Logo

9. Hukuk Dairesi2022/13645 E. 2022/13219 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı belediyeden davalı bakanlığa bağlı bir hastaneye devredilmesi sonrasında, devir öncesi ve sonrası dönemlerdeki toplu iş sözleşmelerinden kaynaklanan ücret ve diğer işçilik alacakları ile faiz başlangıç tarihi ve dava şartı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının devir öncesi ve sonrası dönemlerdeki ücretlerinin tespitinde uygulanacak toplu iş sözleşmeleri ve protokol hükümlerinin yanlış uygulandığı, ayrıca Yargıtay'ın önceki bozma kararında bozma kapsamı dışında bırakılan hususlar bakımından davacı yararına usuli kazanılmış hak doğduğu gözetilerek, yerel mahkemenin bozmaya uygun kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucund,a temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkilinin ... ... Belediye Başkanlığında çalıştığını, belediyelerin kapatılması ve ihtiyaç fazlası personelin başka kurumlara devir edilmesine ilişkin kanun gereği davalı ... Bakanlığına bağlı ... Kadın Doğum Hastanesine devredildiğini ve hâlen ... sözleşmesi ile çalışmaya devam ettiğini, müvekkilinin Belediyede çalıştığı dönemde ... Sendikası üyesi olduğunu, ataması sonrasında Sağlık ... Sendikasına üye olduğunu, bu üyeliğinin işverenine bildirildiğini, Belediyede çalıştığı sürede ... Sendikasının toplu ... sözleşmelerinin uygulanmadığını, ücretinin düşük gösterildiğini, daha sonra da Sağlık Bakanlığına devirden sonra ücretinin düşük gösterildiğini, 01.01.2004 tarihinden itibaren ... Sendikası ile ... Belediyesi arasındaki toplu ... sözleşmesinin uygulanarak devir tarihindeki yevmiyesinin bulunmasını, bulunan yevmiye üzerine Sağlık ... Sendikası ile ... arasındaki toplu ... sözleşmesi hükümlerindeki zam maddelerine göre müvekkilinin ücretinin tespitini, ücret farkı, ilave tediye farkı, sözleşmesi ikramiye farkı ve hizmet zammı farkının hesap edilmesini, her alacağın ... ... faiz tarihinin belirtilmesini talep ederek fark hizmet zammı, işçilik ücreti, ilave tediye ve sözleşmesi ikramiye, farkı alacaklarına ilişkin talebin hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, açılan davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, davacıların devir tarihi öncesi doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken alacaklarından davalı Kurumun sorumlu olmayacağını, davacının Belediyede çalıştığı dönemler açısından Belediye ve Sendika arasındaki toplu ... sözleşmesi hükümleri uygulanarak yevmiyenin bulunmasına dair talebin yerinde olmadığını, davacının alacaklarının nakil tarihi itibarıyla geçerli ücretler üzerinden ödendiğini, dava dilekçesinde talep edilen faizin başlangıç tarihini ve niteliğini kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.01.2021 tarihli kararı ile davacının bilirkişi raporunda hesaplanan toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 25.11.2021 tarihli ilâmıyla; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 28.02.2022 tarihli ilâmıyla davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra;

"...Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan, son tutanak tarihi ile 14/.../2019 tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3- Mahkemece hüküm altına alına fark ücret alacaklarına bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi işletilmesine karar verilmiştir. Söz konusu bilirkişi raporunda hesaplanan her bir alacak kalemi için temerrüt tarihi olarak her ayın farklı bir günü ödeme günü olarak belirtilmiştir.

Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını ... ... belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla Mahkemece hüküm altına alınan fark alacaklarına daha önce temerrüdün gerçekleştiği ispat edilemediğinden, arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. " gerekçeleriyle hükmün bozulmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararı doğrultusunda, arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan dönem yönünden talep edilen alacakların dava şartı yokluğundan usulden reddine, ayrıca hüküm altına alacaklara arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalının ayrıca temerüdde düşürülmesini gerektiren bir durum olmadığını, alacakların eksik ödendiğini ... sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; zamanaşımı def'i ... sürdüklerini, davacının fark ücret alacaklarının bulunmadığını, tüm alacaklarının ödendiğini belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın kapsamı ve mahiyetine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arabuluculuk tarihini aşan alacaklar bakımından dava şartı, faiz başlangıç tarihi ve usuli kazanılmış hak noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun ve 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut uyuşmazlıkta dava dışı Belediyede çalıştığı sırada davalı Bakanlığa devredilen davacı, devir tarihinden önce yararlandığı toplu ... sözleşmesi ile devir tarihinden sonra yararlandığı toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin hatalı belirlendiğini ... sürerek toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmesini talep etmiştir. Mahkemece bozma ilâmına uyularak hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmış ise de aynı taleplerle aynı davalıya karşı açılmış olan davada Dairemizce verilen 11.10.2022 tarihli ve 2022/10745 Esas, 2022/11722 Karar sayılı bozma ilâmında da belirtildiği gibi, dava tarihi itibarıyla ... Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (... Sağlık-...) ile 10.08.2020 tarihinde imzalanan 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi henüz imzalanmamıştır. Bu nedenle bu toplu ... sözleşmesinden doğacak alacaklar bakımından muacceliyet gerçekleşmemiştir. Diğer taraftan 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin art etkisi bulunmakta ise de bu etki ücret zammını kapsamaz. Mahkemece 01.01.2019 tarihinden sonraki dönem için aksi yönde değerlendirme yapılarak ücret zammı hesaplanması hatalıdır. Ayrıca davacının 2019 yılı ücretinin tespitinde Protokol hükümlerinin de uygulandığı ifade edilmiş olup kural olarak işçinin çerçeve anlaşma protokolünde belirlenen haklara ilişkin talep ... toplu ... sözleşmesinin akdedilmesinden sonra ortaya çıkar. Başka bir anlatımla toplu ... sözleşmesi yapılmasıyla protokolle belirlenen alacak ve haklar muaccel hâle gelir. Ancak, toplu ... sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına üye olunması veya dayanışma aidatı ödenmesi gerekir. Somut olayda, bu yönden herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan doğrudan protokolde öngörülen ücret zammı uygulanarak sonuca gidilmesi de isabetli değildir.

3. Bununla birlikte Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.

4. Bu açıklamalara göre Dairemizin 28.02.2022 tarihli ilâmı ile bozma kapsamı dışında bırakılan hususlar bakımından davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak sebebiyle kararın Değerlendirme bölümünün (2) numaralı paragrafında belirtilen hususlar bozma sebebi yapılmamıştır.

5. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.