Logo

9. Hukuk Dairesi2022/12867 E. 2022/13228 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin iş sözleşmesinin feshi nedeniyle kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücretleri alacaklarının ödenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışma süresinin hatalı hesaplanması, yıllık izin kullanımı hususunda davayı aydınlatma yükümlülüğüne uyulmaması, fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının hesaplanmasında hatalı değerlendirmelerin yapılması ve mükerrer alacağa hükmedilmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin fazla çalışma ve yıllık izin ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, fazla çalışma yaptırılmasına, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde, hafta tatillerinde de çalışmasına rağmen alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının aralıklı olarak çalıştığını, önceki dönem çalışmalarının zamanaşımına uğradığını, ücret alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece yapılan ilk yargılamada davanın kabulüne karar verilmiş, kararın Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 13.03.2019 tarihli ve 2016/7654 Esas ve 2019/5889 Karar sayılı ilâmı ile sair yönler incelenmeksizin Mahkemenin gerekçeli kararında tarafların iddia ve savunmalarının tartışılıp değerlendirilmediği, hangi gerekçeyle davanın kabulüne karar verildiğinin açıklanmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Taraflar arasında davacının çalışma süresine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.

Davacı vekili, dava dilekçesinde 2000 yılının Haziran ayında çalışmaya başladığını ileri sürmüş olmasına rağmen Mahkemece davacının 1998-11.....2012 tarihleri arasında 13 yıl 9 ay 11 gün çalıştığı kabul edilerek davaya konu alacaklar hüküm altına alınmıştır. Bozmaya uyularak yapılan yargılamada alınan 29.09.2020 bilirkişi raporunda, davacının çalışma süresi davacının talebi de aşılarak 10.11.2000-25.05.2012 tarihleri arasında 8 yıl 1 ay 14 gün olarak belirlenmiş olup dosya kapsamı, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre yapılan bu belirleme doğrudur. Buna göre dava konusu alacakların yeniden hesaplanması gerekirken davacının çalışma süresi hatalı değerlendirilerek sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.

3. Taraflar arasında, davacının yıllık izin ücreti alacağının miktarı noktasında da uyuşmazlık vardır.

Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü, işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 31 inci maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, davacı işyerinde 10.11.2000-25.05.2012 tarihleri arasında çalışmış olup çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının çalışma süresi hatalı değerlendirilerek 13 yıllık izin alacağının ödenmediği gerekçesiyle yıllık izin alacağı hüküm altına alınmıştır. Davacının iddiası hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, Hâkimin 6100 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece, davacı asıl çağrılarak çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanıp kullanmadığı konusundaki beyanının alınmasından sonra oluşacak sonuca ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmelidir.

Yıllık izin alacağı bakımından yapılacak değerlendirmede, davacının çalışma süresinin 8 yıl 1 ay 14 gün olarak kabul edilmesi gerektiği de unutulmamalıdır.

4. Fazla çalışmanın ve hafta tatili alacaklarının hesaplanması konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.

Fazla çalıştığını ispat işçiye, bu günlerde çalışma halinde ücretinin ödendiğinin ispatı ise işverene aittir.

Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftanın 7 günü 09.00-21.00 saatleri arasında günde 3 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dosya kapsamında dinlenen, davacıyla aynı dönemde, aynı yerde çalışmış taraf tanıklarının somut beyanları, davacının yaptığı ... ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının haftanın 7 günü 09.00-19.00 saatleri arasında çalıştığının kabulüyle yapılacak hesaplama doğrultusunda hüküm kurulması yerinde olacaktır.

Diğer yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftanın 7 günü çalıştığı kabul edilerek aynı dönem için hem fazla çalışma ücreti hem de hafta tatili ücret alacağı hesaplanmıştır. Oysa hafta tatili günlerinde yalnızca 7,5 saati aşan çalışmalar için fazla çalışma alacağı hesaplanması gerekirken bu hususa dikkat edilmeden mükerrer alacağa sebebiyet verecek şekilde yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.