"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 12. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının 08.12.2012 tarihinden beri ... ... Kurumu (TTK) ... Müessese Müdürlüğünün tüvenan kömürlerinin ve ocak taşlarının yüklenmesi, nakli ve boşaltılması ile ... lavvarında çıkan katı atık malzemenin nakli ve yüklenmesi için yapılan ihaleyi alan değişin firmalarda hiç ara vermeden işyeri devri esaslarına göre bant işçisi olarak çalıştığını, müvekkili ile aynı işi yapmakta olan davalı Kurumun işçilerinin yeraltı işçisi olarak değerlendirilmek suretiyle müvekkilinin yeraltı işçilerine tanınan haklardan yararlandırılmadığını ve Sosyal Güvenlik Kurumu primlerinin yer üstünde çalışan işçiler gibi ödendiğini, işverenler arasında geçerli bir asıl-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi hükmü gereğince müvekkilinin baştan beri davalı Kurumun işçisi sayılması gerektiğini ileri sürerek ilave tediye, fark ücret ve akdi ikramiye alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Kurum işçisi olmadığını, müvekkili Kurum ile davacının çalıştığı şirket ya da şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olmadığını, işin bütün olarak şirkete devredildiğini, muvazaa iddiasının ve muvazaaya dayalı alacak taleplerinin yerinde olmadığını, müvekkili Kurumun alacaklardan sorumlu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı ... Müdürlüğünden ihale ile sözleşmeye konu işleri alan şirketlerde işyeri devri esaslarına göre ve son olarak dava dışı ... Taşımacılık Şirketi işçisi olarak çalışmaya devam ettiği, sözleşmeye konu işin TTK ... TİM tüvenan kömürlerinin ve ocak taşlarının yüklenmesi, nakli ve boşaltılması, ... bandında kömürlerin tavuklama (elle ayıklama) yöntemi ile ayıklanması ve ... lavvarından çıkan katı atıkların nakli ve yayılması işi olduğu, davacı ... diğer şirket çalışanlarının da sözleşmeye konu işte ve sözleşme hükümlerine uygun olarak çalıştırıldığı, davalının asli faaliyet konusunun yeraltında bulunan ... kömürünün çıkarılması işi olduğu, nitekim davacının çalıştırıldığı tesisin bulunduğu yerdeki maden ocağından kömürün TTK tarafından bizzat çıkarıldığı ve bantlar yardımıyla yine Kuruma ait yer üstünde bulunan lavvara bantlar yardımıyla taşındığı, burada davacının çalıştığı şirkete ihale yoluyla verilen işin yardımcı ... niteliğinde olduğu ve alt işverene verilmesine engel bir durum olmadığı, dolayısıyla davalı ile davacının çalışmakta olduğu şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğundan bahsedilemeyeceği, geçerli bir asıl-alt işveren ilişkisinin bulunduğu, dava konusu alacakların ise muvazaa iddialarına dayalı olduğu ve taleplerin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece emsal istinaf mahkemesi kararları doğrultusunda benzer dosyada yerinde keşif yapılarak konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunun dosya arasına alınmasına ve raporda müvekkili ile aynı işyerinde çalışan işçi açısından ihale edilen işin mahiyeti gereğince davalılar arasındaki ilişki muvazaalı olduğundan işçilerin asıl işveren ... işçisi sayılması gerektiği belirtilmesine rağmen rapora itibar edilmeksizin Mahkemenin uzmanlık alanı dışında kalan bir konuda hatalı değerlendirme yapıldığını, raporda şirkete ihale edilen işin açık ve net bir şekilde davalı Kurumun asıl işi olduğu ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu hususunun uzman bilirkişilerce tespit edildiğini, Mahkemece hatalı bir şekilde ihale edilen işin yardımcı ... olarak kabulü ile davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığına dair kanaatinin usul ve kanuna, dosya kapsamına ve ... Ana Statüsü'ne aykırı olduğunu, ... tarafından kendi kadrolu işçileri ile yaptığı asıl işlerinden olan tüvenan kömürün yıkanması işinin daha sonra 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesine aykırı olacak şekilde ayrı bir uzmanlık ve teknoloji gerektirmemesine rağmen alt işverene ihale edildiğini, müvekkilinin bakım işçisi olarak çalıştığını, davalı Kurum tarafından alt işverenlere verilen ve müvekkilinin fiilen çalıştırıldığı işin Kurumun asıl işi olduğunu, yardımcı ... olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı ve tanıkların beyanına göre davacının bant işçisi olarak çalıştığı, davalı ... Müdürlüğünün faaliyet alanının yeraltından maden çıkarılması işi ile sınırlı olmadığı, hizmet alımına konu işin büyük hazırlık denilen ve kömür üretim aşamasının bir parçası niteliğinde ve davalı ... Müdürlüğünün asıl işi konumunda olduğu, kullanılan araç, gereç, silo, bunker, bant sistemlerinin TTK Genel Müdürlüğüne ait olduğu, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde kanun gereği aranan işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işler kriterinin gerçekleşmediği, yüklenici dava dışı şirketin gerekli ve yeterli uzmanlığa ve teknolojik alt yapıya sahip olmadığının görüldüğü, davalı ... dava dışı şirketlerin aynı olduğu, emsal nitelikteki ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2019/978 Esas, 2019/1463 Karar sayılı kararında davalı ... dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığına karar verildiği, kararın davacı tarafından temyizi üzerine; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 12.02.2020 tarihli ve 2019/7907 Esas, 2020/2010 Karar sayılı ilamı ile "... davalı ...'nın faaliyet alanın yeraltından maden çıkarılması işi ile sınırlı