Logo

9. Hukuk Dairesi2022/13902 E. 2022/16176 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenden daimi nezaretçilik ücreti, fazla mesai ücreti, prim ve 2015 yılı ücret farkı alacaklarını talep ettiği işçilik alacakları davasında, talep edilen alacakların ispatı ve davalı işverenin sorumluluğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının daimi nezaretçilik ücreti, fazla mesai, prim ve ücret farkı alacaklarına dair iddialarını ispatlayamaması ve işverenin de sözleşme ve yasal yükümlülüklerini yerine getirdiğinin tespiti gözetilerek, davacının temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk (...)Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre kabul edilen ve davalı tarafça temyize konu edilen toplam miktar 38.779,60 TL olup bu miktarın Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 14.07.1997 tarihinde vardiya amiri olarak davalı Şirket nezdinde çalışmaya başladığını, 2005 yılından ... sözleşmesinin feshedildiği 08.04.2016 tarihine kadar maden kaptanı olarak çalıştığını, 21.02.2011 tarihinden işten çıkarıldığı tarihe kadar daimi nezaretçilik görevini sürdürdüğünü, bu bağlamda davacıya ek ödeme yapılmadığını, 21.10.2010 tarihinden 2012 yılı sonuna kadar davacının salı günleri başlayıp aralıksız 9 gün boyunca çalıştığını, sonraki 5 gün tatil yaptığını, fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, prim ödemelerinin yapılmadığını, işyeri uygulaması hâline gelen ücret zammının 2015 yılında davacının ücretine yapılmadığını ... sürerek daimi nezaretçilik ücretinin, fazla çalışma, prim ve 2015 yılı ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin emeklilik politikası hükümleri gereğince davalı Şirket tarafından geçerli nedenlerle feshedildiğini, davacının ihbar ve kıdem tazminatları ile çalıştığı süreye ilişkin yasal olarak hak ettiği tüm işçilik alacaklarının ödendiğini, davacının daimi nezaretçilik görevine ilişkin aylık ücretinin dışında ücret talebinde bulunmasının yerinde olmadığını, belirsiz süreli ... sözleşmesinin 10 uncu maddesi gereğince aylık ücret dışında bir ücret talep edemeyeceğinin hüküm altına alındığını, davacının her dönemde ... ücretinin daimi nezaretçilik görevini ifa etmesi durumunda verilmesi gereken asgari ücretin üzerinde olduğunu, davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığını, talep ettiği diğer alacaklarının da şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının daimi nezaretçi olarak görevlendirilmesine ilişkin belgede davacıya ayrıca ücret ödeneceğine ilişkin kayıt bulunmadığı, davacının ... sözleşmesinde böyle bir düzenleme olmadığı gibi ... kapsamı dâhilinde olan tüm ... ve görevlerin ücretlerinin ücrete dâhil olduğunun belirtildiği, Serbest Maden Mühendisliği Asgari Ücret Tarifesinde, yeraltı ve yer üstü maden işletmelerinde daimi nezaretçilik ifa eden mühendis için ayrı ayrı asgari ücret belirlendiği, davacının ücretinin belirlenen asgari ücretin çok üstünde olduğu, Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nde de ayrıca ücret ödenmesi gerektiğine ilişkin düzenleme yer almadığından davacının daimi nezaret ücretine hak kazanmadığı, davacının 2015 yılında ücret zammı yapılmaması nedeniyle ücret farkı alacağı talebi bakımından, ... sözleşmesinde veya personel yönetmeliğinde davacıya periyodik olarak zam yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığından işverenin zam yapma mecburiyetinin bulunmadığı, 2015 yılında davacıyla aynı işi yapan işçilere zam yapılmadığından ücret farkı talebinin reddi gerektiği, davacının 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin prim (ikramiye) alacağı talebi bakımından, dosyaya davalı vekilince sunulan 2015 ve 2016 yılları Temmuz aylarına ilişkin ücret bordrolarında davacının çalıştığı döneme ilişkin prim ödemesinin yapıldığı anlaşıldığından davacının prim alacağına hak kazandığı, davacının işyerinde çalışma yapmış olmasına rağmen ücretinin ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; davacının yıllardır davalı işveren nezdinde çalıştığını, her yıl ücretine belli oranda zam yapıldığını, zam konusunun bir işyeri uygulaması hâline geldiğini, 2015 yılında davacının ücretine zam yapılmadığını, davacının 21.02.2011 tarihinden işten çıkartıldığı tarihe kadar daimi nezaretçilik görevini sürdürdürmesine rağmen bu hizmetinden dolayı yapılması gereken ek ödemenin yapılmadığını, fazla çalışma ücretinin hatalı hesaplandığını ve yüksek oranda hakkaniyet indirimi yapıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının hizmet süresi boyunca Şirket kayıtlarına işlenmiş herhangi bir fazla çalışma bilgisinin bulunmadığını, davacının bizzat kendisinin kayıt altına aldığı 2010-2013 senelerine ait çalışma zaman çizelgeleri incelendiğinde davacının anlaşma hükmüne uygun olarak çalıştığının, fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dâhil olduğunu, davalı Şirkette performans prim ödemesinin performans değerlendirmesi yapılan seneyi takip eden senenin temmuz ayı içerisinde verildiğini, yani 2016 senesi performans prim ödemesinin 2017 yılı Temmuz ayı içerisinde yapıldığını, davacının ... ilişkisinin 08.04.2016 tarihi itibarıyla son bulduğunu, 1 senelik çalışma dönemini tamamlamadığı ve 2016 senesine ait prim ödemesine hak kazanmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının nezaretçilik ücretine ilişkin talebi bakımından, İlk Derece Mahkeme gerekçesine ek olarak davacının çok uzun süre bu şekilde daimi nezaretçilik ücreti almadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu buna göre alacağın reddinin yerinde olduğu, davacıyla benzer ... yapan çalışanlara 2014 yılına ilişkin prim ödemesi yapılmamış olmakla birlikte 2015 yılına ait prim ödemesinin 2016 yılı içinde yapıldığının anlaşıldığı, davacının 2015 yılında çalışmış olması nedeniyle prim alacağının hüküm altına alındığı, diğer çalışanlara prim ödemesi yapılmayan dönemlere ilişkin davacının prim talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, fazla çalışma alacağına ilişkin hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu, ... sözleşmesinde açık hüküm bulunmaması hâlinde işverenin zam yapma mecburiyetinin olmadığı, 2015 yılında davacıyla aynı işi yapan işçilere zam yapılmadığından ücret farkı talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ... sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, daimi nezaretçilik ücreti, fazla çalışma, prim ve 2015 yılı ücret farkı alacaklarının ispatı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,

B. Davacı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.