"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.03.2022 tarihli kararı ile ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Dairemizin 22.03.2022 tarihli bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... Kömür İşletmeleri Kurumuna bağlı linyit kömür üretiminde faaliyet gösteren ... Teknik Elektrik Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (... Teknik AŞ) çalışanı olduğunu, en başından beri davalılardan ... Kömür İşletmeleri Kurumunun asıl işçisi olmasına rağmen muvazaalı olarak alt işveren işçisiymiş gibi gösterilerek haklarının kısıtlandığını, toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğini, davacının işyerinde imzalanan toplu ... sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olduğunu ... sürerek ilave tediye, ücret farkı, ikramiye, prim, kömür yardımı, bedelsiz yemek iaşe bedeli, sabun ve aydınlatma bedeli, koruyucu malzeme ve giyim bedeli, sosyal yardım zammı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin işi anahtar teslim ... olarak verdiğini, ihale makamı olan kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, çalışanların emir ve talimatları ihaleyi alan firmadan aldıklarını, davacının kurum işçisi olmadığını, davacının Kurumun tarafı olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmak istediğine dair bir talebi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Teknik AŞ vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, teslim edilen işte kadrolu personelin çalışmadığını, muvazaanın söz konusu olmadığını, Garp Linyitleri İşletmesinin Kamu İktisadi Teşebbüsü olduğunu, ... Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğünün ... ve Büyükdüz yeraltı sahalarında kömür üretme işi için ihale açtığını, açılan ihaleyi müvekkili Şirketin kazandığını, yine İğdekuzu yeraltı kömür sahası hizmet alımı ihalesinin de müvekkili Şirket tarafından kazanıldığını, davacının ... Teknik AŞ'de Maden ... Sendikası üyesi olarak çalıştığını, bu Sendika ile ... Teknik AŞ arasında toplu ... sözleşmesi imzalandığını, buna göre davacının işvereninin ... Teknik AŞ olduğunun kabul edildiğini, Sendika üyesi işçilerin bu konuya itirazları olmadığı gibi Kurumun taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanma taleplerinin Kuruma iletilmediğini, Kurum envanterinden yüklenici firmaya herhangi bir malzeme verilmediğini, sözleşmenin muvazaalı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.07.2020 tarihli ve 2019/71 Esas, 2020/600 Karar sayılı kararı ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı tarafından yapılan hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 22.04.2021 tarihli ve 2020/2444 Esas, 2021/1092 Karar sayılı kararı ile tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 'inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesinin vâkıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı Şirket vekilinin istinaf başvurusunun ise istinaf incelemesine esas miktar karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı kapsamında olduğundan miktardan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 16.....2021 tarihli kararı ile davacının muvazaa nedeniyle baştan itibaren davalı Kurumun işçisi sayılmasının, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın davalı Kurumun tarafı olduğu toplu ... sözleşmelerinden yararlandırılmasına imkân vermeyeceği, 6356 Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi değerlendirilmek suretiyle davacının üyeliğinin hangi tarihte davalı kuruma bildirildiği ve toplu ... sözleşmelerinden hangi tarih itibarı ile faydalanabileceği belirlenerek, sonucuna göre toplu ... sözleşmelerinden kaynaklanan fark ücret talepleri ile ilgili bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 07.10.2021 tarihli ve 2021/703 Esas, 2021/893 Karar sayılı kararı ile Dairemizin bozma kararına uyularak yapılan araştırma sonucunda davacının toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin davalı kuruma bildirilmesinin gerekli olduğu; ancak dosya kapsamında bu bildirimin yapılmadığı anlaşıldığından davacının toplu ... sözleşmesinden ... alacak taleplerinin reddine, ilave tediye alacağının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 22.03.2022 tarihli kararı ile davalı Şirketin bilirkişi raporuna karşı beyan süresi dolmadan, davalı tarafın hukuki dinlenilme ... ihlal edilerek karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, davada birden fazla davalı olduğu hâlde kabul edilen ilave tediye alacağına ilişkin hüküm kurulurken hangi davalı olduğu açıklanmaksızın