"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı asılın 13.09.2007 tarihinden itibaren davalı bünyesinde çalıştığını, kamu kuruluşu olan davalının 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) gereği davacı asıla her yıl 1 maaş tutarında ilave tediye verme yükümlülüğü bulunduğunu; ancak çalıştığı süre boyunca davacı asıla bir ödeme yapılmadığını ... sürerek ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı asıl; davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.07.2017 tarihli ve 2016/325 Esas, 2017/380 Karar sayılı kararı ile ilave tediye alacağının 6772 sayılı Kanun ile düzenlendiği, davalı işyerinin de bu Kanun kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 28.12.2017 tarihli ve 2017/2833 Esas, 2017/1100 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı asılın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.11.2020 tarihli ve 2018/5586 Esas, 2020/16062 Karar sayılı kararı ile;
"...Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının Vakıf statüsü, mevcut hukuki yapısı, gelirleri ve konuya ilişkin yargı kararlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan ayrı bir özel hukuk tüzel kişiliğine sahip, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu kurumu vasfında olmadığı, Vakıf çalışanlarının da fon personeli olarak telakki edilemeyeceği cihetle, 6772 sayılı Kanun kapsamındaki kamu kurumlarından olmadığı açıktır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 09.....2017 gün ve 2016/3 esas sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere herbir vakfın özel hukuk tüzel kişiliğini haiz, ayrı ve bağımsız işveren olduğu belirlendiğinden ve kamu tüzel kişiliği de bulunmadığından ilave tediye isteminin reddedilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. ... " gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyarak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu kurumu olduklarını, davalı Kurumun da bu kapsamda olduğunu ve davacı asıla ilave tediye ödemesi yapılması gerektiğini, vakıf gelirlerinin kanunla oluşturulan fona aktarılan paralardan karşılandığını; vakıfların mütevelli heyet başkanlarının illerde vali, ilçelerde ise kaymakam olmasının bu vakıfların kamu kurumu mahiyetinde olduğunu gösterdiğini, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının asıl işvereninin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olduğunu, emir ve talimatların Bakanlıktan geldiğini, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'na göre tüzel kişilik kazanan vakıflardan farklı olduğunu, vakfın tüzel kişiliği olmasına rağmen çalışanlar yönünden hukuki ve ekonomik olarak bağımsız karar alınmasının mümkün olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ilave tediye alacağı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası'nın 123 üncü maddesi, 5737 sayılı ... Kanunu'nun, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun ve 6772 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz edilen nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ... sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.