olmadığı, hizmet alımına konu işin büyük hazırlık denilen ve kömür üretim aşamasının bir parçası niteliğinde ve davalı ...'NIN asıl işi konumunda olduğu,kullanılan araç, gereç, silo, bunker, bant sistemlerinin TTK'ya ait olduğu, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde yasa gereği aranan "işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren" işler kriterinin gerçekleşmediği, dava dışı yüklenici şirketin gerekli ve yeterli uzmanlığa ve teknolojik alt yapıya sahip olmadığı görülmekle muvazaa olgusu tespit edilmiş olup, mahkemece bilirkişi raporu bir değerlendirmeye tabi tutularak alacak kalemleri hakkında karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davalı hakkında açılanan davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulduğu, emsal nitelikteki Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2022/5515 Esas, 2022/6132 Karar; 2022/4277 Esas, 2022/6131 Karar sayılı ilâmlarının da bu yönde olduğu, bu doğrultuda davalı ... dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun anlaşılması karşısında; bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği, dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporunda davacının ilave tediye alacağı ve fark ücret alacaklarının hesap edildiği, hesaplama usul ve yönteminin dosya kapsamına uygun olduğu, ancak davacının, sendikaya üye olmadığı ve dayanışma aidatı ödediğine ilişkin bir belge de dosya içinde bulunmadığından ikramiye alacağı talebinin reddine karar verildiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak hüküm kurulmuş ise de taraflarına 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 inci maddesi gereğince taleplerini arttırılması için süre verilmediğini, bunun kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın bu yönden bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacı işçinin dava dışı ... Taşımacılık Şirketinin işçisi olarak hâlen çalışmakta olup Kurumlarında kaydı bulunmadığını, dava konusu işin, asıl ... olmayıp yardımcı ... olduğunu, bu nedenle hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olmadığını, davacı vekili tarafından davacıya emsal olarak bildirilen ve aldığı ücret yapılan hesaplamada dikkate alınan A. B. isimli işçinin pano ayak üretim işçisi (yeraltı işçisi) olarak çalışmakta olduğunu, davacı işçiyle ve ... Taşımacılık Şirketi çalışanları ile emsal teşkil etmediğini, konu ile ilgili olarak kurumları ... Müessese Müdürlüğünün 11.01.2021 tarihli yazısının ... 2. ... Mahkemesinin 2019/659 Esas sayılı dosyasında mevcut olduğunu, davacı vekilinin, Kurumları ile ... Taşımacılık Şirketi arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu ve bu ilişkinin de muvazaalı olduğu iddiasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesine eklenen fıkra ile kamu ile özel sektör arasında ayrım yapıldığını, ... Taşımacılık Şirketi ile Kurumları arasında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (4734 sayılı Kanun) uyarınca yapılan yapım işi ihalesi sonucu sözleşme imzalandığını, yapım işi ihale sözleşmelerinin 4734 sayılı Kanun ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na göre yapıldığını ve sözleşme konusu işin bütün hâlinde devredildiğini, kaldı ki yüklenici firmalar ile aralarında ne 6098 sayılı Borçlar Kanunu ne de 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi kapsamında muvazaalı bir ilişki olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren- alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, buna göre davacının davalı Kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve davacı vekiline taleplerini artırması için süre verilmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi, 6772 sayılı Devlet Ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan işçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 inci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun
'un 1 inci maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dairemizin yerleşik içtihatları gereğince, davacının sendika üyesi olmadığı ve dayanışma aidatı da ödemediği gözetildiğinde; davalı işverene ait işyerinde davacı ile aynı işi yapan ve sendika üyesi olmayan emsal işçi olup olmadığı belirlenerek emsal işçi olması hâlinde ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının emsal işçi ücretine göre hesaplanıp hüküm altına alınması; sendikalı olmayan emsal işçi bulunmadığının anlaşılması hâlinde ise davalı ile ihbar olunanlar arasındaki sözleşme ve şartnamelerde işçiye ödenecek ücretin belirlenmiş olması ya da işçiyle yapılan bireysel ... sözleşmesinde ücretin gösterilmiş olması hâlinde bu ücrete göre ücret farkı ve ilave tediye alacağının hesaplanarak hüküm altına alınması; böyle bir tespit yapılamadığı takdirde ücret farkı talebi reddedilerek ilave tediye alacağının davacının almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir. Somut dosyada Kamu İşletmeleri İşveren Sendikası ile Genel Maden ... Sendikası arasında davalı işyeri için akdedilen toplu ... sözleşmesine ve ücret skalasına göre ücret tespitinin yapılması hatalı ise de davalının bu hususta açık veya dolaylı bir temyizi olmadığı, temyizin sadece muvazaanın kabulüne ilişkin olduğu anlaşılmakla; bu husus ileri sürülen temyiz nedenlerine göre bozma sebebi yapılmamıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalı tarafça ileri sürülen temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.