"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının mevsimlik işçi statüsünden kadrolu işçi statüsüne geçirilirken derece ve kademe intibakının yanlış yapıldığının tespiti ile bundan kaynaklı ücret farkı, yıpranma primi farkı, yasal ilave tediye ve akdi ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; mevsimlik çalışmalarda ... sözleşmesinin 9 aylığına yapıldığını, bu süreden sonra ... sözleşmesinin son erdiğini, kadroya geçtikten sonra davacının atölye ustası pozisyonunda çalıştığını, yürürlükte olan toplu ... sözleşmesi hükümleri gereğince davacının intibak işlemlerinin yapılarak 24.10.2013 tarihinde 11.089,84 TL intibak ödemesi yapıldığını, 30.03.2014'te ... Büyükşehir Belediyesine atandığını, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.10.2019 tarihli ve 2018/868 Esas, 2019/681 Karar sayılı kararıyla 26.04.2019 havale tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/1308 Esas, 2021/1145 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının dayandığı deliller, delillerin takdiri ve karar gerekçesine göre taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.01.2021 tarihli ve 2020/1308 Esas, 2021/1145 Karar sayılı ilâmı ile hesaplamanın dava tarihinden ileri bir tarihe kadar yapılmasının hatalı olduğu gerekçesi ile karar bozularak dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak resen hesaplama yapmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının ücretinin eksik belirlendiğini, alacak hesabının 2008 yılından itibaren yapılması gerektiğini, zamanaşımının kesildiğini, emsal dosyalarda bu yönde kararlar çıktığını, çelişkili kararların hak ihlali oluşturduğunu, tespit hükmü ve hüküm altına alınan alacak yönünden ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; devir tarihinden itibaren 2 yıldan fazla bir süre geçmiş olduğundan müvekkili Kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, davacıya zaten mülga edilen Kurumca intibak ödemesi yapılmış olduğu için davacının intibak alacağı bulunmadığını, ücret ödeme bordroları dikkate alınmadan hesaplama yapıldığını, zira davacı işçinin ücret bordroları incelendiğinde intibak alacağını tahsil etmiş olduğunun anlaşılacağını, intibak istemine yönelik alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, intibak ödemesinin yapıldığı tarihten 5 yıl sonrası dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapılması aksi takdirde zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, bilirkişinin hatalı ve yetersiz tespitleri neticesinde zamanaşımına uğramış alacakları da kapsayacak şekilde yapmış olduğu hesaplamaların hiçbir hukuki ve teknik değeri bulunmadığını, 22.10.2000 tarihinde ...-... Sendikası ile Hükûmet arasında yapılan Protokolle Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Orman Bakanlığı, Devlet Su İşleri Genel Genel Müdürlüğü ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde belirli süreli ... sözleşmesiyle (geçici veya mevsimlik işçi pozisyonlarında) istihdam edilmiş veya 26 Ekim 2000 tarihi itibarıyla çalışanların; uzun süredir bu Kurumlarda çalışmış olmaları ve ... deneyimleri dikkate alınarak 02.02.2001 tarihinden itibaren sürekli işçi kadrolarına intibak ettirilmesinin öngörüldüğünü, davacı işçinin de ...-... Sendikası ve Hükûmet arasında yapılan Protokol kapsamında sürekli işçi kadrosuna atanmış olduğunu, Protokolde geçici işçilerin mevcut ücretleri üzerinden sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerinin ve bu işlemin işçinin isteğine bağlı olduğunun açıkça belirtildiğini, davacı işçinin de bu şartlar altında sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olduğunu, sürekli işçi kadrosuna geçirilme koşullarını bildiği ve yapılan işlem rızası çerçevesinde yapıldığı hâlde, on yıldan fazla bir süre geçtikten sonra, Protokol hükümlerini göz önünde bulundurmadan fark ücret isteğinde bulunmasının dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığını ileri sürerek kararın müvekkili lehine bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, bozma ile oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine uyulup uyulmadığı konusundadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. Dairemizin 29.....2022 tarihli ve 2022/7746 Esas, 2022/8494 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin yerleşik ilke şu şekilde vurgulanmıştır:
" ...
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)."
3. Değerlendirme
1.Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilen İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça mümkün olmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bozma kararı öncesinde temyiz sebeplerine göre yapılan incelemede zamanaşımı hususunda bozma sebebine yer verilmemesine karşın, İlk Derece Mahkemesince davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilecek şekilde alacakların zamanaşımı def'i gözetilerek hesaplanıp hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,10.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.