Logo

9. Hukuk Dairesi2022/12437 E. 2022/14475 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin kadroya geçiş sırasında SGK'ya hatalı olarak bildirilen meslek kodunun düzeltilmesine ilişkin tespit davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Benzer konulardaki Yargıtay kararları ve mevzuat hükümleri uyarınca uyuşmazlığın çözümünün idari yargı yerinde olması gerektiği değerlendirilerek, mahkemece yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle verilen usulden ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 1. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekillerince istinaf edilmesinden sonra davalı vekilinin istinaf talebinden feragat etmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun feragat sebebiyle reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalı Kurum ile alt işveren şirket arasında yapılan hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) gereği kadroya geçişinin yapıldığını, gerek alt işverenler nezdindeki çalışmasında gerekse de Kuruma atandığı tarihte güvenlik vardiya amiri/şefi olarak istihdam edilmesine ve hâlen de bu sıfatla çalışmasına rağmen Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) davalı tarafından yapılan meslek kodu bildiriminde davacının güvenlik görevlisi olduğunun belirtildiğini, çalıştığı Kuruma dilekçe vererek bu durumun düzeltilmesini talep ettiğini ancak davalı Kurum tarafından cevap verilmediğini, 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü maddesine göre sürekli işçi statüsünde istihdam edilen müvekkili işçinin geçiş öncesi fiilen ifa etmiş olduğu ..., pozisyon, kadro, ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının korunarak sürekli işçi statüsüne geçişinin yapılacağının düzenlendiğini, Kamu Denetçiliği Kurumunun da 14907 sayılı ve 04.09.2018 tarihli yazısında 696 sayılı KHK sonrası geçişi yapılan işçilerin meslek kodlarının fiilen yapılan işe uygun hâle getirilmesi yönünde görüşünün bulunduğunu, diğer yandan müvekkilinin üyesi olduğu ... Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (... Sağlık-...) ile ... Ağır Sanayi Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (...) arasında imzalanan 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli ve 08.09.2021 tarihinde imzalanan toplu ... sözleşmesi’nin 29 uncu maddesinde yer alan "Vasıfsız işçi kadrosunda bulunmakla beraber, bir yıl süreyle vasıflı işçiler tarafından yapılması gereken bir işte çalışmış olanlar bu sürenin sonunda vasıfsız bir işte çalıştırılamaz." hükmü gereğince de müvekkilinn güvenlik şefi/amiri olarak çalıştırıldıktan sonra güvenlik görevlisi olarak çalıştırılmayacağını ileri sürerek müvekkilinin SGK'ya hukuka aykırı olarak güvenlik görevlisi olarak bildirilen meslek kodunun güvenlik vardiya amiri olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; 696 sayılı KHK'nın 127’nci maddesiyle 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü maddenin beşinci fıkrasında "Sürekli işçi kadrolarına geçirilenler, birinci fıkrada öngörülen şartları taşıdıkları sürece ve çalıştırıldıkları teşkilat ve birimde geçiş işlemi yapılmadan önceki ihale sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilir." denilerek kadroya geçiş sonrası işçilerin hangi işlerde çalışacaklarının açıkça belirtildiğini, yayımlanan mevzuat kapsamında kamuda taşeron olarak çalışan personelin kadroya geçiş işlemlerinde, sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerin birinci fıkrada öngörülen şartları taşıdıkları sürece ve çalıştırıldıkları teşkilat ve birimde geçiş işlemi yapılmadan önceki ihale sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilebileceğinden davacının da söz konusu mevzuat gereği, en son çalıştığı idare ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı ... sözleşmelerinden bu madde ile tanınan haklar karşılığında herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğine dair yazılı bir sulh sözleşmesi yapmayı yazılı olarak kabul ettiğini, davacının meslek kodunun taşeron dönemindeki şekliyle devam etmesi şartıyla kadroya alındığını ve sözleşme hükümlerine göre kadroya geçişi yapılan işi yapmak koşuluyla görevlendirilebileceğinin belirtildiğini, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya alınan işçiler açısından meslek kodunun taşeron dönemindeki şekliyle devam etmesi gerektiğini, davacının mevzuat hükmüne göre görev tanımı dışında farklı bir işte çalıştırılmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"…

