"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin inşaat teknikeri olarak 15.06.2012 tarihinden itibaren Kur İnşaat AŞ'ye (Kur İnşaat Şirketi) ait Irak-... Cezaevi projesinde çalıştığını, devamında 26.03.2014 - 01.06.2015 tarihleri arasında davalı ... Şirketi ile diğer davalı ... Ticaret AŞ'den (İntaş İnşaat Şirketi) oluşan adi ortaklık nezdinde Irak'ta hastane yapımı projesinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işverenlerce 01.06.2015 tarihinde haksız ve usule aykırı şekilde feshedildiğini, fesih tarihi itibarıyla son ücretinin net 3.000,00 ... doları (USD) olduğunu, ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, asgari geçim indirimi alacağı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının son brüt ücretinin 2.095,00 TL olduğunu, hizmet süresinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında belirtilen şekilde olduğunu, işin sonlanması ile davacının şantiyeden ayrıldığını, davacının iddia ettiği şekilde çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, talep konusu alacaklara hak kazanamadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacının çalışma süresine ilişkin iddialarını kabul etmediklerini, davacının 15.06.2012 - 17.02.2014 tarihleri arasında adi ortaklık bünyesinde çalıştığını, davacının ücretinin imzalı belgelerde gösterilen kadar olduğunu, işin tamamlanması sebebiyle iş ilişkisi sona erdiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, davacının fazla çalışma yapmadığını, fazla çalışmaya ilişkin iddiaların zamanaşımına uğradığını, hafta tatilleri ile ulusal ... ve genel tatillerde de çalışma yapılmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 15.06.2012 - 17.02.2014 tarihleri arasında davalılar tarafından kurulan adi ortaklık nezdinde; 26.03.2014 - 01.06.2015 tarihleri arasında ise davalı ... Şirketi nezdinde çalıştığı, son ücretinin net 3.500,00 USD olduğu, iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın feshedilmesi sebebiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, dinlenilen tanık beyanlarına göre davacının işyerinde fazla çalışma yaptığını, hafta tatilleri ile ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatladığı, ancak söz konusu çalışmaların karşılığının davalı işverence ödenmediği ... olduğundan davacının bu alacaklara ilişkin talebinin yerinde olduğu, davacının yurt dışında çalıştığı dikkate alındığında gelir vergisine tâbi olmayan ücretine asgari geçim indirimi uygulanması söz konusu olmadığından bu alacak kalemine ilişkin talebinin ise yerinde olmadığı gerekçesi ile asgari geçim indirimi alacağının reddine; diğer alacakların kabulüne dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... Şirketi vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının herhangi bir alacak ve/veya tazminat talep hakkı bulunmadığını, aksinin kabulü halinde dahi hükmedilen faiz oranının fahiş olduğunu, 5718 sayılı Milletlerarası ... Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) hükümleri çerçevesinde somut olayda Irak hukukunun uygulanması gerektiğini, taraflar arasındaki iş sözleşmesi belirli süreli olduğundan davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının tüm alacaklarının banka aracılığıyla ödendiği ... olduğundan ödenmeyen herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Şirketi vekili; davaya konu alacaklar belirsiz olmayıp hesaplanabilecek durumda olması nedeniyle kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, ıslahın zamanaşımı sürelerine uygun olarak yapılıp yapılmadığı noktasında ek rapor alınması taleplerinin kabul görmediğini, davacının talebi aşılarak ücretinin 4.000,00 USD olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu, USD belirlenen alacakların fiili ödeme tarihindeki efektif satış ... üzerinden TL'ye çevrilerek ödenmesi yönünde kurulan hükmün hatalı olduğunu, her alacağın muaccel olduğu tarihe göre TL cinsinden miktarının belirlenmesi gerektiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının müvekkil yönünden sorumlu tutulan kısmının %33,25 olması gerekirken anılan oranın çok üzerinde bir rakam üzerinden sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu, davacının adi ortak sona erdikten sonra diğer davalı Şirket yanında çalışmaya devam etmesi nedeniyle müvekkili Şirketin ihbar tazminatından sorumlu tutulmasının da doğru olmadığını ileri sürerek davanın reddi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalılara ait yurt dışı şantiyelerinde toplam 2 yıl 10 ay 9 ... süreyle inşaat teknikeri olarak çalıştığı, bu çalışmanın 1 yıl 8 ay 3 günlük bölümünün davalılara ait iş ortaklığı nezdinde, kalan kısmının ise davalı ... Şirketi nezdinde geçtiği, davanın kısmi dava olarak açıldığı, dava ve ıslah zamanaşımı def'inin hesaplamalarda dikkate alındığı, davacının tüm çalışma döneminde yabancılık unsuru mevcut olmakla birlikte taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması yapıldığına dair iş sözleşmesi dosyaya ibraz edilmediğinden uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı, davacının yapmış olduğu işin niteliği dikkate alındığında iş sözleşmesinin belirli süreli olduğu yönündeki savunmanın yerinde olmadığı, ücret miktarına ilişkin İlk Derece Mahkemesi kabulünün isabetli olduğu; ancak 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4/a maddesi dikkate alındığında yabancı parayla tahsili talep edilen dava konusu alacaklara devlet bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekirken ihbar tazminatına yasal faiz; diğer alacaklara en yüksek mevduat faizinin yürütülmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekillerinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... Şirketi vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere ek olarak alacaklara en az %40 oranında indirim uygulanması gerektiğini ileri sürerek ve resen dikkate alınacak nedenlerde Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Şirketi vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk, aylık ücretin miktarı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, asgari geçim indirimi, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal ... ve genel ücreti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 5718 sayılı Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 37, 41, 44, 46, 47 nci maddeleri ile 120 nci maddesindeki atıf uyarınca yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.