"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin 16.09.2022 tarihli ek kararı ile; başvuru için gerekli harç ve giderlerin süresinde ödenmediği gerekçesiyle davalı ... vekilinin temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereğince uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ( 1086 sayılı Kanun) 434 üncü maddesi uyarınca, temyiz dilekçesi verilirken ödenmeyen temyiz harç ve giderlerinin muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük kesin süre içerisinde ödenmesi gerekir. 1086 sayılı Kanun’un 434 üncü maddesi yollamasıyla 432 nci maddesi hükmü gereğince, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, temyiz isteğinin reddine karar verilir.
Dosya içeriğine göre Mahkemece, ödenmeyen temyiz harç ve giderlerinin yasal sürede ödenmesi için usulüne uygun olarak düzenlenen muhtıra, davalı ... vekiline 07.03.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Muhtıraya rağmen eksik yatırılan temyiz harç ve giderleri, davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde Mahkeme veznesine yatırılmamıştır.
Davalı ... vekilinin temyiz isteğinin reddine ilişkin Mahkemece verilen 16.09.2022 tarihli ek kararın yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğu anlaşılmakla ek kararın onanması gerekmiştir.
Mahkemenin asıl kararı süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık tarafından yapımı üstlenilen ... Ovası Cazibe Sulaması Birinci Kısım inşaat projesinde 07.....2012 tarihinden itibaren kamyon şoförü olarak çalıştığını, 14.01.2014 tarihinde haksız olarak işten çıkartıldığını, işyerinde ağır şartlarla çalışan müvekkilinin fazla çalışma yaptığını ve hafta tatili ile ... ... ve genel tatil günlerinde de çalıştığını, yıllık izin kullanmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin ücreti, gece çalışması ücreti, ... ... ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Şirketler ortak vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin ... şartları sebebiyle çalışma yapılamadığı için feshedilerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının banka kanalı ile kendisine ödendiğini, iddia edildiği gibi ödenmemiş ücret alacağı kalmadığını, fazla çalışma yaptığı durumlarda karşılığının ücret bordrosuna yansıtılarak kendisine ödendiğini, bordroların davacı tarafça ihtirazı kayıt konulmadan imzalandığını, yıllık izinlerini eksiksiz kullandığını, iddia edilen çalışma süresinin gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.03.2015 tarihli ve 2014/72 Esas, 2015/45 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine göre davacının ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiği kanaatine varıldığı, ancak kıdem ve ihbar tazminatlarının dava açılmadan önce ödendiği, bilirkişi tarafından miktarları belirlenen fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti alacakları bakımından, ... ve işyeri koşulları nazara alınarak %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle davacının alacaklı olduğu miktarların hüküm altına alınarak fazlaya ilişkin taleplerin reddedildiği, davalı vekili zamanaşımı defînde bulunmuşsa da dava tarihi itibarıyla dava konusu alacakların zamanaşımına uğramadığının anlaşıldığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemizin 23.12.2019 tarihli ve 2017/17724 Esas, 2019/24072 Karar sayılı ilâmı ile; davalı tarafın temyiz isteminin kesinlik nedeniyle reddine, davacının da diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek örnekleme yolu ile ücret bodroları incelendiğinde işverence yapılan zamlı ödemenin eksik yapıldığı kanısına varıldığı, hâl böyle olunca tahakkuk bulunduğu gerekçesiyle dışlanan aylara ait ücret bordroları ... ... incelettirilerek zamlı tahakkukun tam olarak yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiği, hafta tatili dinlenme hakkı anayasal bir hak olup bu hakkın niteliğine göre toplu olarak kullandırılmasının kanunen geçerli bir kullandırma sayılamayacağı, bu durumda, hafta tatili ücreti alacağının hesaplanmasında, hafta tatilinin toplu kullanılmasına ilişkin belgelerde yazılı izin günlerinden ilgili haftaya denk gelen hafta tatili gününde işçinin dinlendiğinin kabulü gerektiği ve ayrıca hafta tatili ile ... ... ve genel tatil alacakları konusunda ... kalem altında hüküm kurulmasının da isabetsiz olduğu gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararında belirtilen eksiklikler doğrultusunda değerlendirme ve hesap için dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu aldırıldığı, raporun ve yapılan hesaplamaların denetime elverişli olduğu, dinlenen davacı tanıklarının işyerinde vardiyalı çalışma yapıldığını ancak vardiyaların düzenli olmadığını, hafta tatilinde çalışma karşılığı ücret ödeneceğinin söylenmesine rağmen ödeme yapılmadığını, ayda 4 ... izin hakları olmasına rağmen bu izinlerin düzenli kullandırılmadığını, millî bayramlarda çalıştıklarını beyan ettikleri, bozma ilâmı doğrultusunda yapılan hesaplamalar uyarınca fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasına, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı ile gece çalışma ücreti alacağı taleplerinin ise reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece fazla çalışma alacağı, gece çalışma alacağı, hafta tatili alacağı ile ... ... ve genel tatil alacaklarının değerlendirilmediğini, hafta tatillerinin gününde kullandırılması gerektiğini, izinlerin biriktirilerek kullanılmasının 4857 sayılı ... Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) aykırı olduğunu, konuya ilişkin emsal içtihat gereğince genel tatil günlerinde çalışma yapılması durumunda karşılığının izin olarak kullandırılamayacağını, gece çalışma süresinin günde 7,5 saati aşamayacağının açıkça hüküm altına alındığını, Mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, davalılar dava açılmasına sebebiyet verdikleri ve dava açılmasından sonra müvekkilinin işçilik alacakları hakkında kısmen ödeme yapıldığı hâlde, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin bu durum dikkate alınmadan değerlendirildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının hafta tatili, fazla çalışma ve gece çalışması alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ile hüküm altına alınan bu alacak taleplerine ilişkin hesaplama yöntemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve aynı Kanun'un 176 ncı maddesi.
2. 4857 sayılı Kanun'un 32, 41, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı ... Temyizi Yönünden
Mahkemece verilen 16.09.2022 tarihli ek kararın ONANMASINA,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.