"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 01.02.1986-09.09.2014 tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığını, davalı Şirketin makine imalatı yapan bir işyeri olduğunu, müvekkilinin en son net 6.300,00 TL ücret aldığını ve işyerinden emekli olarak ayrıldığını beyanla kıdem tazminatı ile izin, fazla çalışma, hafta tatili ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının ....01.1994 tarihinde çalışmaya başladığını ve 10.09.2014 tarihinde emekli olarak işten ayrıldığını, en son brüt 1.338,47 TL ücret aldığını, davacının Fransa'da bulunan bir alıcıya satılan makinelerin kurulması için bazı zamanlar Fransa'da çalıştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.10.2017 tarihli ve 2014/802 Esas, 2017/390 Karar sayılı kararıyla tanık beyanları, bilirkişi raporu, sigorta hizmet cetveli, detay sicil bilgileri, işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerine göre yapılan değerlendirmede davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 17.10.2019 tarihli ve 2018/206 Esas, 2019/2552 Karar sayılı kararıyla dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.12.2020 tarihli ve 2020/221 Esas, 2020/17220 Karar sayılı ilâmı ile;
Somut olayda, davacı işçi aylık net 6.300,00 TL ( brüt 8.812,30 TL)ücret aldığını iddia etmiş, davalı taraf ise davacının brüt 1.338,47TL ücretle çalıştığını savunmuştur. Davacı ... K. Başak "Benim şirketten ayrıldığım 2011 tarihi itibarıyla davacı 5.700,00 TL alırdı." şeklinde, davacı ... ise "Benim şirketten ayrıldığım 2012 tarihi itibarıyla davacı 4.500,00 TL alırdı" şeklinde beyanda bulunmuştur.Yapılan emsal ücret araştırmasında TMMOB Makine Mühendisleri Odası ... Şubesi tarafından, davacının emsal ücretinin tespit edilemediği bildirilmiştir.İlk derece mahkemesinin tanık beyanlarına atfen davacının net 6.300,00 TL ( brüt 8.812,30 TL) ücret aldığı kabulüne dair kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf itirazı üzerine bölge adliye mahkemesi; davacının davalı işyerinde 26 yıllık hizmetinin olması, en son montaj ve servis müdürü olduğu dikkate alındığında asgari ücretle çalıştığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, görevi ve görevinde yükselmesinin kendine özgü olması hasebiyle emsal araştırmasının dosyaya yenilik katmayacağı gerekçesi ile davalının istinaf itirazının esastan reddine hükmetmiş ise de davacı tanıklarının ücrete ilişkin farklı beyanlarda bulundukları ve ayrıca istinaf başvurusunun esastan reddi gerekçesinde de kabul edildiği üzere davacının ücretine ilişkin yapılan emsal ücret araştırması da yetersiz olduğu gözetilerek davacının yaptığı işin nitelikli olduğu ve özellikle yurtdışında da görevlendirildiği değerlendirilerek, davacının ücreti yukarıda açıklanan şekilde ilgili meslek odalarından ve diğer kuruluşlardan yapılacak emsal ücret araştırması ile belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur." gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
Bozma ilamı gereğince ... Bilumum Makine ve Yedek Parçaları İmalcileri Esnaf ve Sanatkarlar Odası, ... Metal Sendikası tarafından emsal ücret bilgilerinin dosyamıza delil olarak ibraz edildiği görülmüştür.
Bilirkişi gerekçeli, bilimsel ve hüküm kurmaya elverişli raporu dosyaya sunmuştur.
Davacının hizmet süresinin 26 yıl 1 ay olduğu tespit edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı uyarınca emsal ücret araştırması yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği belirtildiği, yapılan emsal ücret araştırması, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından davacının son aylık ücretinin net 3.377,37TL, brüt 4.724,19 TL olduğu, davacıya ücretinin1/4 oranında (4.724,19/4/ 12 Ay = 98,42 TL) 98,42 TL ikramiye ödendiği ve yemek yardımından faydalandığı, takdiren ... akdinin feshedildiği tarih itibariyle bir öğün yemeğin rayiç maliyetinin 6,50 TL olduğu kabul edildiğinde yemek yardımı (26 gün x 6,5 TL) 169 TL olduğu ve böylece davacının giydirilmiş brüt ücretinin 4.991,61 TL olduğu tespit edilmiştir.
..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının hizmet süresinin 16 yıl, 5 ay, 16 gün olduğu kabul edilerek yapılan hesaplamanın hukuka aykırı olduğunu, davacının tüm tazminat hesaplamalarının 26 yıl, 1 ay üzerinden yapılması gerektiğini, ücretin miktarının belirlenmesine ilişkin yöntemin hatalı olduğunu ve fazla çalışma alacağının hatalı hesaplandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücretinin tespiti ile hizmet süresine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 41, 46 ve 63 ncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
3. Somut uyuşmazlıkta; uyulmasına hükmedilen bozma ilâmı kapsamı dışında kaldığından, davalı nezdinde 26 yıl, 1 ay süre ile çalıştığı hususunda davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeksizin İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 27.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacının 16 yıl, 5 ay, 16 gün çalıştığı kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilmesi isabetli olmayıp tekrar bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.