"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 44. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 07.09.2018 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğünün ... ... Kurumundaki ilanına başvuru yaptığını, başarılı bulunması üzerine ... Valiliği İl Millî Eğitim Müdürlüğü bünyesinde sürekli işçi kadrosunda mühendis olarak çalışmaya başladığını, taraflar arasında yazılı bir sözleşme imzalanmadığını ve bu nedenle ücrete ilişkin herhangi bir anlaşma yapılmadığını, müvekkiline kamuda çalışan emsal mühendislere nazaran çok az miktarda ücret ödemesi yapıldığını, 4857 sayılı ... Kanunu'nda ücretin belirlenmemesi durumuna özgü bir hüküm bulunmadığından 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 401 inci maddesinin uygulanması gerektiğini, bu maddede “İşveren işçiye sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde ise asgari ücretten az olmamak üzere emsal ücreti ödemekle yükümlüdür." düzenlemesi bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin yaptığı işin niteliği, hizmet süresi, ... tecrübesi ve işyeri özellikleri dikkate alınarak emsal ücretin belirlenmesi ve bu şekilde oluşan fark ücretlerin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, Bakanlığa bağlı merkez ve taşra teşkilatında bulunan engelli, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak derecede yaralanan işçi alımına ilişkin ilana istinaden ... Valiliği İl Millî Eğitim Müdürlüğünde açık bulunan sürekli işçi kadrosuna kendi isteğiyle müracaat ettiğini, bu şekilde 26.10.2018 tarihinde İl Millî Eğitim Müdürlüğü İnşaat-Emlak biriminde sürekli işçi olarak göreve başladığını, Bakanlık ile Koop-lş Sendikası arasında 18.01.2019 tarihinde toplu ... sözleşmesi imzalandığını, bu toplu ... sözleşmesinin yürürlük tarihinin 01.07.2018-31.12.2020 olarak belirlendiğini, davacının söz konusu bu toplu sözleşmesinin imza tarihi sırasında sendika üyesi olduğunu ve toplu sözleşmesi hükümlerinden faydalandığını, bu nedenle yazılı bir ... sözleşmesinin olmadığı yönündeki iddianın gerçek dışı olduğunu, imzalanan toplu ... sözleşmesinin 25/C maddesinde ücretle ilgili düzenlemenin olduğunu, davacıya da toplu ... sözleşmesine uygun ücret ödemesi yapıldığını, davacıya ödenen ve davacının gerçek ücretinin bordrolarda gösterilen miktar kadar olduğunu, elden ödeme gibi bir uygulamanın bulunmadığını, davacının kamuda işçi statüsünde çalışan emsal mühendis ücretlerine göre farklı ücret talebinde bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca “kamuda işçi statüsünde çalışan emsal mühendis ücretleri” tabirinin de belirsizlik içerdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının mühendis olduğu, aynı Kurumda memur olan mühendis ile aynı işi yaptığı, bu nedenle hakkaniyet gereği aynı ücreti alması gerektiği değerlendirilerek 30.01.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda, memur bordrolarındaki toplam aylık brüt ücretten derece fark ücreti ile yabancı dil tazminatı mahsup edilerek yapılan hesaplama doğrultusunda davacının fark ücret alacağının kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; arabuluculuk toplantısından müvekkili ve ... İl Millî Eğitim Müdürlüğünün bilgilendirilmediğini, yetki itirazında bulunduklarını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, banka kayıtlarının celp edilmediğini, memur ücretinin emsal alınamayacağını, davacının ücretinin yasal mevzuat, ... sözleşmesi ve toplu ... sözleşmesine uygun olduğundan davanın haksız olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının sendika üyesi olup yürürlükte olan toplu ... sözleşmesinden yararlandığı, toplu ... sözleşmesi uyarınca davacının ücretinin belirlendiği, dolayısıyla somut olayda 6098 sayılı Kanun’un 401 inci maddesinde yer alan “… sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde asgari ücretten az olmamak üzere emsal ücreti ödemekle yükümlüdür.” düzenlemesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, belirtilen sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile memur bir mühendisin ücreti emsal alınarak fark ücret alacağının belirlenip hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince kurulan yeni hükümde; 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu’nun (7036 sayılı Kanun) 12 nci maddesi uyarınca taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan tarafın (somut olayda davalı) son tutanakta belirtileceği ve bu tarafın davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacağı ve lehine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği yönündeki emredici hükmü uyarınca davanın reddine karar verilmesine rağmen davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin tamamından davalı Bakanlığın sorumlu tutulması ve lehine de vekâlet ücretine hükmedilmemesi, zorunlu arabuluculuk ücretinin tamamından davalının sorumlu tutulması ile istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin de davalı üzerinde bırakılması suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının ücretinin emsal işçiye göre belirlenmesi gerektiğini, şimdiye kadar Kuruma düz işçi alınıp nitelikli işçi alınmadığından toplu ... sözleşmesindeki düzenlemenin kendisine uygulanamayacağını ve İlk Derece Mahkemesi kararının doğru olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, arabuluculuk toplantısından müvekkili ve ... İl Millî Eğitim Müdürlüğünün bilgilendirilmediğini, arabuluculuk sürecinin hukuka aykırı işletildiğini, lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmalarının hukuka ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arabuluculuk faaliyetinin usulüne uygun şekilde yürütülüp yürütülmediğine ve davacıya emsal işçi ücretinin ödenmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu hükümleri, 7036 sayılı Kanun’un 3 ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.