Logo

9. Hukuk Dairesi2022/13697 E. 2022/13693 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ve ücret, ikramiye, ilave tediye farkı alacaklarının olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 375 sayılı KHK’nın geçici 23. maddesine göre kadroya geçen işçinin ücretinin; bireysel iş sözleşmesine göre belirlendikten sonra, söz konusu KHK’ya göre %4 zam uygulanarak hesaplanması, ancak bu zammın toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresinin sona erdiği 31.10.2020 tarihinden sonra uygulanamayacağı, bireysel iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olarak ücret ödeneceğine dair hüküm varsa 01.01.2021 tarihinden sonraki ücretin yeni asgari ücrete sözleşmedeki oran uygulanarak belirleneceği, ayrıca %4 zam uygulanmasının ve toplu iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra ikramiye alacağının toplu iş sözleşmesine göre hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 44. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, taşeron bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak 01.01.2019 tarihinden itibaren davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı definde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararınca bağıtlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacı ile davalı İdare arasında işçinin asgari ücretin % fazlasını almasını gerektirir ... sözleşmesi bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da hizmet alım sözleşmelerinin devam ettiği döneme ilişkin kural, uygulama ve ücretleri isteme hakkının bulunmadığını, davacının sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, davacı gibi sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ve diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağını, davacı ile nakil sırasında yeni bir sözleşme imzalandığını ve sözleşmede ücret kısmının boş bırakıldığını, asgari ücretin % fazlasını alacağına dair bir düzenlemeye yer verilmediğini, ayrıca herhangi bir ücret indirimine de gidilmediğini, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine davacının ücreti 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 zam uygulanmadığını, davacının 2018 yılı ücreti korunarak bu ücrete %4 oranında zam yapıldığını, bu durumda ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını; ayrıca davacı tarafça istenen faiz oranına ve faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesi ile uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri ve Yargıtayın emsal kararları dikkate alındığında, davalı tarafından taraflar arasındaki bireysel ... sözleşmesine aykırı ödeme yapılması nedeniyle ödenmeyen fark alacakların belirlenmesinin yerinde olduğu; ancak Mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda talep konusu ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacakları dava tarihine kadar hesaplanmış ise de arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken alacakların dava tarihine kadar hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, talep konusu alacaklara arabuluculuk son tutanak tarihi olan 26.01.2021 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken bu hususa dikkat edilmemesinin ve ayrıca Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu ... sözleşmesinin davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi olmadığından davacının ikramiye farkı alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmasının da isabetsiz olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca ortadan kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, davacı gibi sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ve diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağını, davacının ücreti korunarak bu ücretin üzerine %4'lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, davacıya ait bordroların incelenmesinden davacının toplu ... sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu ... sözleşmesinden kaynaklı diğer ücret eklerinden de faydalandığının anlaşılacağını, toplu ... sözleşmesi ile ücretinde artış olan davacının diğer yandan bireysel ... sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını isteme hakkının mümkün olmadığını, davacı ve aynı durumda olan sürekli işçilere hem asgari ücrete yapılan zam hem de toplu ... sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılmasının çifte zam durumu oluşturduğunu, davacının ücretinin mevzuat ve yönetmelik hükümleri gereğince ödenmekte olduğunu ve bu durumun diğer çalışanlar ile eşitsizliğe yol açacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 696 sayılı KHK'nın 127 inci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) 23 üncü maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 34 ve 62 nci madde hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki (3) ve (4) numaralı paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta; davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacının ücretinin, geçiş esnasında düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesinin aylık ücrete ilişkin 7 nci maddesindeki oran dikkate alınmaksızın hatalı belirlendiği, temel ücretin hatalı belirlenmesi nedeniyle davacıya eksik ödeme yapıldığı iddia edilmiştir. Kadroya geçiş aşamasında imzalanan ... sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kural her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar. Buna göre taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesi hükmü dikkate alındığında dava konusu ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesine göre sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler yönünden işçinin bireysel ... sözleşmesine göre alması gereken aylık ücret belirlendikten sonra, bu ücrete 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri'nde öngörülen %4 oranındaki ücret zamları uygulanarak işçiye ödenmesi gereken ücret miktarı belirlenmelidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, ilgili toplu ... sözleşmesinde öngörülen son ücret zammının (%4 oranındaki) Temmuz 2020 dönemine ait olduğudur. Bu tarihten sonraki dönem için zam (%4 oranında) yapılmış ücret aynen korunur ise de sona eren toplu ... sözleşmesinin art etkisi söz konusu değildir. İşçinin toplu ... sözleşmesinin yürürlük süresinin bitim tarihi olan 31.10.2020 tarihinden sonra bir başka toplu ... sözleşmesinden yararlanması hâlinde, bu toplu ... sözleşmesi ve ... sözleşmesine göre belirlenen ücretin uygulanması gerekir. İşçinin yararlandığı herhangi bir toplu ... sözleşmesinin bulunmaması hâlinde ise sona eren toplu ... sözleşmesinin art etkisi bulunduğu kabul edilerek 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem için bu toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre hesaplama yapılması mümkün değildir. ... sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belirli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik bir hüküm bulunduğu takdirde, işçiye o yıl için ödenecek ücretin Ocak 2021 dönemindeki yeni asgari ücret miktarına göre belirlenmesi yerinde ise de bu ücrete ayrıca %4 oranında zam uygulanması mümkün değildir. Çünkü hem toplu ... sözleşmesinin yürürlük tarihi 31.10.2020 itibarıyla sona ermekte, hem de bu süreden sonra toplu ... sözleşmesinin art etkisi bulunmamaktadır. Belirtilen sebeplerle, 01.01.2021 tarihinden sonra bireysel ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak yeni asgari ücret miktarına göre belirlenen ücret miktarına ayrıca %4 oranında zam uygulanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Üstelik davacı vekilinin dava dilekçesindeki talebi de 01.01.2021 tarihindeki asgari ücrete yalnızca ... sözleşmesindeki % fazlalık oran uygulanarak tespit edilecek ücret miktarına göre hesaplamaların yapılması yönünde olmakla; söz konusu ücrete ayrıca %4 oranında zam uygulanması talep edilmiş de değildir. Taleple bağlılık ilkesini ihlal edecek şekilde hesaplama yapılmış olması da ayrıca hatalıdır.

4. 31.10.2020 tarihinde sona eren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi'nin art etkisi söz konusu olmadığından, 31.10.2020 tarihinden sonraki dönemde dava konusu ikramiye alacağının bu toplu ... sözleşmesindeki düzenlemeye göre hesaplanıp hüküm altına alınması hatalıdır. Davacı ile davalı arasındaki bireysel ... sözleşmesinde de işçiye ikramiye ödeneceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem yönünden ikramiye alacağı bakımından 4857 sayılı Kanun hükümleri uygulanmalıdır. 4857 sayılı Kanun'da işçilere ikramiye ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığına göre 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem yönünden ikramiye alacağı reddedilmelidir. Bu yön göz önünde bulundurulmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.