"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin davanın kısmen kabulüne dair 24.10.2019 tarihli ve 2015/671 Esas, 2019/521 Karar sayılı kararının; davalı vekilinin istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 02.03.2022 tarihli ve 2020/945 Esas, 2022/407 Karar sayılı kararı ile kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2004 yılında davalı Kurumda sürücü operatör (şoför) olarak çalışmaya başladığını, 2005 yılında tüm hak ve alacakları ile birlikte Yalova İl Özel İdaresine devredildiğini, müvekkilinin 2004 yılından itibaren sürücü operatör (şoför) olarak çalıştığını; ancak davalı işverenin müvekkilini düz işçi olarak gösterdiğini, müvekkilinin Yol-... Sendikasına üye olduğunu, müvekkilinin intibakı hatalı yapılması nedeniyle başlangıç derecesinin eksik tespit edildiğini ileri sürerek müvekkilinin işe başlamasından itibaren sürücü operatörü (şoför) olarak çalıştığının tespiti ile fark ücret, ilave tediye, ikramiye ve yıpranma ödeneği alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 2014 yılında geçici işçi olarak işe başladığını, 2008 yılından itibaren de sürekli kadrolu işçi olarak istihdam edildiğini, müvekkili Kurum'a intibakının doğru şekilde yapıldığını, davacıya intibak nedeniyle yapılmış herhangi bir eksik ödeme bulunmadığını, davacının ödenmemiş alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının işyerindeki pozisyonunun ve fiilen yaptığı işin sürücü operatörü (şoför) olduğu, yaptığı ... pozisyonu ve kıdemi dikkate alınarak derece ve kademesinin tespitinin gerektiği, toplu ... sözleşmesinde işçi ile sürücü operatörün (şoför) farklı pozisyonlarda belirlenmiş olması sebebiyle davacının intibakının (9) derece (16) kademeden yapılması gerektiği, 24.07.2019 tarihli bilirkişi raporuna itibar edildiği ve rapordaki hesaplamalar üzerinden davacıya fark ücret, fark ilave tediye, fark yıpranma primi ve fark ikramiye ücreti ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davacının dava tarihi itibarıyla (9) derece (11) kademede olduğunun tespiti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının fiilen yaptığı işlere uygun pozisyon ve kadroda görev yaptığını, buna göre yapılan intibakın yerinde olduğunu, davacıya toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan bütün mali haklarının ödendiğini, hükmedilen faizin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının fiilen şoför olarak çalıştığı, davalı İdarenin bu hususu nazara almadığı ve davacıyı düz işçi pozisyonunun karşılığı olan kadro ve derecede çalıştırdığı, davacının daimi kadroya geçmeden önceki çalışmalarının da dikkate alınması suretiyle kıdeminin belirlenmesi ve buna göre dava konusu fark alacakların hüküm altına alınarak toplu ... sözleşmesi hükümlerine uygun olarak faize hükmedilmesinin isabetli olduğu buna göre davacının intibakının toplu ... sözleşmesi başlangıç tarihinden itibaren değerlendirilerek dava tarihi itibarıyla (9) derece ve (11) kademe olarak yapılması gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, fiilen yapılan işe göre derece ve kademenin doğru belirlenip belirlenmediği ile buna bağlı olarak davacının fark ücret, ilave tediye, ikramiye ve yıpranma primi alacaklarının bulunup bulunmadığı noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde davacının, dava tarihi itibarıyla (9) derece (16) kademede bulunduğu belirtilmiş ise de hüküm fıkrasında (9) derece (11) kademede bulunduğunun tespit edildiği, hüküm altına alınan alacakların da davacının dava tarihi itibarıyla (9) derece (11) kademede bulunduğu tespitine göre belirlendiği ve bu tespit ve hesaplamalara göre hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu duruma göre İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde davacının (9) derece (16) kademede bulunduğuna yönelik ifade, yazım hatasından kaynaklı maddi hata niteliğinde olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.