"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1979 E., 2022/1478 K.
DAVA TARİHİ : 11.02.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 22. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/355 E., 2022/152 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin 16.02.2021 tarihli kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.01.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat Metin Dede ile davacı vekili Avukat .. geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 28.05.2013-24.08.2014 tarihleri arasında mekanik formeni olarak çalıştığını, en son net 2.300,00 ... doları (USD) ücret aldığını, ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkilinin çalışanı olmadığını, hangi işveren nezdinde çalıştığını bilmediklerini, hangi projede çalışmış ise bu alt işverenin davalı gösterilmesi gerektiğini, aksi hâlde davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının dava dışı ... Mühendislik AŞ'nin işçisi olduğunu, tüm özlük dosyasının bu Şirkette olduğunu, davacının işe giriş ve işten çıkış tarihlerinin ihtilaflı olduğunu ve iddia edilen tarihleri kabul etmediklerini, davacının sadece müvekkilinin şantiyesinde çalışmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen hükmün taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kararın ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın gönderildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ortadan kaldırma ilâmı uyarınca dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden davalı vekilinin dava dilekçesine karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def'i ile davacı vekilinin ıslah dilekçesinde yapmış olduğu maddi hatanın dikkate alındığı, 02.12.2021 tarihli ortadan kaldırma ilâmı kapsamı dışında kalan hususların ise korunması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının, müvekkili Şirketin işçisi olmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının dava dışı ... Global Yapı ve Ticaret AŞ nezdinde çalıştığını, davaya konu dönemde davacı işçinin müvekkili Şirket dışında başkaca şirketlerde çalıştığını, münhasırlık şartı gerçekleşmediğinden hukuka uygun asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığından bahsedilemeyeceğini, bu sebeple müvekkilinin asıl işveren sıfatıyla sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davacının ücretine dair tespitin hukuka aykırı olduğunu, dosyada mevcut yazılı delillere itibar edilmediğini, davacının aylık ücretinin yurt dışı ... sözleşmesinde de görüldüğü üzere net 900,00 USD olduğunu, davacının hiçbir hak ve alacağı kalmaksızın ... sözleşmesinin feshedildiğini, bilirkişi raporunda hesaplanan tüm alacaklara itiraz ettiklerini, dosyada mübrez yazılı belgelerin tamamının davacı tarafından imzalı olduğunu, davacı imzalı ibranamede davacıya işçilik alacaklarının ödendiğinin ve davacının müvekkili Şirketi ibra ettiğinin açık olduğunu, davacının hak kazandığını iddia ettiği alacak kalemlerinin Suudi Arabistan ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmadığı gözetilerek hesaplanması gerektiğini, beyanı doğrultusunda karar verilen davacı tanığın yüzlerce işçinin çalışma saat ve koşulları ile ücretlerine ve işyeri uygulamalarına tüm detaylarıyla hâkim olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iddia edilen çalışma sürelerinin ise hayatın olağan akışına uygun olmadığını, davacının taleplerinin çalışılan ülke şartları ve ülke mevzuatına göre değerlendirmesi gerektiğini, davacının ... sözleşmesi kapsamında çalıştığı Suudi Arabistan'da hafta tatilinin perşembe öğleden sonra başladığını ve cuma gününün tatil olduğunu, yani perşembe günü öğleden sonra ve cuma günleri çalışma yapılmadığını, ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağı için kabul edilen faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu, fesih tarihi itibarıyla kıdem tazminatı tavanının kontrolünün sağlanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların iddia ve savunmaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile yurda giriş çıkış kayıtları, tanık anlatımları, banka kayıtları ve emsal dosya bilgilerine göre davacının davalıya ait yurt dışı projesinde dava dışı ... Global Yapı ve Tic. AŞ'nin işçisi olarak çalıştığı, davalı ile dava dışı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davalının asıl işveren olarak dava konusu alacaklardan sorumlu olduğu; davacının kıdemi, yurt dışında çalışmış olması, tanık anlatımları ve emsal ücret araştırması dikkate alınarak en son ücretinin aylık net 2.300,00 USD olarak saptanmış olduğu, ücretin ... bankaları aracılığıyla yatırıldığı, ... hukukuna göre yapılan hesaplamaların yerinde olduğu, ... sözleşmesinin tazminata hak kazanılamayacak şekilde sona erdiğine ilişkin ispat yükü üzerinde olan davalı tarafça feshin tazminat ödenmeyecek şekilde gerçekleştiği olgusunun ispatlanamadığı, fesih tarihindeki kıdem tazminatı tavanı ile fesih tarihindeki USD kuru dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacının kıdem tazminatı hesabında isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tanık anlatımları, işyeri koşulları, davacının yaptığı işin niteliği, fiili çalışma olgusu, insanın çalışma gücü ve Yargıtay uygulamalarına göre ispatlandığı, itirazın aksine davacının yurda giriş çıkış kayıtları dışlanarak hesaplama yapıldığı, ihbar ve yıllık izin alacakları yönünden kabul edilen faiz türünde hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı, ... sözleşmesine hangi ülke hukukunun uygulanacağı, davacının ücretinin tespiti, fesih ve dava konusu tazminat ve alacakların ispatı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 2, 5, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 32, 41, 46 ve 47 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin
davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.