"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Alacak
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 35. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ...’nin eşi, ... ve ...’nin babaları olan müteveffa ...’nin, davalı işverenin ... ülkesindeki şantiyesinde harita mühendisi olarak 30.07.2018 tarihinde işe başladığını ancak 02.11.2018 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonuca vefat ettiğini, müteveffa işçinin çalıştığı sürece şantiyede yatıp kalmakta olup 6-7 saatlik uyku dışında günde 17-18 saat çalıştığını, ücretinin 5.500,00 ... doları (USD) olduğunu, 2018 yılı Ekim ayı ücretinin ödenmediğini ... sürerek fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil, ödenmeyen 32 günlük ücreti ve ölüm tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, müteveffa işçinin çalışma koşullarına ve ücretine ilişkin dava dilekçesinde yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığını, ücretinin bordrolarda ve ... sözleşmesinde belirtilen miktarda olduğunu, ücret alacağının bulunmadığını, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil çalışmalarının karşılığı olan ücretin bordrolarında tahakkuk ettirilerek kendisine ödendiğini, ölüm tazminatı hükümlerinin uygulanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar murisinin fazla çalışma yaptığı, ... ... ve genel tatil ile hafta tatillerinde çalıştığı, ücret alacağının bulunduğu ancak 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesinin uygulanması imkânı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ile ücret alacakları hüküm altına alınmış, fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; ölüm tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ödeme tarihine kadar en yüksek döviz mevduat faizi uygulanması talep edildiği hâlde döviz kısmı atlanarak en yüksek mevduat faizinin uygulanmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, aleyhe vekâlet ücretinin de yerinde olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... İnş. Tur. San. Tic. AŞ vekili; akraba ve komşu olan davacı tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğinden fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil alacaklarının hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, ücretin hatalı belirlendiğini, hüküm altına alınan alacakların USD cinsinden hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, çalışma süresinin tespitinin de isabetsiz olduğunu, alınan iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmediğini, ıslaha karşı zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
1- Çalışma süresi yönünden yapılan değerlendirme neticesinde pol/... kayıtlarına göre davacının 30.07.2018 tarihinde yurt dışına çıkışı olup, banka kayıtları ve ödemeler ile tüm dosya kapsamına göre her ne kadar ... sözleşmesinde 08.09.2018 tarihinde çalışmaya başladığı belirtilmişse de işyerinin yurt dışı olup işçinin de fiilen ... başı yaptığı tarihin 30.07.2018 olarak kabulü ile sonuca gidilmesi isabetlidir..
2- Ücret seviyesi yönünden yapılan değerlendirme neticesinde, davacılar murislerinin 5.500,00 usd ücret aldığını iddia ederken davalı ise ... sözleşmesi ve bordroda tahakkuk eden ücreti aldığını savunmuş olup, ... sözleşmesine göre brüt 5.909,09 Manat, ... 4.500,00 Manat ücret aldığının belirtildiği, davacı tanıklarının davacı iddiası yönünde beyanda bulunurken davalının ise tanık dinletmediği somut olayda, davacıların açtığı bir başka dosyada alınan tanık beyanlarından ... davacılar murisinin 4.500-5.000 usd ücret aldığını ifade etmiş, ikinci hesap raporundan sonra ibraz edilen imzasız bordroda her ne kadar fazla çalışma ve hafta sonu çalışma tahakkuku gözükmekte ise de gerek bordronun imzasız olması gerekse de diğer kayıtlar ile doğrulanmaması –özellikle banka ödemelerinin ücret olarak yapılmış olması- nedenleri yanında işyerinin yurt dışı olup davacının harita mühendisi/harita etüt şefi olarak çalışması gözetildiğinde aylık 5.500,00 usd ücret aldığının kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
3- Ölüm tazminatı alacağı yönünden yapılan değerlendirmede ise;
...
Bu bağlamda davacıların 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun 440.maddesi gereği eş ve reşit olmayan çocuklar olmaları ve murisin kıdemi de dikkate alınarak 1 aylık ücreti tutarında bu alacağın hüküm altına alınması gerektiği halde mahkemece hatalı değerlendirme ile ölüm tazminatı alacağının reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Bu nedenle mahkemece hükme esas alınan 30.08.2021 tanzim tarihli bilirkişi raporundaki yapılan hesaplama ve davacılar vekilinin ıslah dilekçesi dikkate alınarak ölüm tazminatının 7.639,29 usd olarak kabulü ile hüküm altına alınması gerekmiştir.
4- Fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları yönünden ise her ne kadar işyeri yurt dışı şantiye ise de dinlenen tüm davacı tanıkları komşu/akraba olup fiilen görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır.
Yine dava dilekçesi ekinde ibraz edilen mesaj içerikleri dikkate alındığında davacılar murisinin fiili çalışmasının tespiti (başlangıç saati, bitiş saati, ara dinlenme, genel tatil, hafta tatili çalışmaları olduğuna yönelik) ile ilgili somut veriler içermediği, muris ile eşi arasında yapılan ... ile ilgili bir kısım şikayetler şeklinde olduğu, murisin yoğun çalıştığını beyan etmiş olmasının hesaplamaya yeterli kabul edilemeyeceğinden davacılar murisinin fiili olarak çalışma şekli ve süresine (başka bir deyişle hesaplamaya esas somut verilere) ilişkin yeterli doneler içermediğinden dikkate alınması mümkün değildir.
Her ne kadar mahkemece davacı tanığı (aynı zamanda murisin kardeşi) olan ...’nin cenazeyi almak için işyerine gittiği ve orada çalışma şekli ve süresine ilişkin görgüye dayalı bilgisi olduğu gerekçesiyle bu tanığın beyanları esas alınarak fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmışsa da, adı geçen tanığın işyerinde bulunma nedeninin cenazeyi almak için olduğu, bu durumun arizi/geçici bir neden olup bu süreç içerisinde işyerindeki çalışma şekli ve süresine ilişkin olarak tespit ve değerlendirmelerde bulunmasının ve bu tespit ve değerlendirmelerinin hesaplamaya esas veriler olarak kabulünün hayatın olağan akışına uygun düşmediği, bu nedenle beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerektiği, tanığın beyanları hesaplamaya yeterli olmadığından beyanlarına itibar edilmesi mümkün olmamıştır.
Netice olarak murislerinin fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ve genel tatillerde çalıştığının ispat yükü üzerinde olan davacıların gerekli ispat yükümlülüğünü yerine getirmediklerinden talep konusu fazla çalışma ile hafta tatili ve genel tatil alacaklarının reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile bu alacakların kabulüne karar verilmesi de yerinde olmamıştır.
5- Ücret alacağı ile ilgili olarak; davacılar vekilinin 32 günlük ödenmeyen ücret talebi olmasına rağmen hükme esas alınan raporda çalışma süresine göre isteyeceği tutar ile ödenen tutar arasındaki farkın belirlendiği, bu tutarın da ıslah edilmesi ile mahkemece ücret alacağının hüküm altına alındığı, ancak ilk hesap raporu ve ek raporu uyarınca davacının 32 günlük belirlenen ödenmeyen ücretinin hükme esas alınan rapordaki tutardan az olduğu, başka bir deyişle mevcut hali ile hüküm altına alınan ücretin talep aşımı olarak değerlendirilmesi gerektiği, zira 32 günlük talebe göre değil ödenmeyen toplam ücrete göre belirlendiği, açık istinaf olmamakla birlikte talep aşımı niteliğindeki bu kabulün hatalı olduğu, yapılması gerekenin 32 günlük ödenmeyen ücret tutarı olan 5.866,66 usd’nin hüküm altına alınması ve fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmesidir.
6- 6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi dikkate alındığında davacıya fiilen ödemelerin usd olarak yapılması nedeniyle talep konusu alacakların da usd olarak talep edilebileceği anlaşılmıştır.
7- Davacının dava ve ıslah dilekçesindeki faiz talebi dikkate alındığında faiz ile ilgili mahkeme kabulünün de yerinde olmadığı, 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca faizin hüküm altına alınması gerektiği sonucuna varılmıştır.
..." gerekçesiyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil alacaklarının reddinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu yönlerden ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; ölüm tazminatının hüküm altına alınmasının, ıslaha karşı zamanaşımı def'in dikkate alınmamasının, davacı tanıklarının davacının akraba ve komşu olmalarına rağmen hizmet süresi ve ücret tespitinde beyanlarının esas alınmasının hatalı olduğunu, ücretin hatalı belirlendiğini, hüküm altına alınan alacakların Manat veya ... lirası cinsinden belirlenmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu yönlerden ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil alacaklarının ispatı, ölüm tazminatına hak kazanılıp kazanılmadığı, hizmet süresi ile ücret tespitine ve alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 44, 46, 47 ve 50 nci maddeleri ile ilgili diğer hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.