infazda tereddüde ... açacak şekilde "davalıdan" tahsiline şeklinde hüküm kurulmasının doğru olmadığı ve davada birden fazla davalı olduğu, her iki davalının da kendisini vekille temsil ettirdiği hâlde davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında infazda tereddüde ... açacak şekilde hangi davalı olduğu açıklanmadan sadece “davalıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 02.....2022 tarihli ve 2022/219 Esas 2022/291 Karar sayılı kararı ile ikinci bozma ilâmına uyulduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; davalı Kurumun müvekkilinin sendikalı olduğunu bildiğini, Sendikanın kendi üyeleri adına ... bir toplu ... sözleşmesi imzalayabileceğini, Maden ... Sendikasına üyeliği olan müvekkilinin kesinleşen muvazaa olgusuna rağmen haklarının ortadan kaldırılmasının ne hukuka ne de hakkaniyete uymadığını, müvekkilin tüm alacakları için arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk başvuru talep dilekçesi incelenmeden verilen kararın bozulması gerektiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden de karara itiraz ettiklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı Kurum vekili; husumet, zamanaşımı, belirsiz alacak davası konularında itirazlarının bulunduğunu, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, muvazaa iddiasının her bir sözleşme için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, davacının baştan itibaren Kurum işçisi olduğu kabulüyle yapılan hesaplama ve davanın kabulünün hukuka aykırı olduğunu, dava konusu işyerinin genel değerlendirme yanında işyerinin bölümleri ve davacıların unvanları üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini, ilave tediye alacağının asgari ücret üzerinden hesaplanıp fiili çalışma günleri dikkate alınarak kıstelyevm şeklinde hesaplanmamasının hatalı olduğunu, ... yerine brüt tutarlar üzerinden karar verilmesinin ve faiz başlangıç tarihleri ile yargılama gideri, vekâlet ücreti, arabuluculuk ücretinin hatalı olduğunu savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı Şirket vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin 6772 Sayılı Devlet Ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6212 sayılı kanun) kapsamında bir kuruluş olmadığından ilave tediyeden sorumlu olmadığını, Mahkemenin muvazaa tespitinin hatalı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; ilave tediye alacağından hangi davalının sorumlu olduğuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" kenar başlıklı 26 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."
3. 6772 sayılı sayılı Kanun'un 1 inci maddesi şöyledir:
" Umumi, mülhak ve hususi bütçeli dairelerle mütedavil sermayeli müesseseler, sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller, 3460 ve 3659 sayılı kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan ... Kanununun şümulüne giren veya girmiyen yerlerde çalışmakta olan ve ... Kanununun muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır."
4. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi.
5. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.09.2021 tarihli ve 2021/7688 Esas, 2021/11983 Karar sayılı; 23.02.2022 tarihli ve 2022/1773 Esas, 2022/2225 Karar sayılı ilâmları.
6. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10.11.2016 tarihli ve 2016/26170 Esas, 2016/25527 Karar sayılı ilâmı.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı ve davalı kurum vekillerinin tüm, davalı Şirket vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde, ilave tediye alacağının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmesine karşın talep artırım dilekçesi ile sadece alacağın davalı Kurum'dan tahsilini talep ettiklerini bildirmiştir. Bu durumda Mahkemece tüm ilave tediye alacağı bakımından müştereken ve müteselsilen hüküm kurulması talep aşımı mahiyetinde olduğundan hatalıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı ve davalı Kurum vekilinin tüm, davalı Şirket vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı Şirket vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine “(1) Brüt 33.443,02-TL ilave tediye alacağının 10,00-TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan kısmının talep artırım tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Kurumundan alınarak davacıya verilmesine,” bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı Şirkete iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalılardan ... Kömür İşletmeleri Kurumuna yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.