"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2020/530 E., 2022/121 K.
Avukat ...
DAVA TARİHİ : 26.03.2013
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından davalı işveren aleyhine işe iade talebiyle açılan dava sonucunda Kuşadası 1.Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 2009/229 Esas, 2012/106 Karar sayılı ilâmı ile feshin geçersizliği ile işe iadesine, süresi içerisinde muhataba başvurulması hâlinde 4 aylık ücret ve diğer sosyal haklar ile işe başlatılmaması hâlinde 4 aylık ücret toplamı tazminatın ödenmesine karar verildiğini, kararın Yargıtay (kapatılan) 22.Hukuk Dairesinin 11.10.2012 tarihli ve 2012/17403 Esas, 2012/21884 Karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleştiğini, yasal bir aylık süre içerisinde başvurulmasına rağmen müvekkilinin işe başlatılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile 4 aylık boşta geçen süre ücreti, 4 aylık işe başlatmama tazminatı, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak davacının tüm ücretlerinin ücret bordrolarına yansıtılarak ödendiğini, bordroların davacı tarafından imzalandığını, davacının muhasebeci olarak çalışması nedeniyle bordroların içeriğini bilmesi gerektiğini, bordrolarının aksini ileri süremeyeceğini ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.02.2016 tarihli ve 2013/132 Esas, 2016/29 Karar sayılı kararı ile davacının 09.01.2008-14.01.2009 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığı, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedilmesi üzerine Kuşadası 1.Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 13.03.2012 tarih ve 2009/229 Esas, 2012/106 Karar sayılı kararı ile davacının işe iadesine, işe başlatmaması hâlinde 4 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatı ve en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verildiği, kararın Yargıtay (Kapatılan) 22.Hukuk Dairesinin 11.10.2012 tarih ve 2012/17403 Esas, 2012/21884 Karar sayılı ilâmı ile onandığı, kararın kesinleşmesi üzerine davacının davalı işverene başvurmasına rağmen işverence ... başlatılmadığı, emsal ücret araştırması ve tüm dosya kapsamıyla ücretinin belirlendiği, davacının fazla çalışma yapmasına, ... bayram ve genel tatillerde çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediği gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 24.12.2019 tarihli ve 2016/26229 Esas, 2019/24392 Karar sayılı kararıyla sadece işçi sendikaları kapsamında yapılan emsal ücret araştırmasının yetersiz olduğu, yeniden araştırma yapılarak davacının gerçek ücretinin belirlenmesi gerektiği, ayrıca davacının evi işyerine yakın olduğundan servis hizmetinden yararlanmadığı buna göre giydirilmiş ücret hesaplanırken yol yardımının eklenmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararındaki eksikliklerin giderildiği ve bozma doğrultusunda yapılan emsal ücret araştırması sonucunda davacının fesih tarihinde ücretinin net 2.500,00 TL olduğu tespitinin ve buna göre yapılan hesaplamaların doğru olduğu, kıdem tazminatı hesabında esas alınan giydirilmiş ücrete yol yardım eklenmediğinde tazminata esas brüt ücretin 3.308,10 TL olduğu, davacının işe başlatılmadığı 28.12.2012 tarihinde tespit edilen ücretin kıdem tazminatı tavanını aşması nedeniyle 3.033,98 TL dikkate alınarak hesaplama yapıldığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; bilirkişinin ilk raporunda fesih tarihi olan 28.12.2012 tarihinde kıdem tazminatı tavanının 3.033,98 TL olduğunun belirtilmesine rağmen, ek raporda yapılan hesaplamada tavan aşılarak brüt 4.524,65 TL ücretin dikkate alındığını, bunun hatalı olduğunu, hesaplamaya dikkate alınan bu ücretin o dönemin koşulları, davacının bitirdiği okul, çalıştığı işyerleri ve tecrübesi dikkate alındığında fahiş olduğunu ve davacının haksız kazanç elde etmesine yol açtığını belirterek kararın bozulması için temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının aylık ücretinin miktarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.