Logo

9. Hukuk Dairesi2022/16719 E. 2023/172 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı dönemde ... tarafından kıdem tazminatı ödemesi yapılmadığına dair tespit isteminde hukuki yararı bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kıdem tazminatı alacağının ödenip ödenmediği hususunda tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, zira bu talebin eda davası yoluyla sağlanabileceği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1339 E., 2022/1512 K.

FER'Î MÜDAHİL : Sosyal Güvenlik Kurumu vekili

DAVA TARİHİ : 09.10.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2019/362 E., 2022/74 K.

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1996 ile 2003 yılları arasında ... Elektrik Dağıtım AŞ'nin (...) hizmet alımı yaptığı alt işverenler bünyesinde çalıştığını, işverenler tarafından bildirilen hizmet sürelerinde ihtilaf bulunmadığını, ancak şu anda çalışmış olduğu Kurum olan Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından müvekkiline kıdem tazminatı ödemesi yapılması için önceki çalıştığı kurumlardan ödeme yapılmadığına dair belge istendiğini, davalı ...'ın bu belgeyi vermediğini ileri sürerek kıdem tazminatı almadığına dair belgenin tespiti ile hizmet cetvelinin bu şekilde tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; hak düşürücü süre, husumet, kesin hüküm, derdestlik, hukuki yarar, yargı yolu ve zamanaşımı yönünden itirazları olduğunu, davacının, müvekkili Kurum çalışanı olmayıp başka şirket elemanı olduğunu, müvekkili Kurum nezdinde bir hakkı bulunmadığını, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 02.04.2004 tarih 2004/22 saylı kararı ile Fırat Elektrik Dağıtım AŞ arasında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 24.07.2006 tarihinde imzalanarak müvekkili Kuruma ait olan %100 hisse özel hukuk tüzel kişiliği tarafından devralındığını, davalı Şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları incelendiğinde davacının zaten talep edilen süreler içerisinde çalıştığı günlere ilişkin bildirimlerinin yapıldığı, dosya kapsamına giren kayıtlara göre davacının çalıştırıldığı şirketlere ilişkin alt işveren kayıtlarının yapıldığı asıl işverenin ... olduğu dosya kapsamı itibarıyla sabit olduğu, davacının 19.02.2021 tarihli beyan dilekçesinde belirttiği kıdem tazminatına ilişkin talepli bir dava açması durumunda bu taleplerin zaten olası bir davada inceleneceği hususu birlikte değerlendirildiğinde davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereği hukuki yararın dava şartı olduğu ve davada her zaman ileri sürülebileceği gibi hâkimin de resen göz önünde bulundurabileceği gerekçesiyle davanın dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen red kararının hatalı olduğunu, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından müvekkiline kıdem tazminatı ödemesinin yapılması amacıyla belge istendiğini ve ... tarafından ödeme yapılmadığına dair belge verilmediğini, tespit davası olarak bu davanın görülmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının tespit davası ile istediği hukuki korunma, diğer dava çeşitlerinden biri ile sağlanabiliyorsa o zaman davacının o konuda tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı, davacı tarafından iddia edilen şeklide kıdem tazminatının ödenip ödenmediğine dair belge isteminde hukuki yarar bulunmamakla birlikte açılacak eda davasıyla söz konusu ihtilaf çözümlenebileceği gibi davacının iddia ettiği şekilde söz konusu durumun hizmet cetvelinde işlenmesinde veya kaydında da hukuki yarar bulunmadığından, davanın reddine dair mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının, çalıştığı dönemde ... tarafından kıdem tazminatı ödemesi yapılmadığına dair tespit isteminde hukuki yararı bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesi ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 ve 120 nci maddeleri, mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi, Alt İşverenlik Yönetmeliği.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.