"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2372 E., 2022/1539 K.
DAVA TARİHİ : 04.04.2018
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi
SAYISI : 2018/54 E., 2020/43 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 26.04.2010-02.11.2015 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde kalite müdürü olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini, çalıştığı süre boyunca haftalık 20 saat fazla çalışma yaptığını, karşılığının ödenmediğini, ayrıca her yıl performansa göre ödenen prim alacağının işe iade davası açmayarak ikale sözleşmesi imzalayan işçilere ödendiğini; ancak müvekkili davacının işe iade davası açma niyetinde olduğunu belirtmesi üzerine 2010, 2014 ve 2015 yılları için hak kazanılan prim alacağının kendisine ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti ile prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının kalite müdürü olarak görev yaptığını, üst düzey yönetici olması sebebiyle fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanamayacağını, işyerinde prim uygulaması bulunduğunu, tüm kriterleri yerine getiren personellere yıllık gelirin en fazla %15'i tutarında prim verildiğini; ancak 2014 yılından itibaren hedefler tutturulmadığı için prim hususunun atiye bırakıldığını, sonradan 2014 ve 2015 yılları için farklı oranların belirlendiğini, davacının gerekli özeni ve performansı göstermemesi sebebiyle müşteri şikâyetlerine sebep olduğunu ve bu durumun Şirketi zor durumda bıraktığını, davacının böyle bir durumdayken prime hak kazanacağını ileri sürmesinin kabul edilemez olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 26.04.2010-02.11.2015 tarihleri arasında davalı işyerinde kalite müdürü olarak çalışan davacının davalıya ait işyerinde fazla çalışma yaptığını dinlettiği tanıklar ve diğer belgeler ile ispatlamasına rağmen karşılığının ödendiğinin davalı tarafça ispatlanmaması sebebiyle davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağı bulunduğu, davacının çalıştığı dönem boyunca işyerinde yönetim kademesine performansa göre prim ödemesi yapıldığı sabit olduğundan bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davacının prim alacağına da hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının üst düzey yönetici olduğunu, kendi bölümünün yönetiminin tamamen davacıya ait olduğunu, çalışma saatlerini kendisinin ayarladığını, davacının ücretinin fazla çalışma ücretini de içerdiğini, bu sebeple davacının fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanamayacağını, çalışma süresinin tespitinde puantajlara itibar edilmemesinin hatalı olduğunu, primlerin performansa göre ödendiğini ve davacının 2014-2015 yılları için prime hak kazanacak kadar başarılı olmadığını, davacının prime hak kazanmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili süresinden sonra ibraz ettiği 02.11.2021 tarihli ek istinaf dilekçesinde; işe giriş çıkış kayıtlarının usulüne uygun olup olmadığı yönünde bir inceleme yapılmadan çelişkili tanık beyanlarına göre fazla çalışma ücretinin hesaplanmasının hatalı olduğunu, davacının haftanın 5 günü çalıştığını, prim sistemine ilişkin değerlendirmelerin hatalı yapıldığını, prim sistemi için ... kriterin müşteri şikâyeti olarak kabul edilmesinin yerinde olmadığını, Şirketin ekonomik ve diğer hedeflerinin gözetilmediğini, müvekkili Şirketin 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ait hedeflerini tutturamadığının 2018/1 No.lu Ortaklar Kurulu kararı ile sabit olduğunu, davacının 2015 yılında tam çalışmadığı dikkate alınarak kıstelyevm usulü uygulanmaksızın prim alacağının hüküm altına alınmasının da ayrıca hatalı olduğunu belirtmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yalnızca süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; davacının üst düzey yönetici olmadığı, tanık beyanlarına göre fazla çalışma ücreti hesaplamasının yerinde olduğu, davalıya ait işyerinde yönetim kademesinin performansına göre prim ödemesi yapılmasının işyeri uygulaması hâline geldiği, müşteri şikâyetleri dikkate alındığında davacının 2014 ve 2015 yılları için yıllık gelirinin %10,5 oranında prime hak kazandığına ilişkin İlk Derece Mahkemesi kabulünün yerinde olduğu, her ne kadar Şirket Ortaklar Kurulunun 22.02.2018 tarihli kararı ile söz konusu yıllar için geriye yönelik olarak ödenecek prim oranlarının düşürülmesine ilişkin karar alınmış ise de davacının ... sözleşmesinin 02.11.2015 tarihinde sona erdiği, buna göre aleyhe değişikliğin işçinin rızası olmaksızın dikkate alınamayacağı, bu kararın davacı bakımından uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; 02.11.2021 tarihli ek beyan dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak diğer nedenler gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti ile prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 34 ve 41 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