Somut uyuşmazlıkta dava; davalı Bakanlık bünyesinde personel hizmeti alımı yoluyla alt işveren şirket personeli olarak görev yapmakta iken , 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin, 127. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23. madde uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının "Güvenlik Vardiya Amiri olan Sosyal Güvenlik Kurumu kaydının "güvenlik görevlisi" olarak değiştirilerek tespitine ilişkin olup, dosya içeriğinin incelenmesinde; davacı vekilince davacının fiilen Güvenlik Vardiya Amiri olarak çalıştırıldığı, 696 sayılı KHK ile güvenlik görevlisi meslek kodu ile 4d kadrosuna geçirildiğinin ve bu hususun hatalı olduğunun ileri sürüldüğü, davadan önce de davalı kuruma başvuruda bulunarak, Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilen meslek kodunun fiilen yaptığı işe göre değiştirilmesini istediği anlaşılmaktadır. Dosyadaki belgelere göre; davacının sosyal güvenlik mahkemesine dava açtığı ,gönderme kararı ile davanın mahkememize gönderildiği anlaşılmaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde idari yargı yetkisinin sınırları belirlenmiştir. Davacının "temizlik görevlisi" olarak sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi bir idari işlem olup, davacı idareden kadroya geçiş sırasında hatalı kabul edilen meslek kodunun değiştirilmesini istemektedir. Davanın özünü bu talep oluşturmaktadır. Uyuşmazlık; kadroya geçiş sırasında yapılan idari işleme yönelik olup, sürekli işçi statüsüne geçiş yapıldıktan sonra işveren ile işçi arasında çıkan uyuşmazlık niteliğinde olmadığı gibi alt işveren işçisi olarak çalıştığı kadro öncesi döneme ilişkin muvazaa iddiasına dayalı alacak davası mahiyetinde de değildir. Öte yandan; benzer mahiyetteki davaların idari yargıda çözüme bağlandığı da görülmektedir. (Bkz. ... Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi’nin 07.02.2020 tarih, 2019/1316 Esas-2020/192 Karar sayılı istinaf isteminin kesin olarak esastan reddine ilişkin kararı, ... Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi’nin 12.....2019 tarih, 2018/1044 Esas ve 2019/685 Karar sayılı istinaf isteminin kesin olarak esastan reddine ilişkin kararı) Anılan sebeplerle, uyuşmazlığın ... yeri idari yargı olup, Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-b ve 115. maddeleri uyarınca, zorunlu dava şartı arabuluculuk anlaşmazlık tutanak şartının bulunup bulunmadığı ihtilafının bu aşamada incelenmesine gerek görülmeyerek, yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmekle ..." gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin fiilen çalıştığı şekliyle meslek kodunun vasıflı kadro statüsü olan güvenlik görevlisi amiri olarak bildirilmemesi neticesinde ortaya çıkan uyuşmazlığa bireysel ... hukuku ve işletme toplu ... sözleşmesinin 29 uncu maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinden adli yargının ve ... mahkemelerinin görevli olduğunu, uyuşmazlığın kadroya geçiş sırasındaki idari işlemin iptali veya değiştirilmesi niteliğinde olmayıp işçi ile işveren arasındaki ilişkiden kaynaklandığını, davada SGK tarafından bir işlemin düzeltilmesi ile ilgili bir talebin söz konusu olmayıp işverenin Kuruma yaptığı bildirimin düzeltilemesi gerekliliği istemine ilişkin olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"…

Dava SGK’ya güvenlik görevlisi olarak bildirilen meslek kodunun güvenlik vardiya amiri olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Öncelikle davalı ... vekilinin istinaf talebi üzerinde durulmalıdır. Davalı ... vekilince karara karşı istinaf dilekçesi verilmiş ancak akabinde verilen dilekçe ile de kararın sehven istinaf edildiğini, istinaf dilekçesinden feragat ettiklerini beyan ettiği görülmekle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekilinin istinafı yönünden ise; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 01.07.2021 tarihli ve 2021/6767 E.,2021/11375 K. ve 14.10.2021 tarihli ve 2021/10514 E.,2021/14324 K. sayılı emsal kararlarına göre uyuşmazlığın ... yeri idari yargı olup, mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b ve 115.maddeleri uyarınca yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi isabetli olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı işçinin kadroya geçiş sırasında SGK'ya hatalı olarak bildirilen meslek kodunun düzeltilmesine ilişkin tespit davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 115 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 nci maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.