"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili; müvekkilinin mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde kadroya geçmeden önceki dönemde mevsimlik işçi olarak çalıştığı ancak bu hizmetlerinin kıdeminden sayılmadığını, geçici işçilikte geçen çalışmaların kıdeminden sayılarak derece ve kademesinin tespiti ile yeni derece ve kademesi dikkate alınarak ilk kadroya geçişlerinden itibaren toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti
Davalı vekili; davacının geçici işçi olarak işe başlayıp kısmi süreli ... sözleşmeleri ile çalıştığını, 26.10.2000 tarihli protokol gereğince daimi işçi olarak kadrosuna geçinceye kadar bir tam yıl çalışmadığını, dolayısıyla İdare ile Yol ... Sendikası arasında akdedilen toplu ... sözleşmesinin ilgili maddelerinde düzenlendiği şekliyle kademe ve derece yükselmesinin şartlarını sağlayamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece, davacının kamu işveren ve işçi sendikası arasında yapılan protokol kapsamında daimi kadroya geçirildiği, bu kapsamda ödenecek ücretlerini bildiği ve rıza gösterdiği gerekçesi ile fark alacakların reddine karar verilmiştir.
Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci
Kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 23.11.2017 tarihli ve 2017/12345 Esas, 2017/27243 Karar sayılı ilâmı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.11.2015 tarihli ve 2015/7-1115 Esas, 2015/2541 Karar sayılı kararında geçici işçilikte geçen sürelerin daimi kadroya geçişte kademe ve derece intibakında dikkate alınması gerektiği kabul edildiğinden uygulama birliği, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri uyarınca davacının derece ve kademesinin yeniden belirlenmesi ve varsa fark alacakların hüküm altına alınması gerektiği gerekçeleriyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan Mahkemece, aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe
1.Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Taraflar arasındaki uyuşmazlık işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def’inin değerlendirilmesi gerekip gerekmediği konusundadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu eksik bir borç hâline dönüştürür ve alacağın dava edilebilme özelliğini ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez; zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
Somut olayda, davalı taraf davacının ıslah dilekçesine karşı yasal süre içerisinde zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. Bu durumda, davacının hak kazandığı dava konusu alacaklara karşı yöntemine uygun biçimde ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı def’i değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.