4. Somut uyuşmazlıkta tanık beyanları, yapılan işin niteliği ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının çalışma saatlerini kendisi belirleyen üst düzey yönetici olmadığı belirtilerek çalışma süresinin tanık beyanlarına göre hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de 07.03.2019 havale tarihli ilk bilirkişi raporunda tespit edildiği şekilde, davacının haftanın üç günü 08.00-18.00, haftanın iki günü 08.00-20.00 ve haftanın bir günü 08.00-21.00 saatleri arasında çalıştığının, böylece haftada 13 saat fazla çalışması bulunduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Şu hâlde İlk Derece Mahkemesince, davacı vekilinin itirazı üzerine aldırılan ek bilirkişi raporunda belirlenen sürelere aylık 6 saatlik fazla çalışma süresi eklenerek yapılan hesaplama ile fazla çalışma süresinin tespiti hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5. Davacının prime hak kazanıp kazanmadığı hususunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 21.11.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacının tabi olduğu işyerinde yürürlükte bulunan MBO Prim Sistemi hükümleri göz önünde bulundurularak davacının, 2014 ve 2015 yılları için yıllık gelirinin %10,5 oranında prime hak kazandığı kabul edilmiştir. Söz konusu raporda, MBO Prim Sistemi için belirlenen hedeflerden Şirketin gidişatına göre ekonomik hedefin %20, ... hedeflerin ise %80 ağırlıkta olduğu, her hedef için ise maksimum değerin 30 olduğu tespitine yer verilmiş; incelenen müşteri şikâyetleri çerçevesinde davacının 2014 ve 2015 yıllarında başarılı kabul edilemeyeceği, müşteri şikâyetlerinin performansa etkisinin %30 olduğu, davacının en fazla %70 performans notu alabileceği buna göre davacının yıllık ücretin %10,5 oranı seviyesinde prim alabileceği kabul edilmiştir. Söz konusu tespite ilişkin davacının bir itirazı bulunmamaktadır.
6. Dairemizce eksiklik talebinin giderilmesine ilişkin müzekkere cevabı neticesinde davalı tarafça sunulan prim sistemine ilişkin belgelerden; işyerinde yürürlükte bulunan MBO Prim Sisteminin beş aşamadan oluştuğu, Şirketin gidişatına göre ekonomik hedefin %20, ... hedeflerin ise %80 ağırlıkta olduğu, her hedef için ise maksimum değerin 30 olduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca gelen yazı cevaplarında minimum ödeme için toplam değerin %70 olması gerektiği, bu durumda bir önceki yıl gelirinin %10,5 oranında prim ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
7. Ancak gelen yazı cevapları ve dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belgeler, işyerindeki prim sisteminin ayrıntılı değerlendirilmesi bakımından yeterli değildir. Örneğin, İlk Derece Mahkemesince işyerinde incelendiği belirtilen MBO Prim Sistemine dayalı olarak hazırlanan hükme esas alınan bilirkişi raporunda, performansın %70-80 aralığında olması durumunda yıllık ücretin %10,5'i oranında prime hak kazanılacağı ifade edilmiş iken gelen yazı cevaplarında minimum ödeme için toplam değer %70 olarak belirtilmiş olup bu değerin yalnızca performans bakımından mı yoksa ekonomik hedefler ve ... hedefler ile toplam 100 puan üzerinden belirlenecek 70 puan mı olduğu hususunda açıklık söz konusu değildir.
8. Şirketin 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin ekonomik hedeflerinin söz konusu prim sistemi bakımından değerlendirilip değerlendirilmediğine ilişkin olarak da hükme esas alınan bilirkişi raporunda açıklık bulunmamaktadır.
9. Hâl böyle olunca İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken; MBO Prim Sistemine ilişkin evrakların kül halinde dosya kapsamına alınması, öncelikle yukarıda belirtilen hususlar netleştirilerek 70 puanın ekonomik hedefler ve ... hedefler ile toplam 100 puan üzerinden belirlendiğinin anlaşılması hâlinde; gerekirse yeniden işyerinde inceleme yapılmak suretiyle Şirketin o yıla ait ekonomik hedeflerinin de değerlendirmeye alınarak davacının prime hak kazanıp kazanmadığının tespit edilmesidir.
10. Yukarıda belirtilen hususlarda yapılacak incelemeye göre davacının prime hak kazandığının kabul edilmesi hâlinde, davacının ... sözleşmesinin 02.11.2015 tarihinde sona erdiği hususu dikkate alınarak 2015 yılı bakımından prim tutarı belirlenirken kıstelyevm esasına göre hesaplama yapılması gerektiği hususu da göz önünde bulundurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.