Logo

9. Hukuk Dairesi2022/12548 E. 2022/14595 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçişte imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ve fark ücret alacağının olup olmadığı ile yasal faiz oranının belirlenmesi uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, davacının ücretinin iş sözleşmesine uygun ödenmediği, bilirkişi raporunda dava tarihine kadar hesaplanan alacaklar yönünden arabuluculuk tarihine kadar olan kısmın hüküm altına alınıp, sonrası için davanın reddinin isabetli olduğu, ücret farkı hesabında Yüksek Hakem Kurulu kararının sona erdiği ve asgari ücretin değiştiği tarihlerin esas alınmasının doğru olduğu, bireysel iş sözleşmesinde dayanağı olmayan %4 zam uygulamasının ve 31.10.2020 sonrası ikramiye alacağı hesaplanmasının isabetsiz olduğu, ilave tediye yönünden en yüksek mevduat faizi yerine yasal faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle verdiği karar, usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 39. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işverenlerin yanında davalı Bakanlığa bağlı olarak istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, kadroya geçerken bireysel ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak belirlenen oranın ücretine yansıtılmadığını ve davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı ile ... bayram ve genel tatil ücreti farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacının asgari ücretin fazlasını almasını gerektirir ... sözleşmesinin bulunmadığını, kadroya geçen işçilerin ücretine kadroya geçmeden önce 01.01.2018 tarihinden itibaren alt işveren tarafından veya başka bir şekilde ücret artışı yapılması hâlinde toplu ... sözleşmesinde yer alan %4'lük zamdan mahsup edilmesi gerektiğini, davacının sendika üyesi olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, faiz oran ve başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu, davacının arabuluculuk başvuru tarihi olan 04.01.2021 tarihine kadar olan alacaklarını talep edebileceği, arabuluculuk başvuru tarihinden sonraki alacaklar bakımından dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, ... bayram genel tatil ücreti fark alacağı yönünden ise ücret bordrolarının incelenmesinde davacının ... bayram genel tatil günlerinden çalışmasının olmadığı, davacının tanık dinletmediği ve alacağını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak bu ücret üzerine %4'lük zam yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 zam uygulanmadığını, davacının 2018 yılı ücretinin korunarak %4 oranında zam yapıldığını belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kadroya geçirilirken imzalanan ... sözleşmesinde ücret miktarının asgari ücretin belli oranda fazlası olarak belirtilmesine rağmen kadroya geçtikten sonra ücretinin taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesine uygun olarak ödenmediği, bilirkişi raporunda dava tarihine kadar alacaklar hesaplanmış ise de Mahkemece arabuluculuk tarihine kadar olan kısımları hüküm altına alınıp fazla kısım için arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediği gerekçesiyle usulden ret kararı verilmesinin isabetli olduğu, ancak hükme esas bilirkişi raporunda 01.04.2018 tarihindeki davacının ücreti tespit edilip Yüksek Hakem Kurulu kararı gereğince uygulanması gereken zamlar uygulanarak davacının dönem ücretlerinin tespit edildiği, ödenmesi gereken ücretler belirlenerek ödenen miktarlar arasındaki farkın bulunduğu, hesaplama yönteminin Yüksek Hakem Kurulu kararının sona erdiği tarih olan 31.10.2020 tarihine kadar ve ücret farkı talebi bakımından asgari ücretin değişim zamanı olan 01.01.2021 tarihine kadar yerinde olduğu, bir başka ifadeyle ücret farkı talebi yönünden 31.12.2020 tarihine kadar bu yöntemle yapılan hesaplamanın isabetli olduğu, bununla beraber davada uygulanan Yüksek Hakem Kurulu kararı 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) anlamında toplu ... sözleşmesi niteliği taşımadığı için art etkisinin de söz konusu olmadığı, bu nedenle ücret farkı hesaplanırken 01.01.2021 tarihinden itibaren davacının geçiş sırasında imzalanan bireysel ... sözleşmesinin 7 nci maddesine göre de ödenmeye devam olunan ücretine, dayanağı olmayan %4 zam uygulanmasının isabetsiz olduğu gibi 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem için ikramiye alacağı hesaplanmasının ve hüküm altına alınmasının da yerinde olmadığı, ilave tediye alacağı yönünden davacının talebinin yasal faiz olduğu ve taleple bağlılık kuralı gereği bu faize karar verilmesi gerekirken en yüksek mevduat faizine karar verilmesinin de yerinde olmadığı gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı ve faiz oranı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6356 sayılı Kanun hükümleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.