Logo

9. Hukuk Dairesi2022/15901 E. 2022/15971 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücretine ilişkin alacak davasında, bozma ilamına rağmen yerel mahkemenin usuli kazanılmış hakkı ihlal edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararında davacının yıllık izin alacağının belirlenmesi ve fazla mesai alacağında zamanaşımı savunmasının değerlendirilmesi gerektiği belirtilmişken, yerel mahkemenin bozma kararının kapsamı dışında kalıp davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşturan yıllık izin alacağı konusunda yeniden hesaplama yaparak daha yüksek bir miktara hükmetmesi, usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğinde olduğundan bozma kararına uyulmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde 01.08.1997 - 21.09.2015 tarihleri arasında açma - kapama görevlisi olarak aralıksız ve sürekli çalıştığını, müvekkili tarafından davalı aleyhine açılan işe iade davasında ... 7. ... Mahkemesinin 2015/60 Esas, 2015/395 Karar sayılı kararı ile davanın kabul edildiğini ve kararın Yargıtayca onandığını, ... 4. Noterliğinin 18.08.2015 tarihli ve 1367 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile işe iade başvurusu yapıldığını, tebligatın 21.08.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak müvekkilinin işe başlatılmadığını ve tazminatlarının ödenmediğini, fesih tarihinin 21.09.2015 tarihi olduğunu, müvekkilinin en son aldığı ücretin 1.444,00 TL olduğunu, haftanın 6 günü 07.00 - 19.00 saatleri arasında çalıştığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili arasında ... sözleşmesi kurulmadığını, davacının işten çıkışından Kurumun sorumlu olmadığını, davacının tüm alacaklarının ödendiğini, ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde sonlanmadığını, davacının 7+5+5+4+7 gün yıllık izin kullandığını, 31.07.2009 tarihli ibranamede kanuni hiçbir alacağının kalmadığını kendi imzası ile beyan ettiğini, beyan ettiği ücretin gerçek dışı olduğunu, ücretinin 1.377,54 TL olduğunu, yıllık 270 saate kadar fazla çalışmasının ücreti ile birlikte ödendiğini, davacının davalının çalıştığını iddia ettiği alt işveren şirketleri de davaya dâhil edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.05.2018 tarihli 2018/2 Esas 2018/373 Karar sayılı kararı ile işe iade kararının kesinleşmesi üzerine işe başlama talebinde bulunan davacının süresi içinde işe başlatılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 05.12.2018 tarihli 2018/2619 Esas 2018/2517 Karar sayılı kararıyla; dosyadaki yazılara, hükmün yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.01.2021 tarihli 2020/4181 Esas 2021/2006 Karar sayılı ilâmıyla; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek yıllık izin alacağı yönünden hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında davacı asılın beyanı alındıktan sonra karar verilmesi gerektiği, fazla çalışma alacağı bakımından ise ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının dikkate alınmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle hüküm bozularak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek davacı asılın yıllık izin alacağı ile ilgili beyanı alınarak düzenlenen hesap raporu sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, husumet itirazında bulunarak davacının yıllık izin alacağının hatalı olarak tespit edildiğini, resmî kurum olan davalı Kurumda fazla çalışma yapılmadığını ... sürerek davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 53 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan (3) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan Mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.

3. Somut uyuşmazlıkta; bozma öncesi davacının toplam 240 gün yıllık izin ... bulunduğu, 21 gün yıllık izin kullandığı, bakiye 219 gün yıllık izin alacağı kabul edilmesine ve bu durum davacı tarafından temyiz edilmemesine rağmen bozma sonrası alınan 22.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda, davacının toplamda 318 gün yıllık izni bulunduğu, 25 gün izin kullandığı ve bakiye 293 gün yıllık izin kullandığı kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre davacı lehine yıllık izin alacağına hükmedilmesi bozma ile oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğindedir. Davalı yararına usuli kazanılmış hak ihlal edilerek hüküm kurulması kararın ikinci kez bozulmasını gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.