"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 48. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 28. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin ... Mah. ... Yolu Üzeri ... İçi ... Bulvarı 4. Cad. 42 Sok. .../... adresinde asıl işlerin yapıldığı fabrikasının faaliyet gösterdiğini, ... Mah. 4. ... İmam ... Cad. .... Sok. Şişli/... adresinde ise büro faaliyetlerinin yürütüldüğünü, ancak yetki istem tarihinde Şişli ...'daki büro işyerinde çalışan olmadığını, yetki tespit tarihinde .../...'deki işyerinde 175 çalışan olduğunu, bunlardan 73'ünün davalı sendika üyesi olduğunu, Şişli/... adresindeki işyerinin asıl işin yapıldığı fabrika işyerine bağlı olduğunun anlaşıldığını, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 inci maddesinde işverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçların da işyerinden sayılacağının ve işyerinin, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan ... organizasyonu kapsamında bir bütün olduğunun ifade edildiğini, büro işyerinin hukuki anlamda asıl işyerine bağlı olup amaçta ve yönetimde birlik bulunduğunu, böylelikle asıl işyeri (fabrika) ile bağlı işyeri olan büro işyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan ... organizasyonu kapsamında bir bütün oluşturduğundan davalı Bakanlık tarafından ... ... Sendikasına verilen işletme yetki tespit yazısının iptali gerektiğini iddia ederek 58736034-13.02-26247 sayı ve 29.03.2018 tarihli yetki tespit kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunarak ... tarafından davacı Şirkete bağlı işyerinde toplu ... sözleşmesi yapmak için yetki tespiti başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda 23.03.2018 başvuru tarihi itibarıyla işletmede 171 işçinin çalıştığı 81 işçinin adı geçen Sendikaya üye olduğunun anlaşıldığını, söz konusu işkolu tespitine ilişkin Bakanlığa herhangi bir itiraz başvurusu bulunmadığını, davacı iddialarının kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Hukuk Genel Kurulu kararındaki değerlendirmelere göre davacı Şirketin yetki istem tarihi olan 23.03.2018 tarihinde ... /... adresi dışında başka bir işyerinde sigortalı çalışanı olmadığı, bu nedenle ... işyerinin bulunduğu açık olduğundan davalı Bakanlıkça işletme niteliğinde düzenlenen 29.03.2018 tarihli yetki tespiti belgesinin iptalinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı Bakanlık vekili istinaf dilekçesinde; yetki başvuru tarihinde davacı Şirketin iki, işyeri bulunduğundan çoğunluk tespitinin de işletme düzeyinde belirlenmiş olduğunu, müvekkili İdarece yapılan yetki tespit işleminde bir hatanın bulunmadığını, davacı Şirkete bağlı işyerlerinin ilgili işkolu tespiti kararıyla İşkolları Tüzüğü'nün 04 sıra nolu ..., ..., lastik, plastik ve ilaç işkoluna girdiğinin belirtildiğini, ancak müvekkili Bakanlığa karşı söz konusu işkolu tespitine herhangi bir itiraz başvurusunun bulunmadığını, Çalışma Genel Müdürlüklerinde kurulu sendika yetki sistemine Sosyal Güvenlik Kurumu (...) kayıtlarından otomasyon sistemine yansıyan bilgilerden davacı Şirketin .../..., Şişli/... adreslerinde faaliyet gösteren işyerlerinin aynı işkolunda yer aldığı ve aynı Şirkete bağlı ayrı işyerleri olarak görüldüğünden söz konusu işyerlerinin işletme yetki tespiti kapsamında değerlendirildiğini, kaldı ki yetki başvuru tarihinde davacı Şirketin iki işyeri bulunduğunun Ticaret Sicil Gazetesi ve ... kayıtları ile ... olduğunu, yine yetki başvurusu tarihi itibarıyla davacı Şirketin her iki işyerinde de kısmen üretim yapıldığının ... olduğunu, ... işyerinde çalışan bulunmamasının yetkinin işyeri düzeyinde belirlenmesini gerektirmediğini, davacı Şirketin iki işyeri bulunduğundan yetkinin işletme düzeyinde belirlenmesi gerektiğini, buna göre Mahkemenin hukuki değerlendirme ve yetki tespitinin iptali yönündeki kararının hatalı olduğunu, ayrıca işveren vekillerinin, çıraklar ve stajyerlerin çalışan sayısına dâhil edilmemesi gerektiğini, ancak Mahkemece bu yönde de herhangi bir bilgi belge celp edilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı Sendika vekili istinaf dilekçesinde; yetki başvuru tarihinde davacının iki işyeri bulunduğundan çoğunluk tespitinin işletme düzeyinde belirlenmesi gerektiğini, buna göre diğer davalı İdarenin