"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen menfi tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 08.01.2007-20.11.2017 tarihleri arasında aralıksız olarak Davalı ... Kargo ... ve ... Taşımacılık Anonim Şirketinde (... Şirketi) müdürlük yaptıktan sonra en son ... Şubesinde müdür olarak çalışırken 12.08.2008 tarihinde davalı işverenin baskı ve zorlama ile davacıyı çalıştığı Şubede bu defa ... olarak gösterip müdür olarak çalıştırmaya devam ettirdiğini, davacı ile davalı arasındaki ... sözleşmesinin 6102 sayılı ... Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 116 ncı maddesine uygun olmadığını, gerçekte Şube müdürü olan çalışanlara ... sıfatı verilmek suretiyle davalı işverenin işyerindeki faaliyetini sürdürdüğünü, ... olarak gösterilen kişinin bağımsız bir tacir sıfatıyla hareket etmediğini, bu tür sözleşmelerin muvazaalı ve geçersiz olduğunun emsal yargı kararları ile kesinleştiğini, davacının davalı işvereni ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle ... ... Kurumu'na şikâyet edeceğini sözlü olarak bildirmesi üzerine işverenin davacıya baskı uygulayarak 2008 yılında kendisinden aldıkları 35.000,00 USD bedelli teminat senedini işleme koyacağını söylediğini ... sürerek 35.000,00 USD bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve senedin iadesine, ödenmek zorunda kalınırsa bedelinin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 12.08.2008 tarihinde imzalanmış olan acentelik sözleşmesi ve ekleri uyarınca müvekkili Şirketin Altındağ Şubesinin ... olarak işletilmek üzere davacıya devredildiğini, işbu davanın davacı ile müvekkili Şirket arasında imzalanmış olan acentelik sözleşmesinden kaynaklandığını, 6102 sayılı Kanun hükümleri uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, acentelik sözleşmesi uyarınca acentenin borcuna istinaden senedi kabul ettiğini, iddiaların haksız mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.10.2019 tarihli ve 2018/614 Esas, 2019/630 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin 09.02.2019 tarihli dilekçe ile davaya konu senedin miktarını ıslah ile 70.000,00 USD olarak düzeltmeyi talep ettiği, davacı vekilinin ıslah yolu ile senet miktarını değiştiremeyeceği, davaya konu edilen 35.000,00 USD bedelli senet ile mahkeme dosyasında bulunan davaya konu edilmeyen ancak ... 37. İcra Müdürlüğünün 2018/42702 Esas sayılı takip dosyasında bulunan senedin aynı olmadığı, davacı vekilince 35.000,00 USD bedelli senetten davacının borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş ise de bu senedin varlığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 09.02.2022 tarihli ve 2019/3295 Esas, 2022/426 Karar sayılı kararı ile acentelik sözleşmesinin 5 inci maddesinin ilgili kısmına göre maddede belirtilen yükümlülüklere uyacağının garantisi olarak acenteden 70.000,00 USD tutarında kefilli teminat senedi alındığının belirtildiği, sözleşmenin ... olarak ... ve ... Şirketi tarafından imzalandığı, dolayısıyla davacının senet miktarının 70.000,00 USD bedelli olduğunu bildiği hâlde dava dilekçesinde açıkça miktarı boş olarak alındığı belirtilerek 35.000,00 USD bedelli olduğunun belirtildiği dikkate alındığında menfi tespit davasına konu edilen 35.000,00 USD bedelli senet ile, menfi tespit davasına konu edilmeyen ancak ... 37. İcra Müdürlüğünün 2018/42702 Esas sayılı takip dosyasına konu edilen senedin aynı olmadığı, davacı vekilinin tam ıslah yapıp yapmadığının açık olmadığı, davanın tam ıslahına dair nispi harç yerine maktu harç yatırıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 19.04.2022 tarihli ve 2022/4097 Esas, 2022/4799 Karar sayılı ilâmı ile ... sözleşmesi içeriği, davacı ve davalı beyanları ile tüm dosya kapsamına göre dava dilekçesinde bahsi geçen 35.000,00 USD bedelli senet ile davalı tarafça takibe konan 70.000,00 USD bedelli senedin aynı senet olduğu, davacının dava dilekçesinde sehven senedin bedel miktarını hatalı olarak belirttiği, yanılgılı değerlendirme ile her iki senedin ayrı senetler olduğu gerekçesiyle davanın reddinin hatalı olduğu ve davalı işverence davaya konu 70.000,00 USD bedelli teminat senedinin borç kaynağına ilişkin olarak davacı işçinin işverene verdiği bir zarar ispatlanmadığı gibi işverenin işçiden alacaklı olduğunu da somut olarak ispat edemediği, açıklanan sebeplerle davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak taraflar arasında 6102 sayılı Kanunun 102 nci maddesinde tanımlandığı şekliyle bir acentelik sözleşmesinin bulunmadığı, davacının ... unsurlarını taşımadığı, davalı işverenin davaya konu 70.000,00 USD bedelli teminat senedinin borç kaynağına ilişkin olarak davacı işçinin işverene verdiği bir zararı ispatlayamadığı gibi işverenin işçiden alacaklı olduğunu da somut olarak ispat edemediği gerekçesiyle davacı ...'nun davalı ... Şirketine 11.08.2008 tanzim, 12.11.2018 vade tarihli ve 70.000,00 USD bedelli (... 37. İcra Müdürlüğü'nün 2018/42702 Esas sayılı dosyası ile takibe konan) teminat senedinden kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında menfi tespit yanında senedin istirdadına talebinin de bulunmasına rağmen İlk Derece Mahkemece hüküm kısmında senedin istirdadına yönelik karar verilmediğini, dava dilekçesinde yer alan bir taleple ilgili olarak karar verilmemesinin açıkça 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) aykırı olduğunu ve haksız haciz nedeniyle %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; takip talebi ve ödeme emrinde alacak miktarının TL olarak talep edilmesine rağmen Mahkemece dolar kuru üzerinden harç ve karşı yan vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, acentelik ilişkisi süresince davacı adına ve hesabına yapılan ödemelere ilişkin tüm kayıtların celbi ve bu kayıtlar üzerinde bilirkişi marifetiyle yapılacak inceleme neticesinde müvekkilinin işbu dava dosyasına konu icra takibi nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunun ... olacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dilekçesinde bahsi geçen 35.000,00 USD bedelli senedin ... sözleşmesinin 5 inci maddesinde yer alan 70.000,00 USD bedelli teminat senedi ile aynı olup olmadığı ve bu kapsamda davacının ... 37. İcra Müdürlüğünün 2018/42702 Esas sayılı takip dosyasına konu edilen bu senetten dolayı borçlu olup olmadığının tespiti ve davadaki taleplerin tamamı yönünden hüküm kurulup kurulmadığı ile harç ve vekâlet ücreti miktarı noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un "Hükmün kapsamı" kenar başlıklı 297 nci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
"Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde, dava konusu senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile senedin iadesine karar verilmesi talep edilmiş olup İlk Derece Mahkemesince davacının teminat senedinden kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespiti yönünde hüküm kurulmasına rağmen senedin iadesi talebi hakkında hüküm kurulmamış olması hatalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı tarafın tüm davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin sonuna "borçlu olmadığının tespitine" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve bahsi geçen teminat senedinin davacıya iadesine” ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
....12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.