"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 14. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 27.10.2010 tarihinde davalı bünyesinde şoför olarak çalışmaya başladığını, davalı Şirkette 26.02.2021 tarihinde araçlara usulsüz yükleme yapıldığının tespit edildiği, konu ile ilgili olarak 03.03.2021 tarihinde müvekkilinin bilgisine başvurulduğunu ve aynı tarihte müvekkilinden istifa dilekçesi alındığını, söz konusu olay ile ilgisi bulunmamasına rağmen müvekkilinin usulsüz işlemlerden dolayı ceza alacağı ve bir daha ... bulamayacağı iddiaları ile korkutularak tüm haklarından vazgeçmeye zorlandığını ve davalı işveren tarafından arabulucu O.D.'ye ait büroda ihtiyari arabuluculuk tutanağını imzalamak zorunda bırakıldığını, müvekkilinin herhangi bir başvurusu bulunmamasına rağmen ihtiyari arabuluculuk yoluna kendisi başvurmuş gibi gösterildiğini, müvekkilinin iradesini sakatlayan korku hâli ile ilgili sürece zorlanması nedenleriyle 04.03.2021 tarihli ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirketteki işinden istifa ederek ayrıldığını, istifa ettikten sonra davacının arabuluculuk yoluna başvurduğunu ve arabuluculuk görüşmelerinin Arb. Av. O.D.'nin ofisinde gerçekleştiğini, 03.03.2021 tarihinde arabulucu tarafından gerek davacı gerekse de müvekkili Şirketi temsilen şahsının arabuluculuk sürecine ilişkin bilgilendirildiğini, arabuluculuk bilgilendirme tutanağının davacı tarafından okunarak imzalandığını, 03.03.2021 tarihinde arabuluculuk belirleme ve arabuluculuk bilgilendirme tutanakları düzenlendikten sonra 04.03.2021 tarihinde tekrar bir araya gelinerek arabuluculuk son tutanağı ve arabuluculuk anlaşma belgesinin imza altına alındığını, davacının tamamen kendi hür iradesi ile arabuluculuk sürecine başvurarak arabuluculuk sürecini yürüttüğünü ve süreci anlaşarak sonlandırdığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile beyanına başvurulan davacı tanıklarının davacının iddialarını destekler ifadelerde bulundukları ancak davalı işverene karşı aynı mahiyette davalarının bulunması nedeniyle beyanlarına itibar edilmediği; ancak davalı tanığı M.İ.'nin beyanına göre davacının işyerinin isteği ile arabulucuya götürüldüğü, arabulucuya başvuran taraf davacı olarak gösterilmiş ise de başvuran tarafın davalı Şirket olduğu kanaatine varıldığı, davacının işten ayrılma iradesinin olmadığı, haklarını alacağı düşüncesiyle arabuluculuk tutanağına imza attığı, arabuluculuk süreci hakkında gerekli bilgilendirmenin yapılmadığı, ayrıca arabuluculuk tutanağının hazırlanıp imzalandığı tarihin 03.03.2021 olduğu hâlde 04.03.2021 olarak olarak gösterildiği, davacının iradesinin sakatlandığı ve arabuluculuk tutanağının usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 04.03.2021 tarihli ve 2021/48011 nolu ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının istifa ederek ... sözleşmesini sona erdirdiğini ve kendi iradesi ile ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin davacı ile müvekkili Şirket arasındaki ... ilişkisi sona erdikten sonra yapıldığını, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan tanık M.İ.'nin beyanında davacının arabuluculuk görüşmesine zorla götürüldüğüne dair bir ifade bulunmadığını, davacının arabuluculuk görüşmesine katılmasının nedeninin davalı Şirkete ödemesi gereken ihbar tazminatının müvekkili Şirket tarafından talep edilmemesini sağlamak olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı işyerinde 11 yıl kıdemi bulunan davacının işçilik alacaklarından vazgeçerek istifa ederek işten ayrılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, arabuluculuk sürecinin hak iddiasında bulunan tarafların Mahkemeye gitmeden önce başvurduğu bir yol olduğu, bir işçinin hiç bir alacağı olmadığını beyan ederek arabulucuya başvurmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının ceza soruşturma ve kovuşturması ile ayrıca ... sınırları içinde bir daha ... bulamayacağı tehdidiyle arabuluculukta anlaşmaya zorlandığı, korkutulmak suretiyle davacının iradesinin fesada uğratıldığı, arabuluculuk sürecinin davacının hür iradesi ile gerçekleşmediğinin anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk tutanağının esaslı yanılma sonucunda imzalanıp imzalanmadığı, irade fesadı hâllerinin bulunup bulunmadığı ve ispatı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun ilgili hükümleri, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 37 ila 39 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.