Logo

9. Hukuk Dairesi2022/14270 E. 2022/16000 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ve fark alacaklarının olup olmadığı, faiz türü ve başlangıç tarihi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23. maddenin uygulanması gerektiği, ikramiye alacağına en yüksek işletme kredisi faizi yerine en yüksek mevduat faizi uygulanması gerektiği, temerrüt tarihinin arabuluculuk son tutanak tarihi olması gerektiği ve davalı idarenin harçtan muaf olduğu gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 23. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin değişen alt işverenler nezdinde çalışmakta iken kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin % 19 fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından 01.01.2019 tarihinden itibaren ... sözleşmesine aykırı olacak şekilde eksik ödeme yapıldığını ... sürerek ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının kadroya geçtikten sonra da hizmet alım yoluyla ihale alan şirketlerle imzaladığı sözleşmelerdeki ücreti talep etmesinin doğru olmadığını, davacının kadroya geçiş sonrası ücretinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak belirlendiğini ve bu toplu ... sözleşmesindeki zamların uygulandığını, davacını ücretinin düşürülmediğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı Bakanlık arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin %19 fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacıya ait ücret bordroları incelendiğinde davacının toplu ... sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu ... sözleşmesinden kaynaklı diğer haklardan yararlandırıldığının anlaşılacağını, toplu ... sözleşmesi ile ücretinde artış olan davacının diğer yandan ... ... sözleşmesindeki ücretinin esas alınmasının mümkün olmadığını, davacı ve aynı durumda olan sürekli işçilerin ücretlerine hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu ... sözleşmesinden kaynaklı ücret zammının uygulanmasının çifte zam durumu oluşturduğunu, bu durumun diğer çalışanlar ile eşitsizliğe ... açacağını, ... ... sözleşmesinin ücrete ilişkin düzenlemesinde belirtilen asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti olduğunu, davacının kadroya geçiş ücretinin 2018 yılı ücreti korunarak belirlendiğini, ücretin düşürülmediğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi dikkate alınarak davacının sendika üyesi olup olmadığının, üye ise sendikaya üyelik tarihinin, ... sözleşmesinin sona erip ermediğinin ve dayanışma aidatı ödeyip ödemediği hususlarının davacının toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanması için denetlenmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesi ile uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri ve Yargıtayın emsal kararları dikkate alındığında, davalı tarafından taraflar arasındaki ... ... sözleşmesine aykırı ödeme yapılması nedeniyle fark alacakların kabulüne ilişkin değerlendirmenin yerinde olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenler de göz önünde bulundurularak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, faiz türü ve başlangıç tarihi noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı KHK'nın 127 inci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) 23 üncü maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 34 ve 62 nci maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) ile

6356 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinin (j) bendi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesi kararında, dava konusu fark alacakların faiz başlangıç tarihlerine ve ikramiye alacağına uygulanan faiz türüne yönelik hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır. İlk Derece Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan fark ücret ve ilave tediye alacaklarına temerrüt tarihi olarak kabul edilen arabuluculuk başvuru tarihi olan 08.01.2021 tarihinden itibaren; fark ikramiye alacağına ise 24.....2021 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesine hükmedilmiştir.

3. Davacı işçinin ücretinin düzenlendiği 02.04.2018 başlangıç tarihli belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde açıkça bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Yüksek Hakem Kurulu kararıyla uygulanan en son toplu ... sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünde; "İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5’... günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5x2=10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir." düzenlemesi bulunmaktadır. İlave tediye alacağının ödeme zamanı ise 6772 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesine göre Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir. Bu açıklamalara göre dava konusu alacaklar bakımından ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrüt gerçekleşmeyecektir.

4. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre işçi muaccel alacaklarını ... ... belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde, dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla somut olayda davalının daha önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden, hüküm altına alınan fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde fark ücret ve ilave tediye alacaklarına arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren; fark ikramiye alacağına ise 24.....2021 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olmuştur.

5. Öte yandan 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemektedir. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri, 6356 sayılı Kanun'da öngörülen toplu ... sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu ... sözleşmesi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle belirtilen toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara, 6356 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmaz. Şu hâlde davacının fark ikramiye alacağına, talebi de dikkate alınarak en yüksek işletme kredisi faizini aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi yerine en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması da hatalıdır.

6. Harç, kamu düzenine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince davalı ... Bakanlığının 492 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinin (j) bendi uyarınca harçtan muaf olduğu gözetilmeden davacı tarafından yatırılan harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi de isabetli değildir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde yer alan "temerrüt tarihi olan 08.01.2021 tarihinden itibaren" ibaresinin çıkartılarak yerine "arabuluculuk son tutanak tarihi olan 28.01.2021 tarihinden itibaren" ibaresinin yazılması;

Hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan "bilirkişi ... ... tarafından düzenlenen 24/.../2021 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek 6356 sayılı Yasa'nın 53. maddesine göre bankalarca uygulanan en yüksek banka işletme kredisi faizi ile" ibaresinin çıkartılarak yerine "arabuluculuk son tutanak tarihi olan 28.01.2021 tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizini aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi ile" ibaresinin yazılması;

Hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan "Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 257,00 ıslah harcı olmak üzere Toplam: 316,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ibaresinin çıkartılarak yerine "Davacı tarafça yatırılan toplam 316,30 TL harcın davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan talep hâlinde davacıya iadesine" ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.