Logo

9. Hukuk Dairesi2022/16454 E. 2022/18243 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçişle imzalanan sözleşmedeki ücretinin tespiti ve buna bağlı fark ücret alacağının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: ... sözleşmesinde, işçinin daha önce aldığı ücretin korunacağı belirtilmiş ise de, ilerleyen dönemlerde de önceki esaslara göre ücret ödeneceğinin kararlaştırılmadığı ve asgari ücretin belli bir oranı üzerinden ücret ödeneceğinin açıkça kararlaştırılmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: ... 9. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ ALACAK

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Üniversiteye bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, davacının 696 sayılı KHK gereği tüm hakları korunarak kadroya geçirildiğini bu nedenle davacının temel ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olduğunu, ancak davalı tarafından bu husus dikkate alınmaksızın davacının temel ücretinin düşürülerek eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin ilgili maddesinde davacıya her ay asgari ücretin belirli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceğinin kararlaştırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ... ... sözleşmesinde ücretin açıkça asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ilgili madde ile ihale şartnamesine atıf yapılarak mevut uygulamanın aynen devam edeceğinin belirtildiğini, ... sözleşmesinde mutlaka belirli bir oran gösterilmesinin gerektiği şeklinde yapılacak yorumun hukuka uygun olmadığını, davacının ücretinin ... taraflı olarak düşürülemeyeceğini ve vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki ... sözleşmesinin ücrete ilişkin 11 inci maddesinin "Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında çalışırken alınan ücret ve fer’ileri korunur. Ücret tipi yevmiye üzerinden ödenir." şeklinde düzenlendiği, bu düzenlemeye göre hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışılırken alınan aylık ücretin korunacağının belirlendiği, ancak ilerleyen dönemde de aylık ücretin hizmet alım sözleşmesindeki esaslara göre tespit edileceğinin kararlaştırılmadığı, sözleşmede asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceğinin açıkça öngörülmediği dikkate alındığında davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun isabetli olmadığı; fakat İlk Derece Mahkemesince davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin 2 nci fıkrası gözetilmeksizin fazla vekâlet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğu belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun vekâlet ücreti yönünden kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; ... ... sözleşmesinde ücretin açıkça asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ilgili madde ile ihale şartnamesine atıf yapılarak mevut uygulamanın aynen devam edeceğinin belirtildiğini, ... sözleşmesinde mutlaka belirli bir oran gösterilmesinin gerektiği şeklinde yapılacak yorumun hukuka uygun olmadığını, davacının ücretinin ... taraflı olarak düşürülemeyeceğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 32 nci maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.