Logo

9. Hukuk Dairesi2022/16433 E. 2022/16631 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının kadroya alınırken geçici işçi statüsünde geçen sürenin dikkate alınmaması nedeniyle oluşan fark alacaklarının miktarı ve davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hakkın ihlal edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara uyulmayarak davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hakkın ihlal edilmesi ve ilk kararda hükmedilen miktardan daha fazla alacağa hükmedilmesi gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlık bünyesinde 30.10.1991 tarihinde geçici işçi olarak çalışmaya başladığını, 02.02.2001 tarihinde ise kadroya alındığını, kadroya alınışı sırasında geçici işçi statüsünde çalıştığı süre dikkate alınmaksızın işe yeni başlamış gibi kademe ve derece verildiğini, ücret ve diğer haklarının da yeni işe başlamış gibi değerlendirildiğini, aynı konuda daha önce ... 19. ... Mahkemesinin 2014/967 Esas sayılı dosyasında verilen kararın şekli anlamda kesin hüküm niteliğinde olduğundan eldeki davaya etkisinin bulunmadığını ... sürerek öncelikle geçici işçi statüsünde geçen süreler dikkate alınarak kademe ve derecesinin tespiti ile dava tarihinden geriye dönük 5 yıl için fark ücret, yasal ilave tediye ücreti, akdi ilave tediye ücreti, yıpranma primi alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, aynı konuda ... 19. ... Mahkemesinin 2014/967 Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesin hüküm teşkil ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22/.../2017 tarihli ve 2016/480 Esas, 2017/328 Karar sayılı kararı ile toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 27.02.2018 tarihli ve 2017/2924 Esas, 2018/434 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 12.01.2021 tarihli ve 2020/3637 Esas, 2021/324 Karar sayılı ilâmı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen hizmet süresinin nasıl belirlendiği, hangi görev pozisyonu dikkate alınarak bu tespitin yapıldığı hususlarının denetime açık olmadığı, ayrıca Mahkeme kararlarının infazda güçlük yaratmayacak derecede açık, ... ve anlaşılır olması gerektiği, Mahkeme kararının gerekçesinde fark alacakların dayanağı olan derece kademe tespitinin gösterilmesinin de zorunlu olduğu, kararın bu yönüyle usule aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının fark ücret alacağı, fark ikramiye alacağı, fark ilave tediye alacağı, fark yıpranma primi alacağının varlığını ispatladığı, bu ücretlerin ödendiğini ispat yükünün davalıya ait olduğu, davalının bunu ispatlayamadığı, davacının fark ücret alacağı, fark ikramiye alacağı, fark ilave tediye alacağı ile fark yıpranma primi alacaklarına hak kazandığı, bilirkişinin raporuna göre de davacının talep edebileceği fark ücret alacağının brüt 8.322,46 TL, fark ikramiye alacağının brüt 1.655,30 TL, fark ilave tediye alacağının brüt 1.383,39 TL, fark yıpranma primi alacağının brüt 1.418,37 TL olduğu, bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve delillere uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının daha önce açtığı davanın reddedilip kesinleştiği, bu durumun gözetilmediği, davacının daimi işçi kadrosuna geçerken imzaladığı protokol ile yazılı şartları kabul ederek ... başladığı, çok uzun süre geçtikten sonra dava açmasının dürüstlük ilkesine aykırı olduğu, davacının hak ve alacağının bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı ... sürülerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kademe derece tespitinin doğru yapılıp yapılmadığı ve buna bağlı olarak fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, usuli kazanılmış hakkın ihlal edilip edilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Uyuşmazlığın çözümü, usuli kazanılmış hak kavramının açıklanmasını ve açıklanan olgular karşısında somut olay ve taraflar yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin irdelenmesini gerekli kılmaktadır.

3. 6100 sayılı Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibarıyla, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan ... ifade etmektedir.

4. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanabilecek bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar).

5. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar).

6. Kazanılmış haklar hukuk devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara ... açan yorumlar Anayasanın 2 nci maddesinde açıklanan “... Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.

7. Yargıtay içtihatları ile kabul edilen usuli kazanılmış hak olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır:

8. Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (YİBBGK 09.05.1960 T., 1960/21 E., 1960/9 K.) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilâmına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.

9. Benzer şekilde; uygulanması gereken bir kanun hükmü, karar kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptal edilirse usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir (Hukuk Genel Kurulu 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 Esas 2004/19 Karar sayılı karar).

10. Bu sayılanların dışında ayrıca; görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez.

11. Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 12.07.2006 tarihli ve 2006/4-519-527 sayılı karar, 31.05.2006 tarihli ve 2006/10-307-337 sayılı karar, 10.05.2006 tarihli ve 2006/4-230-288 sayılı karar).

12. Somut olayda Dairemizin 12.01.2021 tarihli bozma ilâmına konu olan İlk Derece Mahkemesi kararında, davanın kısmen kabulü ile 7.263,33 TL brüt fark ücret alacağı, 1.558,31 TL brüt fark ikramiye alacağı, 1.166,28-TL brüt fark ilave tediye alacağı, 1.243,93 TL brüt fark yıpranma primi alacağı hüküm altına alınmış, bu karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davalının temyizi üzerine hükmün Dairemizce bozulması ve Mahkemece bozma kararına uyulması ile temyiz eden davalının yararına bir usuli kazanılmış hak doğmuştur.

13. Hâl böyle iken Mahkemece bozmaya uyulmakla davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin ilk kararda hükmedilen miktarlardan daha fazla alacak kalemlerine (8.322,46 TL brüt fark ücret alacağı, 1.581,57 TL brüt fark ikramiye alacağı, 1.299,32 TL brüt fark ilave tediye alacağı, 1.345,55 TL brüt fark yıpranma primi alacağı) hükmedilmesi yerinde değildir. Karar bu yönüyle usul ve kanuna aykırıdır.

14. Ayrıca bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması hâlinde, o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün doğması karşısında, Dairemiz bozma ilâmında fark alacakların dayanağı olan kademe derece tespitinin karar gerekçesinde gösterilmemesinin usule aykırı olduğu ifade edilmesine rağmen bozma gereğinin yerine getirilmemiş olması da isabetsizdir.

15. Netice itibarıyla, Mahkemece bozma gereğinin tam olarak ifa edilmemesi ve davalı lehine oluşan müktesep hakkın gözetilmemesi hususları kararın ikinci kez bozulmasını gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.