Logo

9. Hukuk Dairesi2022/12898 E. 2022/14838 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçirilen alt işveren işçisinin ücreti ile ilgili uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalı vekilinin istinaf başvurusunu esastan reddedip aynı zamanda düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurması usul hükümlerine aykırı olduğundan ve ek karar hakkında hüküm kurulmaması da hatalı bulunduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 26. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... ... 1. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 14.02.2022 tarihli ek kararı ile kararın miktar itibari ile kesin olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Ek karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesince verilen ek kararın yerinde olmadığı belirtilerek asıl karar yönünden yapılan istinaf incelemesinde, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alt işveren işçisi olarak çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde doğrultusunda işçilerin alt işverende aldıkları ücret ve sosyal hakları ile birlikte kadroya geçirileceklerinin kararlaştırıldığını, bu düzenleme gereğince müvekkili davacının asgari ücretin %43 fazlası ile kadroya geçirildiğini, geçiş sırasında imzalanan ... sözleşmesinin ücret kısmının boş bırakıldığını, ancak müvekkiline kadroya geçtikten sonra 2018 yılında geçiş öncesi almış olduğu asgari ücretin %43 fazlası ile Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesindeki zam oranlarının ödenmesine rağmen davalı tarafça 01.01.2019 tarihinden itibaren çıplak ücretinin düşürülerek 12 ... boyunca eksik ödeme yapıldığını, bu uygulamanın hukuka aykırı olduğunu iddia ederek 2019 yılına ilişkin fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretlerinin banka yoluyla eksiksiz bir şekilde ödendiğini, davacının asgari ücrete yapılan artış oranından hareketle kendi ücretinin de arttırılmasını talep ettiğini, ancak bu talebin yasal bir dayanağının olmadığını, davacının ücretinin ... sözleşmesi ve toplu ... sözleşmesine göre belirlendiğini, davacı ile imzalanan belirli süreli ... sözleşmesinde ücret konusunda asgari ücretin belirli bir oran üzerinde ödenmesine dair herhangi bir hüküm kararlaştırılmadığını, sürekli kadroya geçen işçilere 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 zam yapılmak suretiyle ücretlerinin belirlendiğini, İdarece gerçekleştirilen işlemlerin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 25.01.2019 tarihli ve 241706 sayılı yazısına uygun olduğunu, davacının talep ettiği faiz türüne ve faizin başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.

2. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 14.02.2022 tarihli ek kararı ile kararın miktar itibari ile kesin olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl ve ek kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... sözleşmesinde davacı işçiye her ... asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceğinin açıkça düzenlenmiş olması karşısında, davanın kabulü yönündeki Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı gibi hükme esas alınan hesap bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu; ancak davalı Bakanlık harçtan muaf olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince bu hususun gözetilmemesinin hatalı olduğu, bu hususun da kamu düzenine ilişkin olduğu gerekçesiyle öncelikle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine; İlk Derece Mahkemesi kararının harç yönünden kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne ve davalı harçtan muaf olduğundan karar ve ilâm harcı alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça yatırılan harcın ise talep hâlinde iadesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin ilgili kısmı şu şekildedir:

"...b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;

1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,

2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,

3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında,

duruşma yapılmadan karar verilir."

2. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesine göre bölge adliye mahkemesi davanın esası ile ilgili olarak üç türlü karar verebilir. Bunlardan ilki, başvurunun esastan reddi; ikincisi yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında; üçüncüsü ise yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında karar vermektir. Kanun hükmü, başvurunun esastan reddi ile aynı anda yeniden esas hakkında veya düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına imkân tanımamaktadır. Diğer taraftan 6100 sayılı Kanun'un "İncelemenin kapsamı" başlıklı 355 inci maddesine göre bölge adliye mahkemesi, istinaf sebepleri ile bağlı ise de kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetebilir. Ancak anılan düzenleme tamamen incelemenin kapsamına ilişkin olup bölge adliye mahkemelerince 353 üncü madde gereğince kurulacak hükmün şekline etkili değildir. Bu bakımdan bölge adliye mahkemesince, istinaf dilekçesinde ... sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzenine aykırılık hâlleri bakımından ayrım yapılarak Kanun'da yer verilmeyen şekilde hüküm kurulması mümkün değildir. Kaldı ki kamu düzenine aykırılık bakımından bir inceleme yapılabilmesi de istinaf başvurusunun kabulüne bağlıdır. Örneğin 6100 sayılı Kanun'un "Ön inceleme" başlıklı 352 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde "başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin gösterilmemesi" hâline yer verilmiştir. Bu hâlde bölge adliye mahkemesince 353 üncü madde gereğince sadece kamu düzenine aykırılık bağlamında inceleme yapıldıktan sonra yine başvurunun esastan reddine veya kabulüne karar verilerek hüküm kurulmaktadır.

2. Belirtilen sebeplerle taraflardan birinin istinaf dilekçesinde ... sürdüğü sebepler ve kamu düzenine aykırılık bakımından yapılacak incelemenin sonucunda, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını yahut düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını gerektiren bir hâl tespit edildiği takdirde artık istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilemez.

3. Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince; sadece davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden resen yapılan inceleme neticesinde, davalı harçtan muaf olmasına rağmen harca mahkum edilmesinin hatalı olduğu belirtildikten sonra, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu yöntemle hüküm kurulması yukarıda açıklanan Kanun hükümlerine açıkça aykırı olup karar bu yönüyle hatalı olmuştur.

4. Ayrıca İlk Derece Mahkemesince 14.02.2022 tarihli ek karar ile kararın miktar itibarıyla kesin olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun miktardan reddine karar verildiği görülmektedir. Ek kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar gerekçesinde; davacının çalışmaya devam ettiği, verilecek kararın diğer aylardaki ücret alacağını da etkileyeceği ve bu sebeple Mahkeme kararının kesin nitelikte olmadığı belirtilmesine rağmen kısa kararda ek karar yönünden herhangi bir hüküm oluşturulmaması da bir başka hatalı yöndür.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.