"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabülü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili asılın davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekmesine karşın sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle eksik ödendiğini ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının ücretinin usul ve kanuna uygun şekilde belirlendiğini, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi gereğince ücrete %4 oranında zam yapıldığını ve aylık ücrette indirime gidilmediğini, haksız davanın reddi gerektiğini, davalı Bakanlığın temerrüde düşürülmediğini, fark alacaklarda avans ve işletme kredisi faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle davacının kadroya geçerken imzaladığı belirsiz süreli ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünde açıkça ücretin asgari ücretin belirli bir oranı olarak belirlendiği, buna göre Mahkemece sözleşmedeki düzenleme esas alınarak ödenmeyen fark alacağın belirlenmesinin yerinde olduğu, bununla birlikte somut olayda kamu düzeni nedeniyle yapılan incelemede; davacı tarafından fark ücret alacağının eksik ödendiği gerekçesiyle arabulucuya başvurularak 15.02.2021 düzenleme tarihli anlaşamama nedeniyle son tutanak dava dilekçesine eklenerek dava açıldığı, Mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda fark ücret alacağının 28.02.2021 tarihine kadar hesaplandığı, arabuluculuk son tutanak tarihi ile hesaplamalara esas alınan 28.02.2021 tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, ayrıca Yüksek Hakem Kurulu kararıyla uygulanan toplu ... sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi olmadığından, davacının ikramiye farkı alacağına en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmasının isabetsiz olduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan fark ücret, ikramiye, ilave tediye alacaklarına bilirkişi raporunda her bir dönem için belirlenen temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faize hükmedilmiş ise de ... sözleşmesinde fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına ilişkin olarak bir ödeme günü belirlenmediğinden kabul edilen fark alacaklara arabuluculuk son tutanağının düzenleme tarihi olan 15.02.2021 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun kamu düzeni yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi ve toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacının fark ücret, ikramiye, ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve alacakların hesap yöntemi noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 nci ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Kanun'un ilgili maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemektedir. Buna göre 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri, 6356 sayılı Kanun'da öngörülen toplu ... sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu ... sözleşmesi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle belirtilen toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmek için sendika üyeliği şartı aranmadığı gibi bu toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara 6356 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizi de uygulanmaz. Ayrıca yürürlük süresi 31.10.2020 tarihi itibarıyla sona eren bu toplu ... sözleşmesinin art etkisi bulunmamaktadır.
3. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi, davacının 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi olmayıp art etkisi de bulunmadığına göre bu toplu ... sözleşmesinden ancak 31.10.2020 tarihine kadar yararlanılabilir. Toplu ... sözlemesinin işçilere ocak ve temmuz aylarında beşer günlük yevmiye tutarında ikramiye ödemesi yapılacağına dair hükmü, 31.10.2020 tarihine kadar geçerli olup bu tarihten sonraki dönem bakımından ikramiye hesaplanması doğru olmaz. Diğer taraftan 4857 sayılı Kanun'da işçilere ikramiye ödeneceğine dair bir hüküm olmadığı gibi davacının ... ... sözleşmesinde de ikramiye ödemesine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda Mahkemece 2021 yılı Ocak ayı için fark ikramiye alacağının hesaplanıp hüküm altına alınması isabetsiz olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.