"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alt işveren ... Yol AŞ (... Yol Şirketi) ve ... İnşaat San. ve Tic. Ltd Şti. ( ... Şirketi) bünyesinde 10.07.2013 tarihinde çalışmaya başladığını, Genel ... Sendikasına üye olduğunu, davacının çalışmasının bu alt işveren Şirketler üzerinden gösterildiğini; ancak gerçek işverenin davalı ... olduğunu, ... Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Kurumu İl Müdürlüğünün raporunda muvazaanın tespit edildiğini, bu karara karşı ... ile ... Yol ve ... Şirketleri tarafından dava açıldığını, davalı ... ile dava dışı Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kesinleşen yargı kararı ile tespit edildiğini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye farkı, yemek yardımı, sosyal paket yardımı, giyim yardımı, sorumluluk primi, eğitim yardımı ve gece primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu, Belediye ile dava dışı Şirketler arasında muvazaalı bir ilişki bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.03.2019 tarihli ve 2016/435 Esas, 2019/137 Karar sayılı kararı ile toplanan kanıtlar ve aldırılan bilirkişi raporuna göre kesinleşmiş muvazaa tespiti nedeniyle davalı ... ile ... Yol Şirketi arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığı, ... Şirketi ile davalı ... arasındaki ilişkinin ise muvazaalı olmadığı, bu durumda davacının dava dışı ... Yol Şirketinde geçen çalışmaları yönünden başlangıçtan itibaren davalı ... Başkanlığının işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin 17.12.2020 tarihli ve 2019/1658 Esas, 2020/2209 Karar sayılı kararı ile tüm dosya kapsamı ve istinaf sebepleriyle yapılan sınırlı incelemeye göre İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 22.03.2021 tarihli ve 2021/2696 Esas, 2021/6609 Karar sayılı kararı ile davacının çalışma dönemini kapsayan ihale sözleşmeleri dosya arasına alınarak kesinleşen muvazaa tespiti dışında kalan davaya konu olan dönemlere ilişkin ihalenin kapsamı tespit edilerek ve her ihale dönemi kendi içinde değerlendirilmek sureti ile davalı ile dava dışı ... Yol Şirketi arasında kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olup olmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı tespit edilip sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararı doğrultusunda araştırma yapılarak davacının ... Şirketinde çalıştığı süre için davalı ile bu Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığının kesinleşen yargı kararı ile belirlendiği, muvazaa kabul edilmeyen sözleşmelerin tekrar ve genişletilerek devam ettiği, hizmet alımına konu işlerde bir değişiklik olmadığı, temizlikçi (süpürgeci) olarak çalışan davacının da yaptığı işte ve pozisyonunda bir değişiklik olmadığı, dolayısıyla davalı ... ile dava dışı ... Şirketi ve ... Yol Şirketi ... Ortaklığı ve davalı ... ile ... Yol Şirketi arasındaki ilişkinin de muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davacının hep ... Yol Şirketinde çalıştığını, muvaaza tespitinin sabit olduğunu, bu konuda emsal kararların bulunduğunu, davanın reddi kararının hukuka aykırı olduğunu, davacının sendika üyesi olduğunu, üyeliğinin işverene bildirildiğini, talep artırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabul edilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı ... ile dava dışı Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığının tespiti ile bu bağlamda talep konusu alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.