"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/18 E., 2022/140 K.
DAVA TARİHİ : 21.09.2018
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 23. ... Mahkemesi
SAYISI : 2018/607 E., 2020/194 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bünyesinde alt işveren şirketler nezdinde 18.10.2006-03.12.2008, 30.04.2009-30.....2018 tarihleri arasında kesintisiz ve aralıksız olarak proje sorumlusu sıfatıyla çalıştığını, davacının aylık net 4.000,00 TL ücret aldığını, asgari ücret kısmının bankadan kalanın elden ödendiğini, davacının ... sözleşmesinin hiçbir gerekçe gösterilmeden haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile son ay eksik ödenen ücret, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde ve husumet itirazında bulunduklarını, davacı ile İdare arasında hizmet sözleşmesi bulunmadığını, davacının çalıştığı şirketlerle asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmadığını, kayıtlara bakıldığında davacının kesintili çalıştığının görüleceğini, tüm taleplerin yersiz ve dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının davalıdan ihale ile ... alan alt işverenler yanında 18.10.2006-03.12.2008 ile 30.04.2009-30.....2018 tarihleri arasında 10 yıl, 8 ay, 7 gün süre ile çalıştığı, ... sözleşmesinin ihalenin bitmesi sebebi ile haksız olarak feshedildiği, davacının yıllık izinlerini kullanmadığı, haftada 15 saat fazla çalışma yaptığı ve dinî bayramların ikişer günü diğer genel tatillerin ise tamamında çalıştığı ve bakiye ücret alacağının ödendiğinin davalı işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; husumet itirazı ve zamanaşımı def'inin İlk Derece Mahkemesince dikkate alınmadığını, dava konusu alacaklardan davacının işçisi olduğu şirketlerin sorumlu olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarında görüleceği üzere davacının çalışmasının aralıklı olduğunu, zincirleme ve devreden bir çalışmadan söz edilemeyeceğini, ücret alacağı belirlenirken resmî kayıtların dikkate alınması gerektiğini, eksik belge ile hüküm kurulduğunu, giydirilmiş ücret belirlenirken davacı lehine olan tanığın beyanının dikkate alındığını, faiz başlangıç tarihi ve türlerinin usul ve kanuna uygun olmadığını, bu açıklamalara rağmen kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, ücret, fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücret alacaklarına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamına göre davacının 18.10.2006-03.12.2008, 30.04.2009-30.....2018 tarihleri arasında davalı Bakanlığa bağlı farklı birliklerde ihale kapsamında şirketler nezdinde çalıştığı, davalı Bakanlık ile şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacıya yapılan ödemeler nazara alındığında ücret iddiasının doğrulandığı, davacının yemek ve yol yardımından faydalandığı, davacının fesih sebebine göre kıdem ve ihbar tazminatına ve bilirkişi raporunda gerekçeli ve denetime elverişli olarak hesaplandığı üzere talebe konu fazla çalışma, genel tatil ve ödenmeyen ücret alacağına hak kazandığı, yine davacının hizmet süresi nazara alındığında hak kazandığı yıllık ücretli izin alacağı bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının hizmet süresi, giydirilmiş ücretin tespiti, yıllık izin, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı ve alacaklara işletilen faiz türü ve başlangıç tarihleri hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 17, 25, 32, 41, 44 , 47, 53 ve 59 uncu maddeleri.
3. 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. ... hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, SGK ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde SGK kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında ... görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.
2. İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerlerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
3. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 18.10.2006-03.12.2008, 30.04.2009-30.....2018 tarihleri arasında davalı Bakanlığa ait işyerinde alt işveren şirketler nezdinde kesintisiz ve aralıksız olarak çalıştığını iddia etmiş; davalı taraf ise davacının hizmet döküm cetvelinde gözüken süreler kadar ve aralıklı bir şekilde çalışmasının olduğunu savunmuştur. Yargılama esnasında dinlenen davacı tanığı Ö.Ö., 2015 yılı Haziran ayında davalı işyerinde çalışmaya başladığını ve 3 yıl çalışmasının devam ettiğini, diğer davacı tanığı M.E. ise davalı Kurum bünyesinde 2006 yılından itibaren çalıştığını ve bölge müdürü olarak görev yaptığını beyan etmiştir. Davacı tanıklarından Ö.Ö.'nün 2015 yılı Haziran ayı öncesine ait davacının hizmet süresine yönelik bilgi ve görgüsünün olması mümkün olmadığı gibi diğer davacı tanığının da yaptığı işin niteliği gereği davacının hangi alt işveren bünyesinde hangi tarihler arasında işe giriş çıkış yaptığını bilebilmesi mümkün değildir.
