. Buna göre taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesi hükmü dikkate alındığında dava konusu ücret farkı alacağının hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Ancak davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 01.01.2019-01.11.2020 tarihleri arasındaki ücret fark alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiş olmasına rağmen, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı talebi aşılarak 01.01.2019-30.11.2020 tarihleri arasındaki ücret fark alacağı hesaplanmış olup İlk Derece Mahkemesince de söz konu miktar hüküm altına alınmıştır. Davacının dava dilekçesindeki talebi aşılarak ücret fark alacağının hüküm altına alınması 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

4. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını ... ... belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde; dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla, somut olayda davalının daha önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden, Mahkemece hüküm altına alınan ücret farkı alacağına arabuluculuk son tutanak tarihi olan 22.01.2021 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.