yetki tespiti kararında bir aykırılık bulunmadığını, davacı Şirketçe ...'daki işyerinin 19.01.2021 tarihinde .../... adresine taşınmış olduğunu, dolayısıyla yetki başvuru tarihi olan 23.03.2018'de davacı Şirketin hem ... hem de ... olmak üzere iki işyeri bulunduğunun açık ve ... bir şekilde ortada olduğunu, davacı Şirketin ...'a 19.01.2021'de taşınmış olması nedeniyle bu tarih itibarıyla işyerinde çalışan bulunmamasının doğal olduğunu, yetki başvuru tarihinde davacı Şirketin iki işyerinin bulunması ve yetkinin işletme düzeyinde belirlenmesi gerekmesine göre 171 çalışanın 81'inin sendikalı olması karşısında işletme düzeyinde %40 çoğunluğun sağlandığının ... olduğunu, hâl böyle iken Mahkemece farklı gerekçe ile sayısal çoğunluğun işyeri düzeyinde sağlanması gerektiğinden bahisle yetki tespit kararının iptal edilmesinin dosya kapsamıyla bağdaşmadığını, kaldı ki işveren vekilleri çıraklar ve stajyerlerin çalışan sayısına dâhil edilmemesi gerektiğini, ancak İlk Derece Mahkemesince bu itirazlarına ilişkin de herhangi bir değerlendirme yapılmamış olduğunu, bu yönüyle de Mahkeme kararının eksik incelemeye dayandığını ... sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile celp edilen bilgi ve belgelerden 171 çalışan sayısı ile bunlardan 81'inin sendikaya üye olduğunun tespiti konusunda bir hatanın bulunmadığı, istinaf taleplerinin ayrıntılı ve gerekçeli olmasının gerektiği, genel mahiyette dile getirilen itirazların tartışılamayacağı, buna göre 171 çalışan içerisinde işveren vekilleri, çıraklar veya stajyerlerin bulunduğuna dair somut olarak ortaya konulan bir delil olmadığı, yine bu statüde çalışanların var olduğunun ismen dile getirilememiş olmasına göre her iki davalı vekilinin bu konuda genel mahiyette dile getirdikleri itirazlara itibar olunmadığı, tespit başvurusunun yapıldığı 23.03.2018 tarihi itibarıyla davalı Şirketin ... işyerinde çalışanının olmadığının anlaşıldığı, bilindiği üzere; bir teknik amaç doğrultusunda faaliyet yürütülen ve bu kapsamda işçi çalıştırılan her ... işyeri olarak nitelendirilebileceği, bir faaliyetin (teknik amacın) icra edildiği ancak işçi çalıştırılmayan bir yerin ise işyeri niteliğinde olmasının mümkün olmadığı, bu anlamda olmak üzere işyeri kavramının en önemli ve vazgeçilmez unsurlarından birisi işçi olup çalışan işçi bulunmaması durumunda bir işyerinden söz edilemeyeceği, bu ihtimalde ... kayıtlarında faal bir işyeri sicil numarasının bulunmasının da sonuca etkili olmadığı, buna göre 23.03.2018 yetki başvuru tarihinde çalışan işçi bulunmadığı anlaşılan davalı Şirketin ...'daki bürosunun işyeri niteliğini haiz olmadığı, böylece işletme toplu ... sözleşmesinin söz konusu olabilmesi için gereken aynı işkolunda birden fazla işyeri şartının gerçekleşmediği, dolayısıyla yetki tespitinin sadece .../... fabrika işyerine ve işyeri toplu ... sözleşmesine ilişkin olduğunun kabulünün gerektiği, bu durumda ise %40 çoğunluğa tekabül eden üye sayısı yerine sendika tarafından yarıdan fazla çoğunluğun sağlanmasının gerekeceği, çalışan 171 işçinin yarıdan fazlasının ise 86 işçi olduğu, başvuru tarihi itibarıyla sendika üye sayısının 81 olmasına göre işyeri düzeyinde aranan çoğunluğun sağlanamadığının anlaşıldığı, Mahkemenin davanın kabulü kararında bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekilince, istinaf dilekçesinde ... sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işletme düzeyindeki olumlu yetki tespitine itiraza istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Toplu ... sözleşmesi kavramı 2709 sayılı T.C. Anayasası'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
3. Toplu ... sözleşmesi yetkisi ise toplu ... sözleşmesi ehliyetine sahip olan kişi veya kuruluşların mevzuatta öngörülen şartları sağlaması durumunda toplu ... sözleşmesi yapabilme yetkisi olarak ifade edilebilir.
4. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir :
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
5. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
6. Yine aynı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ... içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ... içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ... içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.