4. İlk Derece Mahkemesince alınan 10.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacı tanıklarının davacının çalışma süresinde kesinti olduğuna yönelik bir beyanda bulunmadıkları gerekçesiyle davacının 18.10.2006-03.12.2008 ile 30.04.2009-30.....2018 tarihleri arasında kesintisiz olarak 11 yıl, 3 ay, 15 gün süre ile çalıştığı kabul edilmiştir. Davacı vekilince ise bu rapora karşı sunulan itiraz ve beyan dilekçesinde; davacının hizmet döküm cetveline göre 31.03.2010-10.05.2010 tarihleri arasında ... Medikal San. Tic. Ltd. Şti., 03.07.2012-31.08.2012 tarihleri arasında ... Hazır Yem. ve Gıda Ltd. Şti., 21.....2013-11.07.2013 tarihleri arasında ...Mobilya ve Yat. San. Ltd. Şti. ve 16.07.2013-26.07.2013 tarihleri arasında ...Yem. Ltd. Şti. bünyesinde yaptığı çalışmaların, işyeri adreslerinden de açıkça anlaşılacağı üzere davalı Bakanlığa bağlı olmadığı, bu nedenle bu süreler dışlanarak davacının hizmet süresinin yeniden tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davacı vekilinin hizmet süresine itirazları doğrultusunda düzenlenen 13.01.2020 tarihli ve hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda, belirtilen tarih aralığındaki çalışmalar hizmet süresinden düşülerek davacının hizmet süresi yeniden tespit edilmiştir.
5. Davacı vekilince açıkça belirtilen tarihlerde yapılan çalışmaların davalı Bakanlık bünyesinde geçmediği ifade edildiği gibi davacının hizmet döküm cetveli ile işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerinden de bu dönemlerde yapılan çalışmaların davalı Bakanlıkla ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sözü edilen çalışmaların davalı Kurumda geçmediği hususunda taraflar arasında ihtilaf olmadığına göre açıklanan tarihler itibarıyla Kurumdan çıkış tarihi ve bu çıkışı takip eden işe giriş tarihleri arasında davacı işçinin Kurumda çalışmadığının kabulü gerekirken arada kalan kesinti dönemlerinin davacının hizmet süresinden sayılması hatalı olmuştur.
6. Bir örnek üzerinden ifade etmek gerekirse hizmet döküm cetveline göre davacının 03.07.2012 -31.08.2012 tarihleri arasında "Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi .../Konak" adresli işyerindeki çalışmasının davalı işyerinde geçmediği uyuşmazlık dışıdır. Yine hizmet döküm cetveline göre davacının davalı işyerinde geçtiği anlaşılan bir önceki çalışmasının 30.04.2011-....02.2012 tarihleri arası olduğu, davalı işyerindeki bir sonraki çalışmasının ise 04.09.2012-05.10.2012 tarihleri arasında olduğu görülmüştür. Buna göre davacı işçinin ....02.2012 tarihinde davalı işyerinden ayrıldıktan sonra tekrar davalı işyerinde çalışmaya başlaması 04.09.2012 tarihindedir. Buna göre hizmet süresi tespit edilirken ....02.2012-04.09.2012 tarihleri arası dönemin tamamen dışlanması gerekirken sadece 03.07.2012-31.08.2012 tarihleri arasındaki dönemin dışlanması hatalı olmuştur. Keza aynı hata 21.....2013-11.07.2013 tarihleri arasında "29 Ekim Mah. 329 sok .../Torbalı" adresli ve 16.07.2013-26.07.2013 tarihleri arasında "Bozyaka Saim Çırıkçı Cad. .../Torbalı" adresli işyerlerine ilişkin çalışmaların dışlanmasında da yapılmıştır.
7. Açıklanan durumlar dışında hizmet döküm cetveli incelendiğinde, davacının davalı Kuruma ait "Alaşehir 2. Ulaştırma Eğit. Tabur Kom." adresli işyerine ilk işe girdiği 18.10.2006 tarihinden sonra 05.05.2007 tarihinde çıkış yaptığı ve daha sonra yine davalı Kuruma ait ... Tersanesi Komutanlığı işyerine ise 23.05.2008 tarihinde girdiği, ara dönemde herhangi bir işyerinde çalışmasının olmadığı ve iki çalışma dönemi arasında yaklaşık bir yıllık boşluk bulunduğu görülmektedir. Davacı işçinin 05.05.2007-23.05.2008 tarihleri arasındaki dönemde davalı işyerinde çalıştığını usulüne uygun olarak ispat edemediği anlaşıldığından bu sürenin de hizmet süresinden dışlanması gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olmuştur.
8. Şu hâlde yapılan açıklamalar dikkate alınarak davacının hizmet süresi tespit edildikten sonra talep edilen alacakların yeniden hesaplanması gerekmektedir. Bu husus gözetilmeden hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.