"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Bakanlık ile dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli ... sözleşmesi ile çalıştığını, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin eksik ödendiğini ... sürerek ücret, ikramiye ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...Somut olayda, davacı hizmet alım sözleşmesi ile alt işverenler yanında çalışmakta iken 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilmiştir. Davacı kadrolu olarak çalışmaya başlamadan önce alt işveren nezdinde ihale sözleşmeleri ile çalışan taşeron işçisi durumunda iken ücreti alt işveren ile ihale makamı arasında imzalanan ihale sözleşmesinde belirlenen, asgari ücrete oranlanmak sureti ile belirlenmiş ücret üzerinden çalışmıştır. Davacının kadroya geçirilmeden önceki dönemde, bireysel ... sözleşmesinde davacının asgari ücretin % 30 fazlası üzerinden ücret alacağı belirlenmiş olup, bu ücretler üzerinden işçilerin çalıştıkları idarelere geçişlerinin sağlandığı anlaşılmaktadır.
Davacının sürekli işçi kadrosuna geçirilmeden önce, işçilerin ücretlerinin asgari ücretin belli bir oranda fazlası olarak belirlenmiş olması, 01.01.2019 tarihinden itibaren, davacıya davalı tarafça ücret değişikliği teklifinde bulunulduğu ve davacının da bunu kabul ettiğine ilişkin bir belge ibraz edilmeden, ... kanunun 22. Maddesine uygun olacak şekilde işçini yazılı onayı alınmadan ücretinin düşüldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının ücretinin düşürülmesi mümkün olmadığından, bilirkişi tarafından, 01.01.2019 tarihinde geçerli yasal asgari ücret miktarının % 30 fazlası olan miktara, toplu ... sözleşmesi ile düzenlenen % 4 zammının uygulanması ile bulunacak ücret miktarına göre, davacının tespit edilen ücret ile sonradan ödenen ücret arasındaki farka göre dava konusu alacakların belirlenmesi isabetli bulunmuş..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadroya geçiş sırasında imzalanan sözleşmede davacının ücretinin asgari ücretin %...fazlası olarak belirlendiği, diğer bir anlatımla oran kısmının boş bırakıldığı; ancak 2019 yılı Ocak ayı ödemesinin günlük brüt 88,69 TL olarak belirlenmesi gerekirken brüt 85,63 TL olarak tespit edilmesi nedeniyle ücretinin eksik hesaplandığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe
1.İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Kanun Yolları" başlıklı sekizinci kısmının istinafa ilişkin birinci bölümünde yer alan “Duruşma yapılmadan verilecek kararlar” kenar başlıklı 353 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"(1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
...b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,
3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında,
duruşma yapılmadan karar verilir."
2. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. Değerlendirme
1.Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf denetiminde, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının hatalı gerekçeye dayandığı tespit edilmemiş ise de gerekçe değiştirilerek davalı tarafın başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
2. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) üncü alt bentlerinde, bölge adliye mahkemesinin verebileceği karar türleri açıklanmıştır. Kanun hükmüne göre Bölge adliye mahkemesi, incelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu sonucuna vardığı takdirde başvurunun esastan reddine; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında ya da yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında karar verebilir.
3. İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirildiğine göre Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken anılan hükme aykırı şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
4. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendine aykırı olduğundan, 6100 sayılı Kanun'a uygun şekilde karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.